bir oturuşta 10 bira içen tip

yarasın aslanlarıma, yediklerinde içtiklerinde gözüm yokta. nasıl bir bünyeleri var bee. bir oturuşta onca birayı tak tak götürüyorlar bana mısın demiyorlar. ama sağlık açısından da iyi durmuyorlar.

mide ameliyatımdan önce önüme kasayla koyuyorlardı, adisyonda x x atmaktan sıra bitiyordu. marifet değil.

en güzeli 2-3 bira içip, zevkini alıp yoluna gitmek. beceremedik.

midesi taş, göbeği balkon gibidir. uzaktan bakınca da süngeri andırır.

zor mesele.
5 tane tam idealim benim.

içmesi sorun değilde o kadar bira anca tuvalette içilir.

bir oturuşta 18 şişe bira icenine şahit oldum. iddia üzerine içmişti. adamın haline acıyıp üzülmüştüm. safi hamallık. boş beleş işler. tuvaletten çıkamazsın ki. hem ne demiş winston churchill; birayı satın alamazsın sadece kiralarsin.
ne güzel demiş albert einstein.

bir oturuşta on bira, ortam güzelse çok rahat tüketilebilir. ha gerek var mı diye sorarsanız, bence yok. biranın ilk yudumu zirvesi, ilk şişe de gayet keyif veriyor. sonra keyif tükettikçe azalır.
ha yine de severim birayı. bira insanıyım. sen seversin sevmezsin, beni ilgilendirmez.

şu hamallık lafına bir açıklık getirelim, bira; uzun süreli sohbet, muhabbet, eğlence vs vs içkisidir. biz bilmiyor muyuz yeşil periye vurup 5 dakikada götü kaybetmeyi? amacımız o ortamın ve kafanın uzun sürmesi, haddini aşmadan o promilde sabit kalabilmek. biranın amacı budur. ayrıca tadı en güzel içkidir yada en içilebilir diyelim. zehir gibi rakıya ohhhh mis gibi diyenleri samimi bulmuyorum, acı ulannn ne misi?
dip: bir oturuş süresi ne kadar? bir pazar günü gece 00:00 a kadar 14 içmişliğim var. mesai sabah 8'de türkü ile başlamıştı.

erken yaşta ölmek isteyen tiptir.
2 bira şahsımı zorlar, 3. bira yeterlidir. 4 e geçemem geçersem yerden toplarlar çünkü. ağzıyla içemeyenlerden ve durmayı bilmeyenlerden uzak durun.

ıçilir. hele almanya'da - biz almanya' dayız. burada bana "ben 16 yıldır bi bardak su içmedim" diyen adam var. bisikletle ışe gider sabahları, yaz kış 12 km, gidiş geliş 24 km. sağlıksız falan da değil.

sanılandan daha çok o bi oturuşta 10 bira içen adam.

sabah başlayıp akşama bitirirsen yapılabilecek iş. ama ne gereği var karaciğerinizi elinize almayı planlamıyorsanız?

ben barda 2-3 saat otururum maks. 2-3 litre içer kalkarım. fazlasına gerek yok.

bir şey başarmayan tiptir, bir oturuşta şu kadar içtim bu kadar içtim, iyi pok yedin. içki sohbetin eşlikçisidir. oturursun sohbet ederken dilin kurudukça yavaş yavaş içersin tadını çıkarırsın. yok ben kırılgan egomu devirdiğim şişe sayısı ile tatmin edicem diyorsan 30'da içersin 40'ta

yıllar evvel bir beldede otelde çalışırken 1.55-1.60 boylarında, 45-50 kiloluk irlandalı bir kadının 12 birayı akşamdan sabahın ilk ışıklarına kadar tek başına içişine şahit olmasam son derece "yalanına sokuyum"luk bir olay. burada şaşırtıcı olan şey kadının hâlâ yüreyebiliyor oluşuydu. bizim patron pahalı votkaları tekel ile değiştirirdi ama biraya bir şey yapıyor muydu hatırlamıyorum.

yavrular löp karaciğer ile doğan insanlar var. tanımadınız diye yok sayabilirsiniz ama görünce pabuçsuz kaçarsınız yanlarından. tek mekanda tek oturuşta mekan kapanana kadar 30a yakın bira içen arkadaşım var*. toplasan 7-8 saatte öldürdü bu kadar birayı. hesabını ödedi, arabasına bindi evine döndü.

bir oturuşta olmaz o en az bir iki tur atılmalı..

bir günde 23 şişe içmiş biri olarak söyleyebilirim ki hamallıktır. üçüncüden sonra bira şişesiyle kenef arasında boru olursunuz. karaciğer alkolü süzer, yakabildiğini yakar, yakamadığını orayı yaksın diye beynine gönderir, kalanı idrar kesesine, oradan da tahliye kanalına gider. idrar kesesinin bir kapasitesi vardır. onu doldurduğunuz için sık sık teşaşür etme ihtiyacı duyarsınız.

bir oturuşta içiyorsanız, mesane yok sizde muhtemelen hörgüç falan var.
sıvıyı gitmesi gereken yere göndermiyor vücudunuz, depoluyor demek ki*
ona bir baktırın.

çiş molasıyla oturuş bozulur, ben anlamam.
ama bir akşamda içilen derseniz, içiliyor.
nedeni de evde başka bir şey olmaması ve 4. ya da 5. biradan sonra gelen üşengeçlik hissi.
kim kalkıp da giyinip oradan alkol almaya gide ek ya, pıssst*

anlam veremediğim şöyle bir şey ver alkolde, ben alkolün manasını yalnızca kafa bulmak olarak görüyorum, yoksa yani ne bileyim bira da denedim, votka da şarap da vs. yahu gerçekten tat olarak ben hiçbir şey anlayamadım. tadı için severek içen var mıdır bilmiyorum. yani tadı için sevilmediğini varsayıyorum, e eğer alkol sende belli bir kafa yapmıyorsa, sarhoşluğun tatlı durumunu yaşatmıyorsa neden içiyorsun abi?

ben mesela 2-3 hadi 4 birada sarhoş olurum. e olmak için içerim zaten. diğer türlü neden saçma sapan tatlı şeye para vereyim.

hani şey diyorlar ya, ne kadar içersem içeyim sarhoş olmuyorum, e abi peki neden içiyorsun, hani cidden anlamadığımdan soruyorum.

alkole öyle küçük yaşlarımda başlamadım, ailemden çevremden falan görmedim. belki etkisi vardır bilmiyorum. 18-19'lu yaşlarımda tanıştım da. ne bileyim yukarıda dediğim gibi ne kadar içersem içeyim, kokteyl harici, ki onlar da çok iyi değil, tadı için içilesi alkol bence çok azdır. ben kafa yapsın diye içerim, bende kafa yapmıyorsa da içmem yani kolay kolay.

matah bir şey değil lan. kendinize gelin. anormal bir durum.

neden her şeyin bokunu çıkarmaya bayılıyonuz. ben görsem, gebeş kaplumbağa seni, derim içimden.