bir velinin hatıra defteri
başlık "köylü yazardan ironiler" tarafından 23.04.2022 21:41 tarihinde açılmıştır.
1.
yaklaşık 16 yıldır yaptığım, inşallah 3 sene sonra sona erecek veliliğim boyunca biriktirdiğim anılarla oluşturmayı planladığım defter.
her seferinde okula girişte, insanı yoğun toz dolu bir hava karşılar. insanın ciğeri yanar.
acaba, çocuklarımız için ne diyecekler diye bekleyen, heyecanlı anneler/babalar olur.
o veliler, öğretmen konuştukça, hocam daha çok ödev verin der dururlar.
çocukları bu telefonlar yedi,
der dururlar.
her cümleleri,
bizim ile başlar,
bizim ödevimiz,
bizim sınavımız,
bizim öğretmenimiz.
niye sizin ya, çocukların onlar, sizin değil.
her veli toplantısında, aşırı süslü, aşırı farklı bir ingilizce öğretmeni olur.
bu gün gördüğüm, incecik topuklu ayakkabılı, dar beyaz pantolonlu, kulağı küpe dolu öğretmen gibi.
her toplantıda, her şeyden şikayet eden bir rehber öğretmen olur.
bugünkü, okuldan, mahalleden, ülkeden bile şikayet etti.
dayanamadım, hocam muhalif medya gibisiniz dedim.
şaşırdı, niye öyle dediniz, dedi.
her toplantıda
mutsuz,
öğrencilerden şikayet eden bir tarih hocası olur ve moral bozar.
genelde gelen beş on tane veliye kızan idare olur.
nerde bu sınıfın diğer velileri derler.
sanki her gelen veli, en az 3 veli daha getirmek zorundaymış gibi.
ezcümle, muhalif medya gibi öğretmenlerden azar işitmek isteyen, devlet okulunda veli toplantısına gitsin.
bu çocuk için ne yaparız diyen, özel okuldaki veli toplantısına gitsin.
bir tarafta iyi para alan, 3-4 gün çalışan ama hiç bir şeyden memnun olmayan devlet memuru öğretmen,
öte tarafta az para alıp haftanın 6 günü çalışan özel okul öğretmeni.
arada her geçen gün açılan uçurum.
kalan öğretmenleri dinleyemedim, şiştim çıktım.
her seferinde okula girişte, insanı yoğun toz dolu bir hava karşılar. insanın ciğeri yanar.
acaba, çocuklarımız için ne diyecekler diye bekleyen, heyecanlı anneler/babalar olur.
o veliler, öğretmen konuştukça, hocam daha çok ödev verin der dururlar.
çocukları bu telefonlar yedi,
der dururlar.
her cümleleri,
bizim ile başlar,
bizim ödevimiz,
bizim sınavımız,
bizim öğretmenimiz.
niye sizin ya, çocukların onlar, sizin değil.
her veli toplantısında, aşırı süslü, aşırı farklı bir ingilizce öğretmeni olur.
bu gün gördüğüm, incecik topuklu ayakkabılı, dar beyaz pantolonlu, kulağı küpe dolu öğretmen gibi.
her toplantıda, her şeyden şikayet eden bir rehber öğretmen olur.
bugünkü, okuldan, mahalleden, ülkeden bile şikayet etti.
dayanamadım, hocam muhalif medya gibisiniz dedim.
şaşırdı, niye öyle dediniz, dedi.
her toplantıda
mutsuz,
öğrencilerden şikayet eden bir tarih hocası olur ve moral bozar.
genelde gelen beş on tane veliye kızan idare olur.
nerde bu sınıfın diğer velileri derler.
sanki her gelen veli, en az 3 veli daha getirmek zorundaymış gibi.
ezcümle, muhalif medya gibi öğretmenlerden azar işitmek isteyen, devlet okulunda veli toplantısına gitsin.
bu çocuk için ne yaparız diyen, özel okuldaki veli toplantısına gitsin.
bir tarafta iyi para alan, 3-4 gün çalışan ama hiç bir şeyden memnun olmayan devlet memuru öğretmen,
öte tarafta az para alıp haftanın 6 günü çalışan özel okul öğretmeni.
arada her geçen gün açılan uçurum.
kalan öğretmenleri dinleyemedim, şiştim çıktım.
devamını gör...