ilkin dünya ve yaşamın kökenini konu edinen biyolojinin alt disiplinine ait çalışma alanlarından biridir. şu anki bilgilerimize göre yeryüzünde yaşam 3,5 ila 4 milyar yıl önce başlamıştır. önceleri prokaryotlar evrimsel süreçte baskın durumdayken oksijen atmosferde birikmeye başlamıştır. haliyle ökaryotik organizmalar yaklaşık 2,1 milyar yıl önce tarih sahnesine çıkmıştır. bitki, hayvan ve mantarların karasal ortamda yaşamaya başlaması 500 milyon yıl önceye tekabül etmektedir. bununla birlikte hayvan türlerindeki biyoçeşitliliğin zenginleşmesi ise kambriyen dönemine denk gelmiştir.

yaşamın kökeni’ne baktığımızda ilk hücrenin bir tür kimyasal evrimle oluştuğunu düşünüyoruz. bunu en çok destekleyen hipotezlerden biri “organik monomerlerin abiyotik sentezi” üzerinedir. ilk kalıtsal materyalin ise rna olduğu konusunda fikirler vardır.

öte yandan canlılar alemini beşe ayırabiliriz:
1. prokaryotlar: bacteria ile archaea olmak üzere iki adet domain içerir.
üçüncü domain olan eukarya ise diğer dört alemi içine almaktadır:
2. protista: bir hücreli ökaryotlardır.
3. bitkiler: plantae dediğimiz fotosentetik çok hücreli ökaryotik organizmalardır.
4. mantarlar: fungi üyeleridir ve bu canlılar organik maddeleri parçaladıktan sonra absorbe ederler.
5. hayvanlar: animalia alemidir ve bunlar da diğer organizmalarla beslenen çok hücreli ökaryotiklerdir.

faydalanılan kaynaklar:
campbell biyoloji, 2008.
moleküler hücre biyolojisi, 2020.

gördüğümüz üzere biyolojik çeşitlilik yaşamın kökenini oluşturmaktadır. birbiriyle etkileşim halinde olup doğanın döngüsüne katkıda bulunan bu canlılık, insan gibi bir türün istilası altındadır. ne yazık ki biz insanlık olarak çevreye zarar vermekle kalmıyor, aslında kendi sonumuzu da hazırlıyoruz. 2024 yılı, paris iklim anlaşmasında belirtilen 1,5 derecelik sınırın aşıldığı yıl oldu. eğer şimdi şu anda harekete geçersek en azından bu küresel iklim değişikliğini yavaşlatabiliriz. geri dönüşü olmayan bir yola girmiş olsak da yarınları kurtarmak mümkün. yeter ki bilinçli olalım, farkındalığımızı artıralım.
devamını gör...
#3376888
bu evrimsel oluşumun bir süre sonra son noktaya gelip göktaşı etkisiyle patlaması ve yok olması kaçılmaz.
zannımca dünya döngüsü sürekli en yüksek evresine ulaştıktan sonra iyileşme gösteremiyor ve bir şekilde yok oluş yaşıyor.
yapılan araştırmalarda akıl almaz yapıların, teknolojilerinin bulunmasını şahsımca buna yorumluyorum.
insanlar bilimi de insanlığıda iyi ve kötü en üst noktaya taşıdıktan sonra yok oluşu durduramıyorlar , doğa kendi işini kendi yapıp kıyım başlatıyor.
tekrar tekrar bu döngüyle devam ediyor gibi.
devamını gör...
(bkz: türlerin kökeni)
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"biyolojik çeşitliliğin evrimsel tarihi" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim