1.
              
  
          (bkz: boukoleon sarayı)
unesco'nun dünya mirasları listesinde bulanan saraydır efem.
bus=boğa, leon=aslan olduğundan aslan ile boğanın kapışmasından ismini aldığı düşünülmektedir.
2. teodosios tarafından yapılmıştır. 408-450
inanmayacaksınız ama; sirkeci garına uzanan demir yolu inşası için 1873'te bir kısmını yıkmışlar.
günümüzde bu kadarcığı kalmış...
'' ''
''
      
  unesco'nun dünya mirasları listesinde bulanan saraydır efem.
bus=boğa, leon=aslan olduğundan aslan ile boğanın kapışmasından ismini aldığı düşünülmektedir.
2. teodosios tarafından yapılmıştır. 408-450
inanmayacaksınız ama; sirkeci garına uzanan demir yolu inşası için 1873'te bir kısmını yıkmışlar.
günümüzde bu kadarcığı kalmış...
''
 ''
''
      devamını gör...
      2.
               
      
  
          5. yüzyılda inşa edilen, istanbul'da bulunan büyük imparatorluk sarayı'nın bir parçası olan bizans sarayı. 
burası zamanında sahil sarayıydı, ta ki 1956'da başlayan sahil yolu inşaatına kadar. şu anda gittiğinizde aradan koca bir yol geçiyor ama zamanında sarayın limanı da bulunmaktaydı.

sevgili yayladağ lokumu'nun da belirttiği gibi 1873'te başlayan demiryolu inşaatıyla zaten 1204 latin istilasıyla zarar gören ve 14. yüzyılda terkedilen sarayın büyük bir kısmı yıkılmış. inanılmaz gerçekten.
uzun yıllar boyunca kimsenin uğramadığı ve tahribata açık olan sarayın 2018 yılında restorasyonuna başlandı ve uzun bir süre devam edeceğe benziyor. ibb miras tarafından yakın zamanda halk için özel geziler düzenlenmeye başlandı, ben de bu sayede dün şantiyeyi gezme imkanı buldum. bir kaç fotoğraf iliştireyim.


görüldüğü üzere kalıntılar harabe bir halde, saray istanbul arkeoloji müzesi'nin bünyesinde bulunuyor, restorasyondan sonra açık hava müzesi olarak kullanılması planlanıyormuş.

bir de özellikle şunu ekleyeceğim, hulusi isimli bireyin üzerine adını yazdığı taşlar sarayın dalgalardan korunması için kullanılmış taşlar, sarayın bir sahil sarayı olduğundan bahsetmiştim. tarihe ne kadar önem verdiğimizi ise adını yazan bu kişi gösteriyor zaten.
hem ilk görsel hem de bilgiler için güzel bir kaynak
diğer görselleri ben çektim.
  burası zamanında sahil sarayıydı, ta ki 1956'da başlayan sahil yolu inşaatına kadar. şu anda gittiğinizde aradan koca bir yol geçiyor ama zamanında sarayın limanı da bulunmaktaydı.

sevgili yayladağ lokumu'nun da belirttiği gibi 1873'te başlayan demiryolu inşaatıyla zaten 1204 latin istilasıyla zarar gören ve 14. yüzyılda terkedilen sarayın büyük bir kısmı yıkılmış. inanılmaz gerçekten.
uzun yıllar boyunca kimsenin uğramadığı ve tahribata açık olan sarayın 2018 yılında restorasyonuna başlandı ve uzun bir süre devam edeceğe benziyor. ibb miras tarafından yakın zamanda halk için özel geziler düzenlenmeye başlandı, ben de bu sayede dün şantiyeyi gezme imkanı buldum. bir kaç fotoğraf iliştireyim.


görüldüğü üzere kalıntılar harabe bir halde, saray istanbul arkeoloji müzesi'nin bünyesinde bulunuyor, restorasyondan sonra açık hava müzesi olarak kullanılması planlanıyormuş.

bir de özellikle şunu ekleyeceğim, hulusi isimli bireyin üzerine adını yazdığı taşlar sarayın dalgalardan korunması için kullanılmış taşlar, sarayın bir sahil sarayı olduğundan bahsetmiştim. tarihe ne kadar önem verdiğimizi ise adını yazan bu kişi gösteriyor zaten.
hem ilk görsel hem de bilgiler için güzel bir kaynak
diğer görselleri ben çektim.
devamını gör...