orijinal adı: se questo è un uomo
yazar: primo levi
yayım yılı: 1947
henüz gençliğinin baharında, 24 yaşındayken auschwitz toplama kampı'na gönderilen ve oradan tüm zorluklara rağmen sağ çıkmayı başarabilen yazar primo levi bu eserinde kampta yaşadıklarını tarafsız bir şekilde aktarmıştır.
yazar: primo levi
yayım yılı: 1947
henüz gençliğinin baharında, 24 yaşındayken auschwitz toplama kampı'na gönderilen ve oradan tüm zorluklara rağmen sağ çıkmayı başarabilen yazar primo levi bu eserinde kampta yaşadıklarını tarafsız bir şekilde aktarmıştır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "catchmeifyoucan" tarafından 02.01.2022 12:24 tarihinde açılmıştır.
1.
primo levi'nin nazi toplama kamplarında gördüklerini ve yaşadıklarını bizzat birinci elden aktardığı harika ve epey de ürpertici bir eser.
bir şiir ile başlar:
"
siz ki güven içindesiniz
sıcak evlerinizde,
siz ki akşam eve döndüğünüzde
sıcak yemek ve dost çehreler buluyorsunuz:
düşünün bir, bir insan mıdır
çamurda çalışan
huzur bilmeyen
yarım ekmek için mücadele veren
bir evet ya da bir hayırla ölen kişi.
düşünün bir, bir kadın mıdır,
saçları, adı olmayan
artık anımsama gücü olmayan
gözleri boş ve bağrı soğuk
kışın bir kurbağa gibi.
bunların olduğunu düşünün:
sizlere yöneltiyorum bu sözleri.
onları yüreğinize kazıyın
evinizdeyken, yolda yürürken,
yatarken, kalkarken;
çocuklarınıza yineleyin bu sözleri.
yoksa, eviniz yıkılsın,
hastalık dert olsun başınıza,
çocuklarınız yüz çevirsin sizden
."
hemen ardından devam eder:
13 aralık 1943’te faşist milis güçleri tarafından tutuklandım. yirmi dört yaşındaydım o sıralarda, görüşüm kıt, deneyimim yok denecek kadar azdı...
eğer ırkçılık ile ilgili ufak bir kıvılcıma dahi sahipseniz kesinlikle okumanızı tavsiye ederim.
bu kitabı okuduktan sonra (bkz: kötülüğün sıradanlığı) kitabını da okuyabilirsiniz. ben ne yazık ki önce kötülüğün sıradanlığını okuyup daha sonra bu kitabı okudum, sanırım tam tersi daha etkili olurdu. yine de tercih sizin.
bir şiir ile başlar:
"
siz ki güven içindesiniz
sıcak evlerinizde,
siz ki akşam eve döndüğünüzde
sıcak yemek ve dost çehreler buluyorsunuz:
düşünün bir, bir insan mıdır
çamurda çalışan
huzur bilmeyen
yarım ekmek için mücadele veren
bir evet ya da bir hayırla ölen kişi.
düşünün bir, bir kadın mıdır,
saçları, adı olmayan
artık anımsama gücü olmayan
gözleri boş ve bağrı soğuk
kışın bir kurbağa gibi.
bunların olduğunu düşünün:
sizlere yöneltiyorum bu sözleri.
onları yüreğinize kazıyın
evinizdeyken, yolda yürürken,
yatarken, kalkarken;
çocuklarınıza yineleyin bu sözleri.
yoksa, eviniz yıkılsın,
hastalık dert olsun başınıza,
çocuklarınız yüz çevirsin sizden
hemen ardından devam eder:
13 aralık 1943’te faşist milis güçleri tarafından tutuklandım. yirmi dört yaşındaydım o sıralarda, görüşüm kıt, deneyimim yok denecek kadar azdı...
eğer ırkçılık ile ilgili ufak bir kıvılcıma dahi sahipseniz kesinlikle okumanızı tavsiye ederim.
bu kitabı okuduktan sonra (bkz: kötülüğün sıradanlığı) kitabını da okuyabilirsiniz. ben ne yazık ki önce kötülüğün sıradanlığını okuyup daha sonra bu kitabı okudum, sanırım tam tersi daha etkili olurdu. yine de tercih sizin.
devamını gör...