bütün hayatının gözünün önünden geçtiği anlar
başlık "emrebey003" tarafından 22.05.2021 17:16 tarihinde açılmıştır.
1.
duygusal bir anında eski fotolara baktığın anlardır.
devamını gör...
2.
çok üzgün olduğum anlarda. o anda insan kendi hayatının hem içinde hem dışında oluyor; sonra neydim, ne oldum, nasıldım, kimlerleydim, neredeydim diye geçmişten bugüne bir yolculuk yapıyor.
devamını gör...
3.
bunu ciddi anlamda sanırım bir kere yaşadım. geçen sene okula giderken otobüste. elimde bir kutu yaş pasta, kulağımda kulaklık uyuklaya uyuklaya otobüste ayakta durmaya çalışırken otobüsün ani fren yapmasıyla birkaç saniye içende öleceğimi hissettim. kafamı bir yere çarptığımı hissediyorum, etrafımda müthiş bi cam parçalanma sesi. birkaç saniye içinde gözlerim kapalı düşündüğüm şey şu; otobüs ters döndü büyük bi kaza oldu öleceğiz... derken gözümü açtığımda herkesin etrafıma toplandığını gördüm. meğer bir tek ben düşmüşüm. kafamı demire çarpmışım. elimde pasta poşeti kulağımda müzik hala devam ediyor kaldırdılar beni. o şok halinde ağlıyorum tabi. bi tek benim düşmeme gülsem mi ağlasam mı bilemiyorum bi türlü anlayamıyorum ben sanıyordum ki otobüs ters filan döndüjdhd birkaç cam kırılmış yerler hep cam parçası olmuş anlamadık da niye böyle olduğunu. kırılan camların oradaki bir iki gencin bir yerleri kesilmiş sadece. ama en büyük şoku ben yaşamış olabilirim. ciddi ciddi öleceğimi zannettim saniyeler içinde jejj. bu da böyle bir anımdı. ama ki bende kötü de bir etki bıraktı çünkü majör depresyonun arşı alasındayken zaten anksiyete ile uğraşırken zaten ölümle yatıp kalkarken bu olay da tuz biber olmuştu. daha büyük kaza geçiren insanları düşünemiyorum bile...
devamını gör...
4.
çok tehlikeli anlardır her an her şey değişebilir.
devamını gör...
5.
genelde yatmadan önce ben bu hayatta naptım, neredeyim ve nereye gidiyorum diye düşündüğüm anlar
devamını gör...
6.
ölüme beş kala anları.
asansörde kalınca olmuştu bana. dakikalarca o karanlıkta ışık bir yanıp bir söndü kimseler gelmedi yardıma. kurtulana kadar hayatımı boşa geçirdim, ölücem korkusunu yaşadım.
asansörde kalınca olmuştu bana. dakikalarca o karanlıkta ışık bir yanıp bir söndü kimseler gelmedi yardıma. kurtulana kadar hayatımı boşa geçirdim, ölücem korkusunu yaşadım.
devamını gör...
7.
geçen yıl corona'nın ilk vakaları ülkemizde görülmeye başladığında ve ölüm oranlarının aşırı yüksek olduğu bir dönemde annem, babam ve kardeşimin corona olduğunu öğrenmiştim. ikisi de 40 lı yaşlardalar. o sabah hergün yaptığım gibi markete ekmek almaya gittiğimde ve dönüşte annemi aradığımda hastalıktan konuşamadığını öğrendim, normalde annem öyle kolay kolay hasta olduğunu belli etmez 'iyiyim oğlum merak etme, iyiyiz hepimiz halsisiz' biraz demişti. o gün yolda yığılıp kaldım, sonraki aramalarda da yoğun bakımda olduklarını öğrendim. seyehat yasağı var yanlarına da gidemiyorum, gitsem zaten göstermezler. eşten dosttan haber aldığım kadarıyla duruyorum, kendimi avutuyorum. olabildiğince haber izlemiyorum, aklıma kötü şey getirmiyorum bla bla bla. en son hastanede gerektiği kadar bakılmadığını öğrendim, 'bizi buraya bırakıp gittiler oğlum, ölüme terk ettiler, bakan eden yok' demişti annem, bugün devlet hastaneleri geneli böyle. bakmayın haberlerde çok iyi bakıyoruz demelerine. hastaneyi aradım telefona bakan yok, baksalar o ona yönlendiriyor o ona. elim, kolum, bağlı. bazı bağlantılar sayesinde hastanenin baş hekimine ulaşarak corona olan anne ve babamı zar zor tedavi ettirebildim. (kardeşimin durumu daha iyiydi o evde karantina da kaldı) o gün gece başıma yastığa koyduğumda, öfke, üzüntü, umutsuzluk, karamsarlık birçok duyguyu içimde barındırırken şu kısacık ömrüm gözümün önünden geçmişti. hani belki klişe olacak ama o hastane koridorunda beklerken hayatın aslında ne kadar boş, ölümün aslında ne kadar gerçek olduğunu anlıyorsunuz.
devamını gör...
8.
viraja hizli giren minibüsün takla atmasi bunu arkasindaki aractan izlemek.
devamını gör...