çanakkale temalı cuma hutbesinde atatürk'e yer verilmemesi
başlık "sailoreee" tarafından 18.03.2022 11:43 tarihinde açılmıştır.
1.
devamını gör...
2.
çünkü dincilere göre çanakkale'yi yeşil sarıklılar kurtardı. hani sarıkamış'ta, balkan savaşları'nda armut toplayan yeşil sarıklılar.
devamını gör...
3.
iki tarafın da çomarı hiç çekilmiyor sahiden...
arkadaşlar atatürk'ü sevebilirsiniz ve adının anılmasını da isteyebilirsiniz. abartıya kaçmadıkça bir ülkenin kurucu liderinin anılması hoş bir şey.
amma ve lakin mustafa kemal paşa çanakkale'de yarbay rütbesine sahipti. zaferde pay sahibi paşalar anılacaksa mustafa kemal paşa yanında onlarcasının daha anılması gerekir. fetvada ismi geçmemesi doğal.
arkadaşlar atatürk'ü sevebilirsiniz ve adının anılmasını da isteyebilirsiniz. abartıya kaçmadıkça bir ülkenin kurucu liderinin anılması hoş bir şey.
amma ve lakin mustafa kemal paşa çanakkale'de yarbay rütbesine sahipti. zaferde pay sahibi paşalar anılacaksa mustafa kemal paşa yanında onlarcasının daha anılması gerekir. fetvada ismi geçmemesi doğal.
devamını gör...
4.
diyanetin bir ciddiyeti kalmadığı için bir anlam ifade etmeyen hutbe.
şahsen bir müslüman olarak diyaneti tanımıyorum zira islam hiçbir kurumun tekelinde değildir. yarın iktidar değişir diyanetin söylemi de değişir zira hep böyle olagelmiştir.
ha gelelim bir yukardaki cahilin hezeyanlarına, illa uğraştırıyorlar insanı teyallam. birincisi sevgili cahil o fetva değil hutbe. ikincisi.
bir yarbay düşünün ki mereşale (liman von sanders) ters mobbing uyguluyor, bir yandan sanders'in sadece alman çıkarlarına hizmet eden stratejileriyle uğraşıyor bir yandan da emir beklemeden yarımadada kilit noktalara karşı taaruzlara başlıyor. hatta iş öyle bir noktaya geliyor ki sandersin tüm komutasındaki askerleri tarafından kendi emrine alıyor. mareşallik yetkilerini kullanan bir yarbay. conkbayırı düşüyor denilince conk bayırına gidiyor, anafartalar düşüyor denilince oradaki durumu toparlıyor, anzak koyundan ağır taaruzları kendisiyle anılacak olan kemal yerinden bir şekilde durduruyor.
yarbay olduğu doğrudur da kemal paşa'sız bir çanakkale direnişi ifadesi yanlıştır. o dönemdeki tüm subaylar çok iyi eğitimden geçiyordu, verilen emirleri, bu net ölüm bile olsa eksiksiz uygulaması gerektiğini hem vatani duygularla hem de stratejik olarak önemini kavrama yetilerine sahiplerdi. bu yüzden atatürk ve silah arkadaşları olarak anılması gerekmektedir. diyanetin hutbesi sanki geliboluda kendi kendine bir şeyler olmuş da kafir yurttan atılmış gibi yazılmış. ortda askeri bir harekat varsa harekatın kurucusu da anılır, yâd edilir, çünkü mustafa kemal paşa diyanetin o ecdad dediklerinin tam ortasında yer alıyor.
şahsen bir müslüman olarak diyaneti tanımıyorum zira islam hiçbir kurumun tekelinde değildir. yarın iktidar değişir diyanetin söylemi de değişir zira hep böyle olagelmiştir.
ha gelelim bir yukardaki cahilin hezeyanlarına, illa uğraştırıyorlar insanı teyallam. birincisi sevgili cahil o fetva değil hutbe. ikincisi.
bir yarbay düşünün ki mereşale (liman von sanders) ters mobbing uyguluyor, bir yandan sanders'in sadece alman çıkarlarına hizmet eden stratejileriyle uğraşıyor bir yandan da emir beklemeden yarımadada kilit noktalara karşı taaruzlara başlıyor. hatta iş öyle bir noktaya geliyor ki sandersin tüm komutasındaki askerleri tarafından kendi emrine alıyor. mareşallik yetkilerini kullanan bir yarbay. conkbayırı düşüyor denilince conk bayırına gidiyor, anafartalar düşüyor denilince oradaki durumu toparlıyor, anzak koyundan ağır taaruzları kendisiyle anılacak olan kemal yerinden bir şekilde durduruyor.
yarbay olduğu doğrudur da kemal paşa'sız bir çanakkale direnişi ifadesi yanlıştır. o dönemdeki tüm subaylar çok iyi eğitimden geçiyordu, verilen emirleri, bu net ölüm bile olsa eksiksiz uygulaması gerektiğini hem vatani duygularla hem de stratejik olarak önemini kavrama yetilerine sahiplerdi. bu yüzden atatürk ve silah arkadaşları olarak anılması gerekmektedir. diyanetin hutbesi sanki geliboluda kendi kendine bir şeyler olmuş da kafir yurttan atılmış gibi yazılmış. ortda askeri bir harekat varsa harekatın kurucusu da anılır, yâd edilir, çünkü mustafa kemal paşa diyanetin o ecdad dediklerinin tam ortasında yer alıyor.
devamını gör...
5.
çanakkale'de benim de atalarımdan savaşan oldu ve atatürk'ü de gören. çocukları sesini kayıt etmişler iyi ki! savaş ortamını anlatıyor ve atatürk'ün onların yanına gelip onlara moral vermesini. kendisi de imamdı ve atasına sevgisi çok büyük olan bir gaziydi de aynı zamanda.
biz kalplerimizde yer verdik ve şükranla, minnetle anıyoruz. kimsenin sahtekarca anmasına da ihtiyacımız yok. bu milletin kalbinden de, tarihten de silinmeyecek izleri!
biz kalplerimizde yer verdik ve şükranla, minnetle anıyoruz. kimsenin sahtekarca anmasına da ihtiyacımız yok. bu milletin kalbinden de, tarihten de silinmeyecek izleri!
devamını gör...
6.
devran döndüğünde mustafa kemal'in askerleriyiz diye naralar atacak tiplerin şimdilik sergilediği tutumdur.
devamını gör...
7.
halifeliğin kaldırılmasının iki gün sonra (bkz: mustafa kemal atatürk)'ün de imzasının bulunduğu 05.03.1924 tarihli kararname ile hutbelerde isim kullanılması yasaklanmıştır.
"badema hutbelerde isim zikir eylemeksizin millet ve cumhuriyetin selamet ve saadetine dua edilmesi takdir edilmiş ve bu kararın bilcümle vilayete tebliği dâhiliye vekâletine havale edilmiştir."
ilgili belgeler için bkz.
yorum ve takdir sizlerin.
"badema hutbelerde isim zikir eylemeksizin millet ve cumhuriyetin selamet ve saadetine dua edilmesi takdir edilmiş ve bu kararın bilcümle vilayete tebliği dâhiliye vekâletine havale edilmiştir."
ilgili belgeler için bkz.
yorum ve takdir sizlerin.
devamını gör...
8.
ashahsahs iyi duyar ama harbi.
devamını gör...
9.
diyanet şeriatçıdır bundan dolayı atatürke yer vermemesi normal halen daha anlayamadınız mı dostlar. islam'da laiklik yok şeriat var. bu diyanet denilen kurum da islama göre hareket ediyor. hep aynı muhabbet biraz düşünseniz niye anmadıklarını anlarsınız.
devamını gör...
10.
istediğiniz kadar unutturmaya çalışın sarıklı huur çocukları elbet bir gün sizden de hesabı sorulacak her şeyin
devamını gör...
11.
aslında bu okay pek de öyle " canım anmazlarsa anmasınlar, biz seviyoruz" diye boşverilecek bir olay değil.
gayet de ciddi bir mevzu.
atatürk şahsı haricinde aynı zamanda milli bir kurtuluş sembolüdür ve türk milleti verdiği kavgayı sürekli hatırlamak zorundadır.
amaç türk kimliğinin önüne arap kimliğini empoze etmektir.
gayet de ciddi bir mevzu.
atatürk şahsı haricinde aynı zamanda milli bir kurtuluş sembolüdür ve türk milleti verdiği kavgayı sürekli hatırlamak zorundadır.
amaç türk kimliğinin önüne arap kimliğini empoze etmektir.
devamını gör...
12.
hutbelerde atatürk isminin atatürk'ün emriyle yasakladığı iddiası klasik bir dinci çarpıtmasıdır.
gazeteci yazar ümit doğan'ın araştırmasına kısa bir göz atalım.
hutbelerde isim zikredilmesini atatürk mü yasakladı?
diyanet'in cuma namazlarında atatürk'ün adını anmamasına gelen tepkiler üzerine, bunu bizzat atatürk'ün istediği iddia edildi. belgesi var denildi.
bahsettikleri belgenin orjinali bu.
bakalım atatürk tam olarak ne demiş?
söz konusu belge 5 mart 1924 tarihli bir bakanlar kurulu kararı.
aynen yazalım:
"badema hutbelerde isim zikir eylemeksizin millet ve cumhuriyetin selamet ve saadetine dua edilmesi takdir edilmiş ve bu kararın bilcümle vilayete tebliği dâhiliye vekâletine havale edilmiştir."
"bundan sonra hutbelerde isim zikredilmesin" deniliyor kararda.
ama kimin ismi?
osmanlı'da padişahın ve halifenin en büyük hakimiyet sembollerinden birisi her cuma namazında padişah ve halife adına hutbe okunması, dua edilmesidir.
kararın yayınlandığı güne kadar her cuma namazında halife adına hutbe okunur, dua edilirdi.
bu, "cuma namazının okunduğu bu toprakların hakimi padişah/halife falan kişidir" anlamına geliyordu.
kararın yayınlandığı tarihe dikkat edin. halifeliğin kaldırılmasından iki gün sonra.
diyebilirsiniz ki "ne alakası var? bakanlar kurulu kararında halifenin ismi zikredilmesin demiyor. bu kadar halifeliğin kaldırılmasından iki gün sonra çıktı diye, hemen meseleyi halifeliğe bağlama."
kararnamenin hutbelerde halifenin isminin zikredilmesine engel olmak için çıktığını müftülüklere gönderilen genelgeden öğreniyoruz. açık açık yazıyor.
dahiliye vekaleti'nin müftülüklere gönderdiği genelge:
"halife ve hilafetin adem-i mevcudiyetine (mevcut olmayışına) binaen hutbelerde millet ve cumhuriyetin selâmet ve saadetine dua edilmesi ve bunun için lazım gelen ikazların merkez ve merkeze bağlı yerlerde yapılması."
belgelerde gördüğünüz üzere, maksat halifenin adının anılmasını engellemekti.
en basit ifadeyle:
artık halife yoktu, hakim güç milletti. öyle ise halifeye değil, millete dua edilmesi gerekiyordu.
kaynak
gazeteci yazar ümit doğan'ın araştırmasına kısa bir göz atalım.
hutbelerde isim zikredilmesini atatürk mü yasakladı?
diyanet'in cuma namazlarında atatürk'ün adını anmamasına gelen tepkiler üzerine, bunu bizzat atatürk'ün istediği iddia edildi. belgesi var denildi.
bahsettikleri belgenin orjinali bu.
bakalım atatürk tam olarak ne demiş?
söz konusu belge 5 mart 1924 tarihli bir bakanlar kurulu kararı.
aynen yazalım:
"badema hutbelerde isim zikir eylemeksizin millet ve cumhuriyetin selamet ve saadetine dua edilmesi takdir edilmiş ve bu kararın bilcümle vilayete tebliği dâhiliye vekâletine havale edilmiştir."
"bundan sonra hutbelerde isim zikredilmesin" deniliyor kararda.
ama kimin ismi?
osmanlı'da padişahın ve halifenin en büyük hakimiyet sembollerinden birisi her cuma namazında padişah ve halife adına hutbe okunması, dua edilmesidir.
kararın yayınlandığı güne kadar her cuma namazında halife adına hutbe okunur, dua edilirdi.
bu, "cuma namazının okunduğu bu toprakların hakimi padişah/halife falan kişidir" anlamına geliyordu.
kararın yayınlandığı tarihe dikkat edin. halifeliğin kaldırılmasından iki gün sonra.
diyebilirsiniz ki "ne alakası var? bakanlar kurulu kararında halifenin ismi zikredilmesin demiyor. bu kadar halifeliğin kaldırılmasından iki gün sonra çıktı diye, hemen meseleyi halifeliğe bağlama."
kararnamenin hutbelerde halifenin isminin zikredilmesine engel olmak için çıktığını müftülüklere gönderilen genelgeden öğreniyoruz. açık açık yazıyor.
dahiliye vekaleti'nin müftülüklere gönderdiği genelge:
"halife ve hilafetin adem-i mevcudiyetine (mevcut olmayışına) binaen hutbelerde millet ve cumhuriyetin selâmet ve saadetine dua edilmesi ve bunun için lazım gelen ikazların merkez ve merkeze bağlı yerlerde yapılması."
belgelerde gördüğünüz üzere, maksat halifenin adının anılmasını engellemekti.
en basit ifadeyle:
artık halife yoktu, hakim güç milletti. öyle ise halifeye değil, millete dua edilmesi gerekiyordu.
kaynak
devamını gör...
13.
iş malum şahsı, keli, omurgasız diğer din tüccarlarını yalamak olunca o göt yalayıcı yalaka imamlar yasa kanun dinlemiyor ancak konu bu ülkenin milli değerleri olunca yasaya göre hareket ediyorlar öyle mi?
bunu yemek için salak olmak gerek. yiyen çomarlara afiyet olsun. bedava makarnayla iyi gider.
bunu yemek için salak olmak gerek. yiyen çomarlara afiyet olsun. bedava makarnayla iyi gider.
devamını gör...
14.
çanakkale ne alaka lan bugünle! bugün bir atatürk ve türk ordusu şaheseri olan büyük taarruz'un 100. yıl dönümüdür tıpkı yine bir atatürk ve türk ordusu şaheseri olan çanakkale gibi de bugün ne alaka çanakkale? aman atatürk'ü anmayın aman milli mücadele'yi anmayın siz!
devamını gör...
15.
başlık 18 mart tarihinde açılmış. ilk tanımı okusanız ve ondan sonra yorum yazsanız daha isabetli olur bence. ha diyanet hutbelerde atatürk'ün adını anmıyorsa biz anarız, sorun yok. bu devran döner elbet.
devamını gör...
16.
o zaman hiçbir kişinin adı okunmaması lazım. fatih'den tut halid bin velide. bu karar yeni kurulmuş cumhuriyetin saltanat anlayışını yıkmak için ortaya koyduğu bir tutumdu. atatürk bir sultan değildi ve dolayısıyla dua millet için edilecekti, yeni sultanın adı hutebede geçer, parası basılır.
her neyse bunların hepsi açıklandı da hâlâ direterek çarptırmaya devam edenler var. üzerinden 100 yıl geçmiş ama hâlâ allahın huzurunda yalan söylüyorlar. duruşunuzu bozmayın.
her neyse bunların hepsi açıklandı da hâlâ direterek çarptırmaya devam edenler var. üzerinden 100 yıl geçmiş ama hâlâ allahın huzurunda yalan söylüyorlar. duruşunuzu bozmayın.
devamını gör...