çekyatta yatmak

31çekyat: gençler için yeni zihn-i sinir procem!
hemen bir startup, para sayma makinesi...

hadi yine iyisinizi köftehorlar...

parası var, yer problemi yok ama hala çekyatta yatanlar var. bunların evlerine ateşler salınsın.

lisede 'çektar' adında bir arkadaş vardı hep onu hatırlatır

birkaç zaman sonra bel ağrısı oluşur.

bütün bir neslin , bugünlerde bel ve sırt ağrısıyla cebellesmesinin baş sorumlusudur.

otururken uyumaya bile alışkın bünyeyi sarsmayan gerçeklik.

hele ki iki tarafı dengesiz çekyattan kalkmaya çalışırken o hızla yere doğru yuvarlanarak uyanmanın tadını çoğu kişi bilmez.

99 depremini üzerinde uyurken karşıladığım hede. namıssız çok da rahattı. deprem olunca kalkarken düşmüştüm. #3309709 sonra kalkıp kaya kaya pencereye kadar gitmiştim.
lokasyon ankara.

bekarsanız her yerde başınıza gelecek bir şeydir. gittiğiniz yerde evlilere bir yatak açılıyor ama bekarın bir yastık bir çarşaf eline tutuşturup çekyatı gösteriyorlar.

çekyatı açmıyorlar bile uyuzlar.

annemin taştan öte kayadan sert, tahta piknik banklarından hallice ve utanmadan çekyat numarası yapan makyajlı aldatıcı çekyatımsı cismi.

bunda uyu diyor bana. babamın beline iyi geliyormuş. *

ben de seni yatırmazsam şişme yatakta. *

1+0'da ablam yapardi

yataklı vagonların yatakları da bir tür çekyat 'tır, bir keresinde bir gece ekspresinin o çekyatlarından birinde hayatımın en leziz uykularindan birini çekmiştim. brüksel ' den galiba bindim, tren münih ' e gidiyordu, ben ulm de inecektim, yorgundum, bindim trene perdeleri daha kalkmadan kapadım, pijamalarımı giydim, o arada yürüdü tren, ışıkları kapatıp yattım.

var ya, beş dakika sonra sabah oldu !! bi kalktım, stuttgart ' ı geçmiş tren ulm ' e doğru yollanmış... bütün yolu uyumuşum, inerken sizin kahvaltı hakkınız da vardı, bişeye koyalım mı sonra yersiniz dediler, ya boşver ne taşıyacam elimde, benim kahvaltıyı siz yiyin, dedim,. kahvaltı edicek zaman bile kalmamıştı yani...

demem o ki çekyatta uyunur.

gece çişe bile kalkmadım, öyle derin uyumuşum. hiç unutmam ben onu.