81.
o kadar mutsuz bir toplumuz ki, bizi güldürenler bile çaresiz. hemen başlamış, “cem yılmaz eskisi kadar komik değil” lafları. e olmasın, şart mı? 25 yıldır seni güldüren adamı nasıl harcadın bir kalemde
devamını gör...
82.
bence son projesi de gayet komikti.
devamını gör...
83.
artık dünyadaki kimseyi çok komik bulmuyorum. cem yılmaz da bunlardan biri.
devamını gör...
84.
birileri fotoğraf karesine girmesin diye masadaki içkileri saklarken, cem yılmaz milyonların karşısına çıkıp, “içiyorum kardeşim, yanacaksam ben yanacağım” diyebiliyor. bunun mizahını yapıyor.
eleştirirken beyninizi de kullanın.
eleştirirken beyninizi de kullanın.
devamını gör...
85.
son gösterisi öncekiler kadar olmasa da yine de başarılıdır.
devamını gör...
86.
son gösterisi çok rezil. izlerken çok sıkıldım. olmamış.
daha da rezil olanı ise bir şeyi ölümüne savunan, sanki cem yılmaz babaları gibi deli gibi savunanların olması. lan oğlum berbat işte. komik değil. iyi değil. osuruk muhabbeti bile ne kadar dip olduğunu gösteriyor.
mesela bir film yapınca "komik değil" lafını anlarım. belki amaç başkadır. ama bu stand-up gösterisi. amaç zaten komik olmak. ki, bu adamın bundan önceki tüm gösterileri komikti. eksikleri olan gösteriler olmasa da keyifli idi ama bu resmen leş. cidden leş. bu kelimeyi sevmezdim, bu tarz yapımlarda pek kullanmam ama anca bu ifade ile tabir edilir.
daha da rezil olanı ise bir şeyi ölümüne savunan, sanki cem yılmaz babaları gibi deli gibi savunanların olması. lan oğlum berbat işte. komik değil. iyi değil. osuruk muhabbeti bile ne kadar dip olduğunu gösteriyor.
mesela bir film yapınca "komik değil" lafını anlarım. belki amaç başkadır. ama bu stand-up gösterisi. amaç zaten komik olmak. ki, bu adamın bundan önceki tüm gösterileri komikti. eksikleri olan gösteriler olmasa da keyifli idi ama bu resmen leş. cidden leş. bu kelimeyi sevmezdim, bu tarz yapımlarda pek kullanmam ama anca bu ifade ile tabir edilir.
devamını gör...
87.
bu adama gülmüyorsunuz. ancak “2 kere canlı izleyip üstüne netflixten izledim hiç gülmedim” diyen var. gerizekalı mısınız
devamını gör...
88.
60 yaşında insanım, türkiye'de daha iyi bir komedyen görmedim. öyle bir adam.
devamını gör...
89.
sanki mesleğinden iyice sıkılmış gibi. sahnede zoraki konuşuyor mk. evinde arkadaşı ile muhabbet ediyor havası gördüm son gösterisinde. doymuş adam ya mizaha. kendini yormak istemiyor. kurduğu cümlenin atmosferine bile kapılamıyor artık. hadi gülün ve gidin der gibi..
devamını gör...
90.
türkiye’de yıllardır komedi ihtiyacını domine eden komedyen. gösterileri ve filmleri iki jenerasyonun espri kültürünü belirledi. gora ve arog replikleriyle yıllarca insanlarla anlaşabildik. bir tat bir dokudan itibaren gösterilerindeki tespitlerle günlük hayatımızdaki şakaları belirledi. bu kadar uzun yıllar boyu bu işi zirvede yürütmek gerçekten takdir edilesi bir durum.
devamını gör...
91.
bitti mi diye konuşuluyorsa hala bu ülkenin zirvedeki komedyenidir. ne zaman yeni bir isim çıkıyorsa cem yılmaz ile karşılaştırılıyorsa zirveden inmemiştir. bakın beyazıt'ın, yılmaz erdoğan'ın adını anan var mı
devamını gör...
92.
an itibariyle twitter'da trollere yargı dağıtıyor. *
devamını gör...
93.
jerry seinfeld in comedy showlarindan o kadar çok şaka yürütüyor ki kaç tanesi orijinal şakası insan merak etmeden duramıyor.
devamını gör...
94.
fenomen bir komedyen ve bir daha böyle bir adam gelmez.
devamını gör...
95.
lisede sene sonu kutlamaları olur. bütün okul salonda toplanır çeşitli eğlenceler falan olur. benim de son senemdi. öğretmenin önerisi, arkadaşların da tavsiyesiyle stand-up yap dediler bana. pek niyetli değildim ama sonradan kafama yattı, tamam dedim.
oturdum bi iki sayfa metin yazdım. cem yılmaz’ın bir tat bir doku gösterilerinden önceydi. uzay şakaları falan yazmıştım. neyse bi şeyler oldu, çıkmadım sahneye. sahne olmayınca da şakaları parça parça yapasım gelmedi. şakalar kağıtta kaldı öyle. sonra da işte cem yılmaz yaptı uzay şakalarını. benim de bi hevesim kaçtı orda. kariyer planlamamı değiştirdim. inşaat teknikeri oldum.
bi şeyler oldu demiştim ya; öğretmen metni okudu, beğenmedi. benim yerime sırayı darbuka gibi kullanıp ‘bu sevdalar boşuna’ türküsünü söyleyen arkadaşım çıktı sahneye.
oturdum bi iki sayfa metin yazdım. cem yılmaz’ın bir tat bir doku gösterilerinden önceydi. uzay şakaları falan yazmıştım. neyse bi şeyler oldu, çıkmadım sahneye. sahne olmayınca da şakaları parça parça yapasım gelmedi. şakalar kağıtta kaldı öyle. sonra da işte cem yılmaz yaptı uzay şakalarını. benim de bi hevesim kaçtı orda. kariyer planlamamı değiştirdim. inşaat teknikeri oldum.
bi şeyler oldu demiştim ya; öğretmen metni okudu, beğenmedi. benim yerime sırayı darbuka gibi kullanıp ‘bu sevdalar boşuna’ türküsünü söyleyen arkadaşım çıktı sahneye.
devamını gör...
96.
çoğu rolde oyunculuğunu beğenmiyorum. oyunu izliyor çünkü. sanırım kendi yaptığı filmler yüzünden böyle bir şey oluyor. bir yandan da oyunculara duyduğu saygıdan kaynaklı bir durum.
repliğini söyledikten sonra karşı tarafı izliyor; oyuncu gibi değil, seyirci gibi izliyor, belki de yapımcı gibi. iyi yapıyor mu gibisinden bakıyor, notunu veriyor falan. ben sıramı savdım, bakalım karşımdaki ne yapacak dedirtecek tarzda duruyor. bazen böyle anlarda karşısındaki oyuncudan etkilenip saygıyla bakıyor. senaryoda payı ne kadar çoksa o kadar fazla yapıyor bu dediğimi.
anlık bir şey bu bahsettiğim, farkına varmasanız daha iyi. uçuk karakterleri oynarken izlemiyor ama.
repliğini söyledikten sonra karşı tarafı izliyor; oyuncu gibi değil, seyirci gibi izliyor, belki de yapımcı gibi. iyi yapıyor mu gibisinden bakıyor, notunu veriyor falan. ben sıramı savdım, bakalım karşımdaki ne yapacak dedirtecek tarzda duruyor. bazen böyle anlarda karşısındaki oyuncudan etkilenip saygıyla bakıyor. senaryoda payı ne kadar çoksa o kadar fazla yapıyor bu dediğimi.
anlık bir şey bu bahsettiğim, farkına varmasanız daha iyi. uçuk karakterleri oynarken izlemiyor ama.
devamını gör...
97.
23 nisan 1973 doğumluymuş doğum günü kutlu olsun.
devamını gör...
98.
kendisinin bir numara olduğuna ve alternatifi olmadığına o kadar inanmış ki 2010’da kalmış adam gram ilerleme yok resmen çöp içerik üretiyo muhtemelen cem yılmaz diye izlenilen son içerikti zaten.
devamını gör...
99.
cem yılmazın siyasi olarak nerde durduğu da iyi biliniyor o yüzden çoğu kıskançlıktan dünyanın en iyi işi olsa da beğenmeyecek çünkü içindeki nefret gülmesini mutlu olmasını engelliyor.ama bu güruh bişeyi başardı ülkenin çoğunu da kendileri gibi gülmeyen mutlu olamayan insanlar haline çevirdi
devamını gör...
100.
son zamanlarda hakkında yapılan yorumları okuyunca biraz kendisi üzerinde düşünmeye başladım. bence herkesin tavsiye ettiği, bunları yaparsak mutlu olup hayattan keyif alacağımızın söylendiği klişeleri gerçekleştirmiş biri.
işin ilginç tarafı, bu önemli tavsiyeleri başarılı bir şekilde yapıyor/yaşıyor olduğu için eleştiriyor.
cem yilmaz, iç tatmini gerçekleştirmek için arkadaşlarıyla bereber sevdiği işi yapıyor. hemen hemen herkesin yapmak isteğini yaşıyor ve bazıları filmlerinden dolayı mutsuz oluyor.
1) sevgidin işi yaparsan çalışmak zorunda kalmazsın.
meslek tercihinde liselilere verilen en klişe ama en önemli tavsiyedir, değil mi?
sevdiğin işi yaparak para kazanırsan mutlu olursun.
cem yılmaz severek karikatür çiziyordu, severek tek kişilik gösteriler yapıyor. ve severek film çekiyor.
şeklinde yorumlar ve eleştiriler var. hatta diyenler var. bu düşünceler doğru olabilir. bence sebebi adam sevdiği işi yapıyor, (yapmak istiyor).
hem yönetmen, hem senarist hem oyuncu olmak zorunda değil. doğru. olmak zorunda değil ama o şekilde mutlu oluyor. sen onun eserine beğenmeyebilirsin. beklentin karşılanmamış olabilir. mutlu olmayabilirsin.
zaten önerme sevgidin işi yaparsan etrafindekiler mutlu olur değil.
2) en büyük hazine arkadaşlardır (arkadasliktir)
bu da çok klişe ve doğru bir söylem. hemen hemen herkes kabul eder. nerede o okuldaki/üniversitedeki arkadaşlık, iş ortamı öyle mi ? diye dertlenir.
cem yılmaz arkadaşlarıyla film çekince hep aynı kişiler
adam sevdiği kişilerle çalışmak istiyor. i̇mkanı varken bunu gerçekleştiriyor. birçok kişi sevdiği kişilerle, dostlarıyla çalışmak, daha çok vakit geçirmek, eğlenmek ister.
cem yılmaz bunu gerceklestirince hep aynı kişiler
film güzel olmayabilir. senin kaybın 2 saat. olmamış dersin, aynı kadroysa başka eserine izlemezsin.
3) i̇htiyaçlar hiyerarşisinin son basamağı kendini gerçekleştirmektir (i̇ç tatmin)
tek kişilik gösterileri güzel (ya da güzeldi). hem orada başarılı hem de daha çok para kazanır. neden film çekiyor? çünkü onun ihtiyacını film çekmek karşılıyor.
i̇htiyaçlar çeşitli. maslov `a göre temel ihtiyaçlar fiziksel ihtiyaçlar, barınma, güvenlik vs. bunlar için para gerekli. adamın bunlar için yeterli parası var. ardından gelen sevgi, aarkadaslik, saygı, sosyal konum gibi ihtiyaçları da karşılanıyor. kendini gerçekleştirmek (i̇ç tatmin) istiyor.
bir programda karakomikleri 2000lerde yazdığını ve 8 kısa hikaye olduğunu söyledi. seyirci sayısının düşük (begenilmiyor ve kazancı az) olmasına rağmen diğerlerini de çekeceğini söyledi. yani karakomikleri ve bundan sonraki bazı işlerini sadece para kazanmak için yapmıyor.
kara mizah sevdiğinden ve yeni şeyler denemek istediğinden yani i̇ç tatmini için çalışıyor.
işin ilginç tarafı, bu önemli tavsiyeleri başarılı bir şekilde yapıyor/yaşıyor olduğu için eleştiriyor.
cem yilmaz, iç tatmini gerçekleştirmek için arkadaşlarıyla bereber sevdiği işi yapıyor. hemen hemen herkesin yapmak isteğini yaşıyor ve bazıları filmlerinden dolayı mutsuz oluyor.
1) sevgidin işi yaparsan çalışmak zorunda kalmazsın.
meslek tercihinde liselilere verilen en klişe ama en önemli tavsiyedir, değil mi?
sevdiğin işi yaparak para kazanırsan mutlu olursun.
cem yılmaz severek karikatür çiziyordu, severek tek kişilik gösteriler yapıyor. ve severek film çekiyor.
şeklinde yorumlar ve eleştiriler var. hatta diyenler var. bu düşünceler doğru olabilir. bence sebebi adam sevdiği işi yapıyor, (yapmak istiyor).
hem yönetmen, hem senarist hem oyuncu olmak zorunda değil. doğru. olmak zorunda değil ama o şekilde mutlu oluyor. sen onun eserine beğenmeyebilirsin. beklentin karşılanmamış olabilir. mutlu olmayabilirsin.
zaten önerme sevgidin işi yaparsan etrafindekiler mutlu olur değil.
2) en büyük hazine arkadaşlardır (arkadasliktir)
bu da çok klişe ve doğru bir söylem. hemen hemen herkes kabul eder. nerede o okuldaki/üniversitedeki arkadaşlık, iş ortamı öyle mi ? diye dertlenir.
cem yılmaz arkadaşlarıyla film çekince hep aynı kişiler
adam sevdiği kişilerle çalışmak istiyor. i̇mkanı varken bunu gerçekleştiriyor. birçok kişi sevdiği kişilerle, dostlarıyla çalışmak, daha çok vakit geçirmek, eğlenmek ister.
cem yılmaz bunu gerceklestirince hep aynı kişiler
film güzel olmayabilir. senin kaybın 2 saat. olmamış dersin, aynı kadroysa başka eserine izlemezsin.
3) i̇htiyaçlar hiyerarşisinin son basamağı kendini gerçekleştirmektir (i̇ç tatmin)
tek kişilik gösterileri güzel (ya da güzeldi). hem orada başarılı hem de daha çok para kazanır. neden film çekiyor? çünkü onun ihtiyacını film çekmek karşılıyor.
i̇htiyaçlar çeşitli. maslov `a göre temel ihtiyaçlar fiziksel ihtiyaçlar, barınma, güvenlik vs. bunlar için para gerekli. adamın bunlar için yeterli parası var. ardından gelen sevgi, aarkadaslik, saygı, sosyal konum gibi ihtiyaçları da karşılanıyor. kendini gerçekleştirmek (i̇ç tatmin) istiyor.
bir programda karakomikleri 2000lerde yazdığını ve 8 kısa hikaye olduğunu söyledi. seyirci sayısının düşük (begenilmiyor ve kazancı az) olmasına rağmen diğerlerini de çekeceğini söyledi. yani karakomikleri ve bundan sonraki bazı işlerini sadece para kazanmak için yapmıyor.
kara mizah sevdiğinden ve yeni şeyler denemek istediğinden yani i̇ç tatmini için çalışıyor.
devamını gör...