yazar: cevat çapan
yayım yılı: 1999
türk edebiyatının önemli şairlerinden biri olan cevat çapan'ın seçme şiirlerinden oluşan kitaptır.
yayım yılı: 1999
türk edebiyatının önemli şairlerinden biri olan cevat çapan'ın seçme şiirlerinden oluşan kitaptır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "son singapur vapuru" tarafından 21.08.2025 23:31 tarihinde açılmıştır.
1.
"vedalaşmaların ilmini yaptım ben. "
1933 doğumlu türk şair, akademisyen ve çevirmen cevat çapan imzalı 63 sayfalık eser; 1998 yılında yayınlanmıştır.
cevat çapan şair olsa da şair kimliğinden ziyâde çevirmen kimliğini sürdürmeye daha fazla odaklanmasıyla biliniyor, kitabın sonunda şiire dair duygu ve düşünceleri de aktarılıyor, şiir okumayı şiir yazmaktan daha çok sevdiğini buradan bile anlıyoruz, çevirisini yaptığı şiir sayısı belki yazdığı şiirlerden bile fazladır ama elbette bu şiirinin geride kaldığı anlamına da gelmez.
şimdi ise şiirler hakkında nâçizâne biraz konuşalım;
çok severek ve bazı dizelerde duygusal açıdan etkilenerek okuduğum şiirlerdi, bence duygu seline boğulmuş şiirlerden ziyâde hatırlamaya yönelik şiirlerdi, duygusal sorgulamaların da hüküm sürdüğü bazı şiir ve dizelerin vâr olmasını sevdim, keza etkileyici bulma nedenim de şiirlere serpiştirilmiş bazı sitemler ve sorgulamalardı.
vedâlaşmaların, yitirmelerin, özlemlerin, ayrılıkların, sende iz bırakan biriyle bir daha hiç karşılaşmayacak olmanın üzüntüsünün iz düşümü niteliğinde şiirlerdi benim için.
en can alıcı bulduğum dizeler ise öyle duruyorlardı, bildikleri bütün sözcükleri susarak ve sonra nasıl yitirdiniz birbirinizi, nerede çözüldü eller? dizeleri oldu.
seçtiğim bazı dizeleri bırakarak burada bitiriyorum.

vedalaşmaların ilmini yaptım ben.
dağlar yoktu, dağlar yoktu
rüzgârlara yaslandım.
bilinmeyen mezarını arıyorum
kulağımı toprağa dayayıp.
bir gün sana gene yollarda rastlasam.
uzun, karanlık bir çığlığın da
ardına düşebilir insan
titrek, eğri büğrü bir yazının
çağrısına da uyar.
bırakıp her şeyi döner
- aşk bir buluşmadır çünkü
her zaman gecikmiş bir buluşma.
sorma sakın - bilmek yasak, derdin
kim bilebilir
yazgının bizi nereye sürükleyeceğini.
sessizlik şaşırtmasın seni, ürkütmesin.
ben içindeyimdir o alaca sessizliğin.
bir daha hiç karşılaşmayacağınızı
unutmak için,
sırtını denize çevirmiş, gözleri dağlarda.
karıştırdığım kitapta bir soru
“yazı nerede başlar?”
öyle duruyorlardı,
bildikleri bütün sözcükleri susarak..
1933 doğumlu türk şair, akademisyen ve çevirmen cevat çapan imzalı 63 sayfalık eser; 1998 yılında yayınlanmıştır.
cevat çapan şair olsa da şair kimliğinden ziyâde çevirmen kimliğini sürdürmeye daha fazla odaklanmasıyla biliniyor, kitabın sonunda şiire dair duygu ve düşünceleri de aktarılıyor, şiir okumayı şiir yazmaktan daha çok sevdiğini buradan bile anlıyoruz, çevirisini yaptığı şiir sayısı belki yazdığı şiirlerden bile fazladır ama elbette bu şiirinin geride kaldığı anlamına da gelmez.
şimdi ise şiirler hakkında nâçizâne biraz konuşalım;
çok severek ve bazı dizelerde duygusal açıdan etkilenerek okuduğum şiirlerdi, bence duygu seline boğulmuş şiirlerden ziyâde hatırlamaya yönelik şiirlerdi, duygusal sorgulamaların da hüküm sürdüğü bazı şiir ve dizelerin vâr olmasını sevdim, keza etkileyici bulma nedenim de şiirlere serpiştirilmiş bazı sitemler ve sorgulamalardı.
vedâlaşmaların, yitirmelerin, özlemlerin, ayrılıkların, sende iz bırakan biriyle bir daha hiç karşılaşmayacak olmanın üzüntüsünün iz düşümü niteliğinde şiirlerdi benim için.
en can alıcı bulduğum dizeler ise öyle duruyorlardı, bildikleri bütün sözcükleri susarak ve sonra nasıl yitirdiniz birbirinizi, nerede çözüldü eller? dizeleri oldu.
seçtiğim bazı dizeleri bırakarak burada bitiriyorum.

vedalaşmaların ilmini yaptım ben.
dağlar yoktu, dağlar yoktu
rüzgârlara yaslandım.
bilinmeyen mezarını arıyorum
kulağımı toprağa dayayıp.
bir gün sana gene yollarda rastlasam.
uzun, karanlık bir çığlığın da
ardına düşebilir insan
titrek, eğri büğrü bir yazının
çağrısına da uyar.
bırakıp her şeyi döner
- aşk bir buluşmadır çünkü
her zaman gecikmiş bir buluşma.
sorma sakın - bilmek yasak, derdin
kim bilebilir
yazgının bizi nereye sürükleyeceğini.
sessizlik şaşırtmasın seni, ürkütmesin.
ben içindeyimdir o alaca sessizliğin.
bir daha hiç karşılaşmayacağınızı
unutmak için,
sırtını denize çevirmiş, gözleri dağlarda.
karıştırdığım kitapta bir soru
“yazı nerede başlar?”
öyle duruyorlardı,
bildikleri bütün sözcükleri susarak..
devamını gör...