çevirmeli telefon

yeni neslin sadece eski film ve dizilerde görebileceği, üzerinde tuş takımı yerine dönen bir kadran bulunan telefon modeli. telefon modeli derken cep telefonu gelmesin akıllarına, ev telefonudur kendisi.

1den 0a kadar (evet 1den başlar sırayla 9a kadar gider ama sıfır en sondadır) giden numaralar vardır ve 0ın sonunda numarayı sabitleyen bir yer vardır. girilecek her numara için o sabitlenen yere kadar kadran çevririr ve o rakam girilmiş olur.
şöyle bir şeydir;

nostaljik eşyalar biriktirmeyi seven biri olarak bende bir adet mevcuttur şuraya resmini bırakayım

tuş kilidi yapılırdı bu telefona. eğer hiç giden arama yapılmasın istenirse bot kilidi 1 ‘e takılırdı. böylece herhangi bir numara aranamazdı.

eğer şehirlerarası aranmasın isteniyorsa kilit 9’a takılırdı. o zaman da 0 çevirilemediği için şehirlerarası aranamazdı.

aha şöyle:

“canım aramışsın görmedim telefonu sessizdeydi.”
“şarjım bitmişti kapandı telefon ondan…”

u la ahize zaten 5 kg. insan kendini önemli sanıyor.... cem yılmaz

arabayla telefondan önce imit'e gidebiliyorum 1977-trt arşiv

nostalji seven biri olarak hoşuma gitse de insanlar nasıl üşenmeden o kadar numarayı çeviriyormuş demeden geçemiyorum.

sıfırı soldan çevirdiğinde, karşı taraf hazne geri gelene kadar işini gücü hallederdi.

sesi yedi mahalle öteden duyulurdu. bir zamanlar sanayide modaydı. çalışan makinaların sesinden, bu ihtiyar kurt galip çıkardı.

11 haneli cep telefonu numaralarını aramanın yaklaşık 2,5 dk sürdüğü , öldürmeyen de süründüren alet.

rahmetli annemden kalan telefon hâlâ bende. kendisini bir adet nokia 3110'u vardı ve hep onu kullanırdı. ama o telefon hattı da canlı olmak üzere yatağının baş ucunda dururdu. bazen ben arardım ki paslanmasın diye. iyi yanı şudur. elinize oturur ahize. özellikle de siemens veya erikson markaysa. karşınızdaki herifin kafaya koyduğunuz zaman herifi bayıltmanız mümkündür. sonra bunun tuşlu modelleri çıktı. halen de kullanılıyor. onlar dayanıksız. birine kızıp biraz sert kapatırsanız dağılıyor. tecrübeyle sabit

baş tarafından duyma işleminin, alt kısmından da konuşma işleminin gerçekleştiği ve ismine ahize denilen aksam gövdeye spiralli bir kablo ile bağlıdır. ahize, gövdenin üzerindeki yuvasına konur. telefonun ortasında numara aramak için çevirme işleminin yapıldığı kadran şeklindeki delikli yuvarlak, bu telefonu farklı ve özel kılan bir aksam. konuşmak için ahize kaldırıldığında da, yuvada bulunan ve hat algılamayı sağlayan iki düğme serbest kalır ve böylelikle hat görüşmeye açılır. hattın açıldığına dair kesintisiz bir ses duyulur ve parmak ortadaki numara deliklerini çevirmeye başlar. postane telefonu diye bildiğimiz bu çevirmeli telefonlar genelde bej, bordo, yeşil renkte olurlar, antika değerinde olan eski çevirmeli telefonlar da siyah renklidir. çalarken çıkarttığı ses, çınlamalı zil şeklindedir. özellikle 0 ve 9 kısmını çevirince bırakması, çocukların oynadığı oyuncak arabaların geriden serbest bırakılınca kendi kendine gitmesi gibidir. 1990'lı yıllara kadar telefonların tamamı çevirmeli türdendi. at&t isimli firma, ilk tuş takımlı telefonu tanıttıktan sonra da çevirmeli telefonlar yerini tuşlu telefonlara bıraktı. her bir numara için çıkan o çevirme sesinin yerini tuş sesi aldı.

kullanmayı çok istediğim ama benim aklım erene kadar telsiz telefonların çıkmasıyla evimizde hiç var olmayan bir telefon çeşidi..

çok severim.

çocukken telefonun olduğu masanın önünden geçer, ahizeyi kaldırıp, yalandan 5-3-9-7 diye numara çevirir, bana hulusi bey'i bağlayın der, nee çıktı mı? nidası atıp telefonu kapardım.

halen yaparım olsa. * yeşildi rengi.