ciddi ilişki bulmanın çok zor olması

kimsenin sevmeyi bilmemesinden dolayı her şeyin insanların eline yüzüne bulaşmasından kaynaklanıyor.

kaliteli ve sadık insanların kıtlığından doğan müşkül durum...

bulup da kıçını dönen ahmakların yarattığı sonuç.

kadınlar genelde sever düzgün, düzenli ve uzun ilişkileri. erkekler de mümkün olduğunca kadını "denemeyi" sever. sıkıntı da bu noktada çıkıyor.

bugüne dek ciddi ilişki istemiyorum diyen kadın da gördüm ama daha az gördüm. erkeklerde o kafaya daha sık rastlanıyor maalesef. bir çiçekle ömür geçmez, papaz her gün pilav yemez, bir ömür baklava yesen sıkılırsın gibi lafları düstur eden insanlar sonra canları ciddi ilişki çekince günün birinde "vay efendim öyle kadın yok!"

var ama size yok.

seçenek çok olunca ondan öyle oluyor

"ciddi ilişki" tanımına tekrar güldüm, nedir bu ciddi ilişki?

aşık olmak, sevmek & sevilmek demek bu kadar zor mu?
ya da ilişkilerinize bunda ciddi olacağım, bu sefer ciddi olmayacağım eğlenip geçeceğim diye mi başlıyorsunuz?
bunlar için ilişkiye gerek yok, sevişin geçin işte niye ilişki adı verip hem aradaki duyguları hem de insanları baskılıyorsunuz ki?

"ciddi ilişki" zaten bulunabilen bir şey değildir.
kendisi zamanla olan bir hadisedir.
tanıştınız, eğlendiniz, yediniz, içtiniz, seviştiniz aaa bir bakmışsınız zaman su gibi akıp geçmiş ve bunlara devam etmek istiyorsunuz.
al sana "ciddi ilişki" :)

herkesle s*k*ş*p, ciddi ilişki düşündüğün kişi de seni s***ek istediği zaman, "ciddi ilişki bulmak zor oluyor" dersin, yersen.

hayatı ve insan ilişkilerini bu kadar ciddiye almayın. kendiniz ile ilgilenin ve geliştirin. kısaca takılın geçin.

herkesin sorunları travmaları var ondan iletişimsizliğimize de eklersek bu kadar keyfine düşkün bencil insanların arasında fedakar ve iyi niyetli güzel sevebilen birini bulmak imkansıza yakın çünkü..

manfaat faktörü baskın olduğu sürece ister ilişki olsun ister başka bir şey olsun adını siz koyun hiçbir halt kurulmaz. vicdan bile menfaate göre hareket eder olmuş amg yerinde.

sen ciddi olmak istersin o ciddiye almaz. bu sefer dersin ki "ben de kimseyi ciddiye almayacağım" ama bir sonraki ilişkinde, meğer karşı taraf ciddi ilişki bekliyordur. bu sefer sen ciddi yaklaşmaya başlarsın ama en baştaki tavırlarından dolayı artık o da "öylesine takılıyoruz" diye düşünmeye başlamıştır. sonra böyle böyle manyak olursunuz.

hiç zor olmayan durum biz 80 kuşakları için.

büyüyünce böyle oluyor, üni 1'de koy g.tüne rahvan gelsin hesabı günler umarsızca netflix dizilerinin tek sezonunu bitirerek geçerken, iktisadi ve ekonomik kaygılardan eser yok. 20 yaşında bireylerin tabi tek derdi bel altları ile kalpleri olacak. beyin merkezi bu durumu, olmazsa olmaz bir mutlakiyet olarak bellemiş çünkü. yalnızlığı berbat bir şeymiş gibi gösterir pek tabi.

hayalperest bir gelecek rüyası içinde gençler, okumanın para kazanılan yolda bir kapı eşiği olduğunu düşünüyorlar, ülkenin gerçeklerinden kopuklar.

o ara zaten ailesi maddi desteği sağlıyor, ''okusun adam olsun'' mantığıyla, öyle görmüşler çünkü. çocuklarının evde kova yapıp, sözlükten çıkmadıklarının bilincinde değiller. kızlar da az değil. sanki dünyanın en büyük derdiymiş gibi aşk meşk peşinde bi haller. bi tripler.

ciddi ilişki bulsa, doyum noktasına eriştiği an 'sıkılıp' başka bir dünyanın hayalini kuracak, artık ailenin verdiği para ve sunduğu imkanlar yetersiz gelmeye başlayacak. yaş olacak 25.

hayatın acı gerçekleriyle boğuşup, 40 yaşında sözlük teyzesi olarak günlerine devam edecekler. kısmet hep bu işler.

her şeyin para ve seksten ibaret olmasındandır çok yazık. evet.

hiçbir ilişkiye ciddi başlanmaz. başlarsın ve ciddiye yönelir.

bazılarımız için çok kolay. benim için her zaman zor oldu. hem de her zaman.

katıldığım hede. arıyor musun diye sorarsanız işim olmaz ama herkes bi' zaman dolsun diye yan yana gibi. lafta her şey.

kalbî, sevgi münasebetleri kendi başına ciddi bir meseledir.

çok sonraları popüler olan, tek gecelik ilişkiler, cinsel partnerlikler, bunlar ilişki değil.

bunlar karşılıklı menfaat ve tatminliktir.

sizin sevgi merkezli bir ilişkiniz varsa ya da bunu kovalıyor ve yakalarsanız, burada bir gayriciddi durum söz konusu olamaz.

zaten vur/vurul geç hayatı yaşayan insanla sizin bir ortak noktanız da olamaz.

herkesin yolu farklıdır.

ne istediğinizden eminseniz aslında o kadar da zor olmayan durum.

fakat iş armudun sapı, üzümün çöpüne gittiği vakit değil ilişki arkadaş bile bulamıyorsunuz o da ayrı bir vaziyet. biraz egolarınızdan sıyrılmayı deneyin.

biriyle tanışmak için görüşme ayarladınız veya tanıdığınız birine birlikte bir şey yapalım mı dediniz. ilk buluşmadan sonrası gelmiyorsa kişi neden benimle ikinci kez görüşmek istemiyorlar diye kendine sormalı.

bir iki randevu kötüye gittiği için demiyorum sürekli böyle bir şey varsa o zaman kendine dönmek lazım belki de.