çinli ablalarla girişilen migros böreği kapma yarışı
başlık "morticia" tarafından 20.11.2022 15:10 tarihinde açılmıştır.
1.
efenim çinliler kazandı, üzgünüm; ülkemizi yeteri kadar iyi temsil edemedim.
bu hal, kendinize rakip olarak doktor octopus'u seçseniz, böreği kapmada daha çok şansınızın olacağı bir besine ulaşma savaşıdır, hayatta kalma mücadelesidir, olimpiyatik bir reflekstir!
baya oluyor, lanetlenmişçesine adres soran insanların akınına uğrayan dükkanımda, şöyle keyfine vara vara bir yemek yiyemediğim için, evde hazırladığım ve sefertaslarına koyduğum sağlıklı ev yemeklerini taşımayı bırakmış, marketten alınan basit şeyler atıştırarak öğünleri geçiştirir hale gelmiştim. elbette bu berbat beslenme düzenine isyan eden bünyem, artık daha türk mutfağından, sıcak bir şeyler yemek istiyordu. (aklınıza gelen o pis espri yüzünden utanmalısınız fesat köpekler!11!!)
dükkanımın az ilerisindeki migros'a kadar gidip sıcak peynirli-patatesli börek almaya karar verdiğim o kara günün sabahında, evden hiçbir şey yemeden çıkmış olmam vesilesi ile enerjimi hesaplı kullanmam gerekmekteydi. migros en yakın olandı, yiyecek bir şeyler sipariş etsem en az 30 dk bekleme sürem olacaktı, üstelik beklemek ekstra yoracaktı ki bir şeyleri beklemek enerjimi en çabuk tüketen şeylerden birisidir. migros'un 4 dakikalık yürüme mesafesini baz alınca, 4 dakikada migros'a girsem, 5 dakika içerisinde börekleri alıp ısıtma işlemini tamamlatsam, ödeme için beklerken dahi "ay bayılacağım" der üç beş ısırık almaya başlardım nasılsa. 30 dakika neree, 9 dk nere değil mi efenim? üstelik yürüyerek harcayacağım enerji, ortalama 30 dakikalık aç bekleyiş boyunca gelecek olası müşterilere/adres soruculara dökeceğim dil ile birlikte mental sağlığımı dengede tutmaya harcayacağım enerjiden çok daha az olacaktı.
vücudumda gerçekleşecek olan tüm atp sentezleri de dahil enerji yakım hesaplamalarımı yapıp migros'taki börekler için yola koyuldum ve tıpkı hesapladığım gibi 4 dakikada içeriye girmeyi başardım. fakat, böreklerin çekmece çekmece yerleştirildiği bölümde bir kalabalık vardı. efenim bir meydan muharebesi, adeta pirana 2'nin 2022 çekimleri!! tanrım, üç çinli (ya da japon artık) abla ellerine aldıkları kese kağıdına börekleri o kadar hızlı ve teknik dolduruyorlardı ki, dedim lanet olsun dostum sınır kapılarını açtıklarında içeriye ninjalar da girmiş!111
manzaraya dehşetle o kadar dalmışım ki, yanıma gelen görevliyi sonradan fark ettim; "isterseniz siz de alın, kalmayacak böyle beklerseniz" ... işte yurttaş dayanışması! dedim "ben de açım ama bu kadar değilim, bu nasıl bir açlıktır anlayamadım vallahi, aç bunlar aççç başka türlü açç".. "ülkelerinde böyle lezzetli şeyler mi görmüşler ki? varsa yoksa yosunu, canlı ahtapotu, yarasa çorbası abla. börek görünce saldırıyorlar böyle işte" ... dedim "nereden ablan oluyorum senin ha?! koskoca kadınsın bi de bana abla diyorsun, sensin abla!!"
efenim biz böyle, nasıl olsa konuştuklarımızdan bir şey anlamayacakları güveni ile kendi aramızda hararetli hararetli konuşurken, börek öğütücü çinli ablalarımızdan biri demez mi "burada nerede bulur biz, ee, change office? döviz? bir de börek güzel ve biz seviyor, aç" o an fark ettim ki, lanet olsun bu kadınlar türkçe biliyorlar; suratlarına suratlarına "açç bunlar açççç!" demişim filan. *
çok utandım...mı diyeceğim sandınız? naa, "evet börek güzel, birazını da bize bıraksaydınız!" dedim. bakışıyorlar böyle. efenim açken sinirli oluyorum ondan hep, zaten bayılmama ramak kalmış. "korona da hep sizin yüzünüzden oldu!" diye bağırmamak için kendimi zor tuttum efenim. o sırada, saçlarına çim biçme makinesi saldırmış gibi duran çinli kızın talimatı ile üç kadın, kucak dolusu böreklerle migrosun derinliklerine doğru yol aldılar ve gözden kayboldular. kalan böreklere baktım ki efenim, yani üç tanecik bir şey kalmış, onlar da kıymalı. tüm patateslileri, peynirlileri süpürmüşler, yok etmişler. tanrım, önümde gerçekleşen bu hardcore börek pornosu yüzünden kalan son enerjim de tükenmişti ve gittim bisküviler tarafından bir şeyler alarak kasaya yöneldim. o sırada aklıma püskevit esprisi geldi ve istemsizce kendi kendime güldüm çünkü şekerim düşmeye başlamıştı, yoksa gülmem.
kasada sıra bana gelene kadar usulca bisküvimi yedim öyle.
çinlileri yazdım bir köşeye ben bu olaydan sonra iyice, iki oldu bu.
bu hal, kendinize rakip olarak doktor octopus'u seçseniz, böreği kapmada daha çok şansınızın olacağı bir besine ulaşma savaşıdır, hayatta kalma mücadelesidir, olimpiyatik bir reflekstir!
baya oluyor, lanetlenmişçesine adres soran insanların akınına uğrayan dükkanımda, şöyle keyfine vara vara bir yemek yiyemediğim için, evde hazırladığım ve sefertaslarına koyduğum sağlıklı ev yemeklerini taşımayı bırakmış, marketten alınan basit şeyler atıştırarak öğünleri geçiştirir hale gelmiştim. elbette bu berbat beslenme düzenine isyan eden bünyem, artık daha türk mutfağından, sıcak bir şeyler yemek istiyordu. (aklınıza gelen o pis espri yüzünden utanmalısınız fesat köpekler!11!!)
dükkanımın az ilerisindeki migros'a kadar gidip sıcak peynirli-patatesli börek almaya karar verdiğim o kara günün sabahında, evden hiçbir şey yemeden çıkmış olmam vesilesi ile enerjimi hesaplı kullanmam gerekmekteydi. migros en yakın olandı, yiyecek bir şeyler sipariş etsem en az 30 dk bekleme sürem olacaktı, üstelik beklemek ekstra yoracaktı ki bir şeyleri beklemek enerjimi en çabuk tüketen şeylerden birisidir. migros'un 4 dakikalık yürüme mesafesini baz alınca, 4 dakikada migros'a girsem, 5 dakika içerisinde börekleri alıp ısıtma işlemini tamamlatsam, ödeme için beklerken dahi "ay bayılacağım" der üç beş ısırık almaya başlardım nasılsa. 30 dakika neree, 9 dk nere değil mi efenim? üstelik yürüyerek harcayacağım enerji, ortalama 30 dakikalık aç bekleyiş boyunca gelecek olası müşterilere/adres soruculara dökeceğim dil ile birlikte mental sağlığımı dengede tutmaya harcayacağım enerjiden çok daha az olacaktı.
vücudumda gerçekleşecek olan tüm atp sentezleri de dahil enerji yakım hesaplamalarımı yapıp migros'taki börekler için yola koyuldum ve tıpkı hesapladığım gibi 4 dakikada içeriye girmeyi başardım. fakat, böreklerin çekmece çekmece yerleştirildiği bölümde bir kalabalık vardı. efenim bir meydan muharebesi, adeta pirana 2'nin 2022 çekimleri!! tanrım, üç çinli (ya da japon artık) abla ellerine aldıkları kese kağıdına börekleri o kadar hızlı ve teknik dolduruyorlardı ki, dedim lanet olsun dostum sınır kapılarını açtıklarında içeriye ninjalar da girmiş!111
manzaraya dehşetle o kadar dalmışım ki, yanıma gelen görevliyi sonradan fark ettim; "isterseniz siz de alın, kalmayacak böyle beklerseniz" ... işte yurttaş dayanışması! dedim "ben de açım ama bu kadar değilim, bu nasıl bir açlıktır anlayamadım vallahi, aç bunlar aççç başka türlü açç".. "ülkelerinde böyle lezzetli şeyler mi görmüşler ki? varsa yoksa yosunu, canlı ahtapotu, yarasa çorbası abla. börek görünce saldırıyorlar böyle işte" ... dedim "nereden ablan oluyorum senin ha?! koskoca kadınsın bi de bana abla diyorsun, sensin abla!!"
efenim biz böyle, nasıl olsa konuştuklarımızdan bir şey anlamayacakları güveni ile kendi aramızda hararetli hararetli konuşurken, börek öğütücü çinli ablalarımızdan biri demez mi "burada nerede bulur biz, ee, change office? döviz? bir de börek güzel ve biz seviyor, aç" o an fark ettim ki, lanet olsun bu kadınlar türkçe biliyorlar; suratlarına suratlarına "açç bunlar açççç!" demişim filan. *
çok utandım...mı diyeceğim sandınız? naa, "evet börek güzel, birazını da bize bıraksaydınız!" dedim. bakışıyorlar böyle. efenim açken sinirli oluyorum ondan hep, zaten bayılmama ramak kalmış. "korona da hep sizin yüzünüzden oldu!" diye bağırmamak için kendimi zor tuttum efenim. o sırada, saçlarına çim biçme makinesi saldırmış gibi duran çinli kızın talimatı ile üç kadın, kucak dolusu böreklerle migrosun derinliklerine doğru yol aldılar ve gözden kayboldular. kalan böreklere baktım ki efenim, yani üç tanecik bir şey kalmış, onlar da kıymalı. tüm patateslileri, peynirlileri süpürmüşler, yok etmişler. tanrım, önümde gerçekleşen bu hardcore börek pornosu yüzünden kalan son enerjim de tükenmişti ve gittim bisküviler tarafından bir şeyler alarak kasaya yöneldim. o sırada aklıma püskevit esprisi geldi ve istemsizce kendi kendime güldüm çünkü şekerim düşmeye başlamıştı, yoksa gülmem.
kasada sıra bana gelene kadar usulca bisküvimi yedim öyle.
çinlileri yazdım bir köşeye ben bu olaydan sonra iyice, iki oldu bu.
devamını gör...
"çinli ablalarla girişilen migros böreği kapma yarışı" ile benzer başlıklar
kapma
1