çocuk yapmak

anneme "neden beni dünyaya getirdiniz?" diye soru soran birisi olarak asla yapmayacagim eylem.

yeni anne veya baba olanların “şimdiye kadar boşuna yaşıyormuşuz” dediği eylem. *

dün akşam saatlerinde, esra erol'un programına denk geldim , oturdum seyrettim inanın ağzım açık kaldı,şaştım kaldım, bir kadın ve bu kadının parmağında oynattığı iki erkek, vah vah, ortada kimden olduğu belli olmayan 2-3 yaşında bir çocuk, ülke yozlaşma yi bir üst seviyeye taşımış insanlar ile dolu.
hani sokak hayvanlarını kısırlaştırılıyor ya , aslında bunu hayvanlara değil bazı kadın ve erkeklere yapılması gerektiğine bir kez daha inandım.
çocuk yapmak artık belli bir kriter ve sınavlar ile belirlenmesi gerekir, sınavı gecemeyenler hemen orda kısırlaştırılmalı..

çocuk olana kadar ücretsizdir.

asla yapılmayacaklar listemin başında yaldızlı büyük harfler ile yazılı olan kuraldır.

israftır

sonrası husran olabilir..

insanların üremesi. özellikle şu devirde gereksiz masraf.

kişi kendini eğitebildiğinden eminse , iletişim kurmayı biliyorsa , çocukluk travmaları yoksa , sevgi dolu bi ailede büyüdüyse ( sevgiyi gösterebilme yeteneği varsa ) , çocuğu projesi olarak görmeyecekse , kendi anne babasıyla yaşadıklarını çocuğuyla olan ilişkisine yansıtmayacaksa düşünebilir. aksi takdirde bir çocuğun yaşamaması gereken şeyleri o çocuğa yaşatıp , çocuğa acı çektirme hakkına sahip değildir. bu özelliklere sahip olmayıp farkındalığı oluşmamış insanlar hata üzerine hata yaparak birden fazla çocuk yapıyor. yapmayın !

dünya bu kadar kalabalık ve kokuşmuş iken, ailesiz bu kadar da çocuk var iken evlat edinmek yerine yapılınca anlayamadığım mastar. korunun.* bir de o çocuk büyüyecek toplumu oluşturan ve başkalarını etkileyecek kararlar veren bir birey olacak. psikolojiden gram anlamıyorsanız, anlamayacak ve bu konuda sorumluluk almayacaksanız neden "maceraya" atlarsınız ki?

faşist bir düşünce ancak sağlam genetiğiniz yoksa evlatlık edinmek daha iyi olabilir.

**

ahmet ümit'in kaleminden:

"üstelik en büyük bencilliğimiz de çocuk yapmak değil mi? yaşamın ne olduğunu bile bilmeyen bir canlıyı zorunlu olarak dünyaya getiriyorsun. mutlu olacağının garantisini verebiliyor muyuz, ya da hastalıksız, dertsiz, uzun bir ömür sürmesini sağlayabiliyor muyuz? yoo, ama sonuçlarını düşünmeden çocuk yapmaya devam ediyoruz. ya da benim gibi bir çocuğum olsa diye hayal kurmayı sürdürüyoruz."

çok sevdiğiniz, saygı duyduğunuz bir yazar ile aynı düşüncelere sahip olduğunuzu öğrendiğinizde hani şöyle bir tebessüm edip gerilirsiniz ya, notlarıma bakarken bu paragraf ile bakıştık. en az ilk günkü kadar histerik bir şekilde sırıtıp aynen arkama yaslandım.
(bkz: beyoğlu rapsodisi)

cinsel dürtülerin ve neslin devamı için zorunlu olan bir durumdur. yaratıcının, insana bir de evlat sevgisi verdiği için, insanların her türlü zorluğa katlanabilmesini kolaylaştırmıştır. evli insan olmak; eşittir çocuk demektir.

bir kadın için hazzın tamamlanmasıdır, son noktasıdır. bu hayattaki en temel şey insan neslinin devamıdır bence. bu işe çok basit bakıyorum ben. bir erkek, spermlerini saldığında tatmin olurken, bir kadın da onunla çocuk yaptığında asıl tatmine ulaşır. aksi halde bir kadının tatmin olması söz konusu değil bence.

ülkede tekrar tekrar düşünülmesi gerekendir. anlık spermlerin kaçmasiyla 9 ay sonra oluşandir.

sadistliktir.

bencilliktir.
çocuklar sizin evcilik oyunlarınızın bir parçası değildir!

geçmişte "ne evlencem ya!" diyen tanıdığım ne kadar tip varsa otuzundan evvel evlendi. bunların birçoğu da benim çocuklarla aşırı iyi olmama karşın suratlarını buruşturup asla çocuk istemiyorum diyerek bakanlardı. bugün o buruşuk suratlıların çoğu da baba olmalarının haberini ya ağlayarak vermişler ya da fotoğraflarda o halleriyle tarihe kazınmışlar. dünyadaki tek evlat onların sanki. üzerine daha da bir şey söylemeye gerek yok. büyük konuşma diye boşuna demiyorlar.

çocuklarınızın büyüyünce kapitalistlerin, emperyalistlerin, zenginlerin, tarikatların, cemaatlerin, din tüccarlarının, misyonerlerin, siyasi partilerin, sermaye sahiplerinin, parayı kontrol eden bankaların, çok uluslu şirketlerin, mafyaların özetle otoritelerin hizmetçileri, seks köleleri, ucuz iş güçleri olmalarını istiyorsanız buyrun yapın.

"evliliğe başından beri karşıydım çünkü bu şu anlama geliyor: özgürlüğünüzün kısıtlanması. yasal olarak bir kadına veya bir erkeğe bağlanma, hayır. benim için özgürlük nihai değerdir. özgürlükten daha yüksek bir şey yoktur.
herkes boşanmalı. istisnasız. insanlar birbirini tanımalı ve sevmeli. kadın da erkek de birbirlerini artık sevmiyorlarsa sırf görevlerini yerine getirmek için evli kalmamalılar, sevişmemeliler. böyle olunca erkek kadınla sevişirken başka bir kadını, kadın da başka bir erkeği düşünüyor. ne tür bir nevrotik toplum yarattınız? eğer birbirinizi sevmiyorsanız en azından insan olun ve açıkça söyleyin: birlikte olmak güzeldi ama artık bitti. elveda demeyi bilin.
evliliğin dünyadan tamamen yok olmasını isterim. evliliğin kalkmasıyla beraber boşanmalar da ortadan kalkacaktır. evlilikle beraber fuhuş ortadan kalkacaktır. evlilikle beraber rahiplerin çalışmalarının çoğu ortadan kalkacaktır. evlilikle beraber neredeyse psikanalistlerin, terapistlerin, psikiyatristlerin çalışmalarının yüzde doksan dokuzu ortadan kalkacaktır. her türlü psikolojik rahatsızlığı yaratan evliliktir. sapkınlıklar, baskılar, suç hepsini. bu sadece insan doğasıdır: güzel bir kadın görüyorsun ve onunla biraz vakit geçirmek istiyorsun, hepsi bu. bunun için tanrının izni gerekmiyor." - osho

bana göre dünyanın en bencil ve narsist eylemidir.