çok gezen mi bilir çok okuyan mı sorunsalı

sözlüklerde çok yazan bilir.

ikiside dememek için dikkatli ve araştırarak gezen biri daha çok bilir diye fikrimi ortaya atıyorum.

çok gezen ya da çok okuyan biri olsa da önemli olan bunları hayatına, fikirlerine, düşüncelerine en önemlisi de kendine ekleyen insan çok bilir. yoksa çok okusa olur hala at gözlüklü olduktan sonra. bir anlam lazım yaptığımız her şeyde.

hatırlayan bilir...

hem çok gezen hem de çok okuyan bilir...çok gezen gider görür ama oranın tarihini kültürünü okumadığı için orayı tam anlamiyla bilemez.cok okuyan ise okur ama gidip gezemedigi için kafasındaki betimlemeleri tam olarak oturtamaz yani o da kısmi olarak bilir.

gezen gezdiği kadarını okuyan okuduğu kadarını bilir
ikisinin bilgi değeri de farklı bence

çok okuyan tarihini vb bilgisini bilir gezende kalıcı öğrenme yapar

çok zengin bilir..

çok gezenin ayağına ot bulaşır kardeşim. ben onu biliyorum

ikisi de değil sözlükte çok flörtleşen bilir.*

üstteki tanım güldürdü. çok gezenin g.tüne çöp batar derler ama bu öyle bir şey değil. okuyan bilir, meğerolam parası var ise okumanın yanı sıra gezmeyede fırsat bulabiliyorsa tabiki gez gör demişler. yani bazı şeyleri yaşamak görmek lazım.

işim gereği çok gezdim. başıma gelen bir olayı yazmadan duramadım. 2000 li yılların başları. doğudaki bazı illere saat ve kemer götürüyorum otobüsle. genelde kuyumculara pazarlıyorum. beytussebaba geldim. kış günü kar var. hava karardı otel bulamadım otogarda bekliyorum. ertesi gün işe devam edeceğim. bi amca geldi yanıma ihtiyar biri. yabancı olduğumu anladı. evlat neyi bekliyorsun dedi. halimi anlattım. kalk gidiyoruz bize dedi. kerpiç bir binaya geldik. gariban kimseler kalacak yerimi gösterdi bana. sıcak bir tas çorba ve biraz helva getirdi birazdan. sonra çay demledi geldi. orada misafir oldum. ertesi gün teşekkür edip vedalaştım. bir saat hediye ettim kendisine. orada yaşadığım bu durumu fakirin ekmeğini paylaşması bana güvenmesi benim onlara güvenmem yazmayla ya da okumayla anlaşılacak bir durum değil kesinlikle. burada maksadım bilmek fiilinin amacına hasıl olması değil yalnızca deneyimlediğim bi konuyu anlatmaktı. bazen gidip görmek yaşamak lazım. bunu anlatmak istedim. anadolu insanının nerede olursanız olun paylaşacak bir dilim ekmeği bir tas çorbası vardır.

çok gezdim. çok okudum. hâlâ bi bok bildiğim yok.

çok seks yapan bilir. ama farklı partnerlerle olmalı.

gezerken yazan daha çok bilir.

en iyi öğrenme biçimi tecrübe etmektir, deneyimlemektir. pratikle elde ettiğin bilgi teorik bilgiden her zaman daha doğrudur, daha üstündür; bunu da ancak yaşayarak anlarsın, öğrenirsin.