21.
solisti chris martin gwyneth paltrow un eski eşidir aynı zamanda da fifty shades filmlerinden tanıdığımız güzel oyuncu dakota johnson ile de bir ilişki yaşamıştır. a message şarkıları aşık olunan hanımefendiye armağan edilecek şarkılar listemde ilk üçtedir.
devamını gör...
22.
red nose day' adlı yardım kampanyası için got oyuncularıyla beraber gerçekleştirdikleri ‘game of thrones’ müzikali 2015 yılında amerikan nbc kanalında yayınlandı. bu müzikalin eğlenceli parodisi için;
devamını gör...
23.
bayılırım kendilerine. önerilerimi bırakıp kaçıcam.
clocks******pek kimsenin bilmediği altın değerinde şarkı. hep yolculukta düşlerim kendimi bu şarkıda.
viva la vida
paradise
hymn for the weekend*****beyonce ile birlikte
adventure of a lifetime
something just like this*****the chainsmokers ile birlikte
princess of china***rihanna ile birlikte
clocks******pek kimsenin bilmediği altın değerinde şarkı. hep yolculukta düşlerim kendimi bu şarkıda.
viva la vida
paradise
hymn for the weekend*****beyonce ile birlikte
adventure of a lifetime
something just like this*****the chainsmokers ile birlikte
princess of china***rihanna ile birlikte
devamını gör...
24.
"strawberry swing" adlı şarkıları, dr. lewis hodgson ve mindlab enstitüsü'nün çalışmaları sonucunda yaptıkları "anksiyeteyi %65'e kadar azaltan şarkılar" listesinde yer alan alternatif rock grubudur. bahsi geçen şarkı da dinlemesi çok keyifli bir şarkıdır ayrıca.
buradan
buradan
devamını gör...
25.
remixleriyle birlikte en çok hymn for the weekend şarkısını dinlediğim grup... inanılmaz güzel şarkıları var ancak favorim belli...
orijinali
alan walker remix
seeb remix
sözleri de şu şekildedir:
and said drink from me, drink from me
(oh-ah-oh-ah)
that we shoot across the sky
symphony
that we shoot across the sky
pour on a...
drink from me, drink from me
(oh-ah-oh-ah)
that we shoot across the sky
symphony
(so high, so high)
that we shoot across the sky
oh, angel sent from up above
you know you make my world light up
when ı was down, when ı was hurt
you came to lift me up
life is a drink and love's a drug
oh now ı think ı must be miles up
when ı was a river dried up
you came to rain a flood
you said drink from me, drink from me
when ı was so thirsty
poured on a symphony
now ı just can't get enough
put your wings on me, wings on me
when ı was so heavy
poured on a symphony
when ı'm low, low, low, low
ı, oh-ı, oh-ı
got me feeling drunk and high
so high, so high
oh-ı, oh-ı, oh-ı
now ı’m feeling drunk and high
so high, so high
(woo)
(woo-ooo-ooo-woo)
oh, angel sent from up above
ı feel you coursing through my blood
life is a drink and your love's about
to make the stars come out
put your wings on me, wings on me
when ı was so heavy
poured on a symphony
when ı'm low, low, low, low
ı, oh-ı, oh-ı
got me feeling drunk and high
so high, so high
oh-ı, oh-ı, oh-ı
ı’m feeling drunk and high
so high, so high
ı, oh-ı, oh-ı
la, la, la, la, la, la, la
so high, so high
ı, oh-ı, oh-ı
now ı'm feeling drunk and high
so high, so high
that ı shoot across the sky
that ı shoot across the...
that ı shoot across the sky
let me shoot across the... (let me shoot)
let me shoot across the sky
let me shoot across the...
let me shoot across the sky
that we shoot across the...
orijinali
alan walker remix
seeb remix
sözleri de şu şekildedir:
and said drink from me, drink from me
(oh-ah-oh-ah)
that we shoot across the sky
symphony
that we shoot across the sky
pour on a...
drink from me, drink from me
(oh-ah-oh-ah)
that we shoot across the sky
symphony
(so high, so high)
that we shoot across the sky
oh, angel sent from up above
you know you make my world light up
when ı was down, when ı was hurt
you came to lift me up
life is a drink and love's a drug
oh now ı think ı must be miles up
when ı was a river dried up
you came to rain a flood
you said drink from me, drink from me
when ı was so thirsty
poured on a symphony
now ı just can't get enough
put your wings on me, wings on me
when ı was so heavy
poured on a symphony
when ı'm low, low, low, low
ı, oh-ı, oh-ı
got me feeling drunk and high
so high, so high
oh-ı, oh-ı, oh-ı
now ı’m feeling drunk and high
so high, so high
(woo)
(woo-ooo-ooo-woo)
oh, angel sent from up above
ı feel you coursing through my blood
life is a drink and your love's about
to make the stars come out
put your wings on me, wings on me
when ı was so heavy
poured on a symphony
when ı'm low, low, low, low
ı, oh-ı, oh-ı
got me feeling drunk and high
so high, so high
oh-ı, oh-ı, oh-ı
ı’m feeling drunk and high
so high, so high
ı, oh-ı, oh-ı
la, la, la, la, la, la, la
so high, so high
ı, oh-ı, oh-ı
now ı'm feeling drunk and high
so high, so high
that ı shoot across the sky
that ı shoot across the...
that ı shoot across the sky
let me shoot across the... (let me shoot)
let me shoot across the sky
let me shoot across the...
let me shoot across the sky
that we shoot across the...
devamını gör...
26.
2006 senesinde, henüz 3 yaşında olan kardeşim ile vcd’den izlemek için vahşi doğa isimli bir animasyon film cd’si almıştı babam. ailecek izledik ve halâ açar izler, kardeşimin tepkilerini hatırlarız.
o filmin bu sahnesi ile tanıdım bu grubu. halâ en sevdiğim şarkıları clockstur.
o filmin bu sahnesi ile tanıdım bu grubu. halâ en sevdiğim şarkıları clockstur.
devamını gör...
27.
15 ekim'de piyasaya çıkacağı duyurulan yeni albümleri "the music of the spheres"i merakla ve heyecanla beklediğim favori grubumdur. yeni albümden intro, higher power ve coloratura'yı albümün tanıtımı amacıyla olsa gerek yayınlamışlar hatta higher power'e klip dahi çekmişlerdir. her nasıl olduysa 24 eylül'de yayınlanacak ve dünyaca ünlü güney koreli pop grubu (bkz: k-pop) bts ile düet yaptıkları "my universe" isimli şarkıları geçtiğimiz hafta internete sızmıştır ve şu an dinlenebilmektedir. yeni albümde chris martin'in önceki albümlerdeki muhtelif şarkılarda birlikte çalıştıkları (bkz: life in technicolor) ingiliz bir müzik yapımcısı ve bestecisi olan jon hopkins'ten yine esintiler göreceğimiz açıklanmıştır. öte yandan coldplay, 2000'de çıkardıkları ve aslında piyasaya giriş albümleri sayılan, shiver, trouble, yellow ve we never change gibi öne çıkan parçaların bulunduğu "parachutes", 2002'de çıkardıkları ve politik, god put a smile upon your face ile clocks gibi bir efsaneyi içeren "a rush of blood to the head", 2005'te çıkardıkları ve speed of sound ile the hardest part'ın da içinde olduğu "x&y"de rock grubu iken 2008'de çıkardıkları "viva la vida"dan sonra garip şekilde pop grubuna evrilmişlerdir. ardından çıkardıkları mylo xyloto [2009'da çıkmıştır, paradise ve rihanna ile söyledikleri princess of china ile bilinir ama us against the world bence en sağlam parçasıdır], ghost stories [2011 - a sky full of stars ile bilinir], son stüdyo albümümüz olacak dedikleri [gbkz: a head full of dreams) (2015 - içinde (gbkz: tove lo) ile "fun" isminde düetleri olmakla birlikte genelde adventure of a lifetime ve beyonce ile seslendirdikleri hymn for the weekend ile bilinir] ve everyday life'de (church, broken, daddy ve everyday life öndedir benim için) net olarak coldplay'in şarkılarının ilk üç albümden farklı olduğunu görmekteyiz.
devamını gör...
28.
bazı insanlara ah gençlik dedirten müzik gurubudur. paradise şarkısı odamızı az inletmemiştir.
devamını gör...
29.
arctic monkeys ve imagine dragons adlı kolpacıları donunda sallayan gruptur. batının en oryantalist eserlerini ve kaliteli arabeskini bu abiler yapar.
devamını gör...
30.
a rush of blood to the head, x&y, viva la vida or death and all his friends gibi efsane albümler çıkarmış bu müzik grubunun bugün k-popçular ile düet yaparak olağanüstü kötü albümler çıkarıyor olması beni bazen şaşkına düşürüyor...
ek olarak, son arctic monkeys albümüne bakalım, tranquility base hotel & casino'ya... tarzlarının çok dışında bir şey yapmışlardı ve çok hoş bir şey çıkmıştı ortaya, şarap gibi bir albüm, bundan 50 yıl sonra dahi "la adamlar ne biçim müzik yapmış o zaman diliminde..." denilecek bir albüm.
lakin, belirli bir zaman diliminden sonra kimse coldplay'in 2008 sonrası albümlerini hatırlayacağını sanmıyorum, gerçi belki everyday life albümü bi tık sıyrılabilir lakin coldplay artık tamamen piyasa odaklı bir müzik projesine dönüştü. müzik grubu olma özelliğini yitirdi gitti, chris martin'in yüzüne sahip bir piyasa projesi, daha fazlası değil.
ek olarak, son arctic monkeys albümüne bakalım, tranquility base hotel & casino'ya... tarzlarının çok dışında bir şey yapmışlardı ve çok hoş bir şey çıkmıştı ortaya, şarap gibi bir albüm, bundan 50 yıl sonra dahi "la adamlar ne biçim müzik yapmış o zaman diliminde..." denilecek bir albüm.
lakin, belirli bir zaman diliminden sonra kimse coldplay'in 2008 sonrası albümlerini hatırlayacağını sanmıyorum, gerçi belki everyday life albümü bi tık sıyrılabilir lakin coldplay artık tamamen piyasa odaklı bir müzik projesine dönüştü. müzik grubu olma özelliğini yitirdi gitti, chris martin'in yüzüne sahip bir piyasa projesi, daha fazlası değil.
devamını gör...
31.
her şarkısı farklı anlamlar içeren. hüzünlü şarkıları olduğu kadar hareketli şarkıda olan her dinlediğimde beni huzurlu hissettiren. her rengi sevmemi sağlayan bir grup.
devamını gör...
32.
viva la vida albümü kusursuz olan grup
devamını gör...
33.
modern beatles
devamını gör...
34.
paraside şarkısını çok sevdiğim grup. lise zamanlarim bu grupla gecti diyebilirim. bi de rammstein var tabi. keşke konser verseler de gitsek. biz ancak online katılırız ama olsun :d
devamını gör...
35.
çok sevdiğim grup. eskisi kadar çok dinlemesem de hala severek dinlerim.
fix you, yellow, trouble, viva la vida, lost, the scientist en sevdiklerimden. konser videolarını da izlemeye bayılırım ayrıca.
fix you, yellow, trouble, viva la vida, lost, the scientist en sevdiklerimden. konser videolarını da izlemeye bayılırım ayrıca.
devamını gör...
36.
fifa 2004'te clocks şarkılarını duydum ve o anda başka şarkılarını dinlemeksizin bu gruba aşık oldum. 19 yıldır tanıyorum kendilerini.
devamını gör...
37.
ilk kez dinlediğim anı unutamadığım ingiliş grub.
sene 2006 falan. karne hediyesi olarak anamlar bi mp4player almışlar. yaş 12-13 olduğundan haliyle tam bi müzik zevkimiz yok. kral tv'nin bize sunduklarından yeni yeni çıkmaya başlamışız. etrafıma bakıyorum arkadaşlarım ya rapçi ya da rokçu. ceza da o yıllar fark var'ı patlatmış. her yerde ceza çalıyor. ben de o hype ile oturup düşünüp rapçi olmaya karar vermişim. ceza, sagopa falan kasıyorum.
limewire'den indirdiğim şarkıları yüklemişim benim mp4'e. kral tv'de duyup beğendiğim şarkılarla beraber epey karışık bi listem var mp4'te. kutsi, özcan deniz, hadise, ceza, vega, çilekeş, sagopa, gülşen, hande yener falan ne ararsan var. ama en çok ceza var. limewire sağolsun indirdiğimiz albümlerin/şarkıların yanında bir sürü muzır neşriyat da bonus olarak iniyordu.
çükünün işlevlerini yeni keşfeden bir ergen olarak şikayetçi değilim. mp4 o yıllarda karabük'te herkeste yok. içindeki şarkılarla kızlara, mikili videolarla da erkek kankalarıma hava atıyorum.
neyse amasra'nın bir sahil köyü vardır. adı, çakraz. her yaz ordaki yazlığımızda 1 ay falan kalırdık. ordaki arkadaş grubumuzds özgür diye bi arkadaşım vardı. bilgisayar işlerinden falan anlıyor, torrent nedir biliyor. zaten şimdi de bilgisayar mühendisi mi ne oldu o çocuk. kendisine de mp4'üm ve içindekilerle hava atarken bu ne lan ver bunu sana adam gibi şarkılar atiyim demişti. işte özgür'ün mp4'üme yüklediği gruplardan biriydi coldplay. o zamana kadarki coldplay albümlerinin tamamı vardı. tatilin son günü yüklemiştik, karabük'e dönerken ağaçlı yolda dinlemiştim ilk albümlerini.
şu yolda arabanın arka koltuğunda don't panic ve spies'a vurulmuştum.
parachutes çook uzun bir süre en sevdiğim albüm, don't panic ve spies ise en sevdiğim şarkılar olmuştu. sonrasında diğer albümlerin her birini çok sevdim. viva la vida albümü çıktığında herkes ortalıkta "i used to ruled the world" diye dolanırken ben yıllardır coldplay dinleyen, tüm şarkılarını bilen bir ademdim. özgür'ün coldplay ile açtığı yol yıllar içinde pek çok farklı grup ve sanatçı ile büyüdü, gelişti. burdan vesile özgür kankeytoma sesleniyorum. eyvallah hacım, var ol.
sene 2006 falan. karne hediyesi olarak anamlar bi mp4player almışlar. yaş 12-13 olduğundan haliyle tam bi müzik zevkimiz yok. kral tv'nin bize sunduklarından yeni yeni çıkmaya başlamışız. etrafıma bakıyorum arkadaşlarım ya rapçi ya da rokçu. ceza da o yıllar fark var'ı patlatmış. her yerde ceza çalıyor. ben de o hype ile oturup düşünüp rapçi olmaya karar vermişim. ceza, sagopa falan kasıyorum.
limewire'den indirdiğim şarkıları yüklemişim benim mp4'e. kral tv'de duyup beğendiğim şarkılarla beraber epey karışık bi listem var mp4'te. kutsi, özcan deniz, hadise, ceza, vega, çilekeş, sagopa, gülşen, hande yener falan ne ararsan var. ama en çok ceza var. limewire sağolsun indirdiğimiz albümlerin/şarkıların yanında bir sürü muzır neşriyat da bonus olarak iniyordu.
çükünün işlevlerini yeni keşfeden bir ergen olarak şikayetçi değilim. mp4 o yıllarda karabük'te herkeste yok. içindeki şarkılarla kızlara, mikili videolarla da erkek kankalarıma hava atıyorum.
neyse amasra'nın bir sahil köyü vardır. adı, çakraz. her yaz ordaki yazlığımızda 1 ay falan kalırdık. ordaki arkadaş grubumuzds özgür diye bi arkadaşım vardı. bilgisayar işlerinden falan anlıyor, torrent nedir biliyor. zaten şimdi de bilgisayar mühendisi mi ne oldu o çocuk. kendisine de mp4'üm ve içindekilerle hava atarken bu ne lan ver bunu sana adam gibi şarkılar atiyim demişti. işte özgür'ün mp4'üme yüklediği gruplardan biriydi coldplay. o zamana kadarki coldplay albümlerinin tamamı vardı. tatilin son günü yüklemiştik, karabük'e dönerken ağaçlı yolda dinlemiştim ilk albümlerini.
şu yolda arabanın arka koltuğunda don't panic ve spies'a vurulmuştum.
parachutes çook uzun bir süre en sevdiğim albüm, don't panic ve spies ise en sevdiğim şarkılar olmuştu. sonrasında diğer albümlerin her birini çok sevdim. viva la vida albümü çıktığında herkes ortalıkta "i used to ruled the world" diye dolanırken ben yıllardır coldplay dinleyen, tüm şarkılarını bilen bir ademdim. özgür'ün coldplay ile açtığı yol yıllar içinde pek çok farklı grup ve sanatçı ile büyüdü, gelişti. burdan vesile özgür kankeytoma sesleniyorum. eyvallah hacım, var ol.
devamını gör...