taylor swift communitysi içinde bile değeri bilinmeyen bu şarkıyı yazmak istedim.
taylor swift'in 9. stüdyo albümü evermore'un 11. şarkısı cowboy like me.
şarkının altyapısını ya da inşaasını anlatacak/eleştirecek kadar bilgim yok ama sözleri konusunda kendime güveniyorum.

bu şarkı bana swift dinlerken çokça hissettiğim film izliyormuş hissini en çok veren şarkılardan biri ve bayılıyorum buna.

birbirine romantik anlamda bağlı iki karakterimiz var ve şarkı bu iki kişinin tanışmasıyla başlıyor.


and the tennis court was covered up
with some tent-like thing
and you asked me to dance
but i said, "dancing is a dangerous game"
oh, i thought
this is gonna be one of those things


tenis kortunun çadır gibi bir şeyle kaplı olup altında dans edilmesi bana bir okul balosunu hatırlatıyor ama karakterlerin yetişkin olduğunu sonraki sözden anlıyoruz ki kadın (kadın ve erkek olduklarını düşünmemin sebebini sonraki sözlerde anlatacağım.) karakterimiz ilişkilerde tecrübeli ve dans teklif edildiğinde ne tarz bir şey çıkacağını bildiğini düşünüyor. bu kısmı şimdiye dönerek bitiriyoruz:


now i know
i'm never gonna love again.


o arada neler yaşandığını bu kadar güzel özetleyemezdi gerçekten. tanışmaktan şimdiye kadarki zamanda neler olduğunu bilmiyoruz ama aslında çokkk iyi biliyoruz bu söz sayesinde...


i've got some tricks up my sleeve
takes one to know one
you're a cowboy like me
never wanted love
just a fancy car
now i'm waiting by the phone
like i'm sitting in an airport bar
you had some tricks up your sleeve
takes one to know one


bazen romantik ilişkilerin başında karşınızdaki kişiyi sanki yıllardır tanıyormuş gibi hissedersiniz ya hani, işte o his bence ortak travmalardan kaynaklanır. burada da bu anlatılıyor diye yorumluyorum. "takes one to know one" deyimi türkçe'ye "kişi kendinden bilir işi." olarak çevirilebilir. kadın karşısındakinin de kendi gibi aslında aşkı değil zenginliği arayarak ilişkiler kurduğunu anlıyor ve belki de "bile bile lades" çünkü şimdi telefonun başında uçağını bekler gibi aramasını bekliyor adamın. telefonun başında beklemeyi "by the phone" sözcüklerini kullanarak anlatması da önemli bir ayrıntı ki bize bu olayın 80'ler 90'lar gibi bir zaman diliminde geçtiğini anlatıyor. zaten şarkının genel havası da o vintage aurayı destekler nitelikte.


you're a cowboy like me
perched in the dark
telling all the rich folks anything they wanna hear
like it could be love
i could be the way forward
only if they pay for it

you're a bandit like me
eyes full of stars
hustling for the good life
never thought i'd meet you here
ıt could be love
we could be the way forward
and i know ı'll pay for it


olayların ne olduğunu, bu kişilerin kim olduğunu tam olarak anladığımız kısma geldik. bu karakterlerin ikisi de aslında conman/conwoman denilen dolandırıcılar. hayatlarını zengin insanlarla ilişki kurup onları sömürerek geçiriyorlar. buradaki "cowboy" kelime seçimini irdelemek de önemli. tarihi olarak baktığımızda cowboylar aslen zengin çiftlik sahiplerinin yanında onların her işini gören kişilerdir. sadece inek gibi büyükbaş hayvanlara değil atlara da bakarlar, çiftlikteki diğer işlere de koştururlar. yani burada direkt conman demek yerine kendilerini bir çeşit duygusal cowboy olarak gördüklerini anlıyoruz, zenginlerin duygusal ihtiyaçlarını hallederek geçiniyorlar ki "i could be the way forward only if they pay for it" sözüyle de bu savım destekleniyor.

lakin nakaratın ikinci kısmına geldiğimizde bu görüş biraz düşüyor zira burada "bandit" ve "hustle" gibi illegal işlerin ipucunu veren kelimeler kullanılmış. yine kelime seçimleri dikkat çekiyor. bandit genellikle bir çetenin üyesi anlamında kullanılır. yani tek başına illegal işler yapan biri değil de bir grubun üyesi. iki karakter arasındaki bağı temsil ettiğini düşünüyorum bu kelimenin.


and the skeletons in both our closets
plotted hard to fuck this up
and the old men that i've swindled
really did believe i was the one
and the ladies lunching have their stories about
when you passed through town
but that was all before i locked it down


ve bridge! taylor swift dinleyenler bilir ki onun şarkılarında tüm fırtına şarkının köprü kısmında kopar. burada da böyle. tüm bu dolandırıcılıkların geçmişte kaldığını anlıyoruz. "skeletons" geçmişteki beraber oldukları insanları ya da genel olarak toplumu temsil ediyor olabilir. bu iskeletler karakterlerimiz arasındaki ilişkiyi bozmak için planlar yapmış. kadının dolandırdıkları gerçekten onun hayatının aşkı olduğuna inanmış, adamın dolandırdıklarının hepsinin onunla ilgili bir hikayesi var. "ama bunların hepsi ben onu kilitleyip kapatmadan önceydi." köprünün son kısmına geçmeden önce dramatik bir değişim oluyor burada hem sözlerde hem müzikte. bu sözde de "them" değil de "it" demesi düşündürücü. önceki bahsettikleri çoğul olarak bahsedilebilecek bir şeyken tekil bir zamir kullanıyor. çok emin olamamakla birlikte bence burada "it" direkt önceki hayatını temsil ettiği için böyle söylüyor.


now you hang from my lips
like the gardens of babylon
with your boots beneath my bed
forever is the sweetest con


ve şarkının son kısmı. beni hep ağlatan yer. hem söyleyiş şekli hem de sözler çok etkileyici. bu dörtlükte dikkat çeken şeylerden biri tabii ki "gardens of babylon" yani babil'in bahçeleri. bu bahçelerin neyi temsil ettiğini herkes az çok biliyor zaten: bolluk, bereket, ferahlık ve zenginlik. yıllarca dolandırıcılıkla aradıkları maddi zenginliği sonunda birbirlerine duydukları aşkta manevi olarak buluyorlar. "botların yatağımın altında" yani beraberler, birbirlerinin hayatındalar.
ama yine ve yeniden son dizede olaylar değişiyor. "sonsuzluk en tatlı kandırmacadır." burada "con" kelimesi tabii ki bilerek seçilmiş, şarkının tüm temasına uygun. kalbime hançer gibi saplanan bu söz kadının kim olduklarını unutmadıklarını hatırlatıyor. tamam buldular birbirlerini ama ne kadar sürecek? sonsuza dek mi? sonsuzluk en tatlı kandırmacadır.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"cowboy like me" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim