bu adama niye sürekli hakaret ediliyor?

hangi cumhurbaşkanı kaç dava açtı?
süleyman demirel: 158 dava
a. necdet sezer: 163 dava
turgut özal: 202 dava
kenan evren: 340 dava
abdullah gül: 848 dava
tayyip erdoğan: 38 bin 581 dava

odatv4.com/guncel...gandan-...
devamını gör...
süleyman demirele nasıl sövdünüz? mektup mu yazdınız naptınız?
devamını gör...
çünkü siyasal islam, kendine ekol olarak osmanlı'yı benimsemiştir.
eleştiriye kapalıdır ve biat bekler.
osmanlı'da idam varmış, günümüzde bu şekilde.

gerçekten hakaret varsa kişinin en doğal hakkıdır ama eleştiri için dava açılmamalıdır.
devamını gör...
adamların daha ağzındayken mi alıyorlar içeri acaba. bi izin verseydiniz yüklemi kursaydı belki küfür değil.
devamını gör...
son cumhurbaşkanımızın muazzam idareciliği vesilesiyle memlekette arttırdığı iletişim ve ulaşılabilirliğin simgesi olan rekordur.

eskiden sövenlerden kimsenin haberi olmuyordu. şimdi öyle mi; adam imkan sağladı imkan. bilumum sövüşler dört şeritli asfaltlardan akıyor azizim, her yerde de eds, daha n'olsun. *
devamını gör...
buzdağının sadece görünen kısmıdır.*
devamını gör...
en ufak eleştiriye bile dava açıyorlar.

kimse eleştirmesin, sorgulamasın istiyorlar.
devamını gör...
şu tablo bile neyin ne olduğunu gösteriyor.
devamını gör...
öncelikle tck'an kısa bir alıntı.

demokratik bir toplumda herkesin kendini dilediği gibi ifade etme özgürlüğü
vardır. ifade özgürlüğü sadece kişilerin düşündükleri herhangi bir olağan konuyu
açıklamalarını güvenceye almaz. bireylerin ifade özgürlüğü, diğer kişilerin, yöneti￾cilerin ve kamuoyunun hoşuna gitmeyen açıklamaları da kapsar. avrupa insan hak￾ları sözleşmesi m. 10/f.1’e göre, “herkes ifade özgürlüğü hakkına sahiptir. bu hak,
kamu makamlarının müdahalesi olmaksızın ve ülke sınırları gözetilmeksizin, kanaat
özgürlüğünü ve haber ve görüş alma ve de verme özgürlüğünü de kapsar.” sözleşme’ye
göre ifade özgürlüğü sadece konuşma, anlatma tarzındaki ifadelerle sınırlı olmayıp
ifadeyi mümkün kılan her türlü vasıtayı kullanmayı ve gündelik hayata, bilime, sa￾nata, sosyal hayata, ekonomiye dair her türlü bilgi ve düşüncenin aktarılmasını gü-
venceye alır. ancak birçok hak ve özgürlük gibi ifade özgürlüğü de sınırsız olmayıp
meşru bir amaçla, demokratik bir toplumda orantılı ve zorunlu olmak koşuluyla
ve kanunla sınırlanabilir. nitekim sözleşme’ye göre (m.10/2) “görev ve sorumlu￾luklar da yükleyen bu özgürlüklerin kullanılması, yasayla öngörülen ve demokratik bir
toplumda …. kamu düzeninin sağlanması ve suç işlenmesinin önlenmesi… ahlakın,
başkalarının şöhret ve haklarının korunması… için … gerekli olan bazı formaliteler,
koşullar, sınırlamalar veya yaptırımlara tabi tutulabilir.”
kişiler ifade özgürlüğü kapsamında kendilerini diledikleri araçlarla ve diledik￾leri biçimde ifade edebilirler. ancak sözleşme’de de ifade edildiği gibi, ifade özgür￾lüğü başkalarının şöhret ve haklarının ortadan kaldırılmasına imkan vermez. ifade
özgürlüğü, bireylerin toplum içindeki saygınlıklarını sarsabilecek nitelikteki davra￾nışları kapsamaz. bu nedenle birçok ülke ceza kanunlarında kişilerin saygınlıklarını
sarsan fiiller yasaklanmıştır. bir dönem sadece ayrıcalıklı sınıfların soylu üyelerinin
saygınlıkları ceza hukuku tarafından korunurken fransız devrimi sonrasında artan
bir hızla toplumdaki herkesin bir saygınlığı olduğu kabul edilmiş ve herkesin diğer
kişiler önünde ve toplum içindeki saygınlığı cezai himayenin konusunu oluşturmuştur.


eleştirmek ne demek?
bir düşüncenin, bir yargının, bir davranışın vb. doğruluk ya da yanlışlığını ortaya çıkarmak, gerçek değerini belirtmek üzere onu inceleyip sonuca varmak.

eleştirme türleri
ruhbilimsel eleştiri
sosyolojik eleştiri
göreceli eleştiri
izlenimci eleştiri
içerik-yapısal eleştiri

iyi bir eleştirmenin özellikleri
- iyi bir eleştirmen her şeyden önce tarafsız olmalıdır.
- eleştirmenin bilgi birikiminin, genel kültürünün iyi olması gerekir. eleştirisinde bulunduğu bir roman hakkında yazarından daha az bilgi birikimine sahip bir eleştirmenin yazısı kimse tarafından dikkate alınmaz.
- iyi bir eleştirmen dili ustalıkla kullanmalıdır. üslubunda kırıcı incitici olmamalıdır.
- iyi bir eleştirmen eleştirmenliği bir yan uğraş olarak değil bir meslek edasında yapmalıdır.
- iyi bir eleştirmen güncel olayları takip etmelidir.
- iyi bir eleştirmen eleştiride bulunduğu alanda kendini geliştirmelidir.
- her şeyden öte iyi bir eleştirmen bol bol okumalıdır.

not: yapacağınız herhangi bir eleştiri, kişi özlük haklarına, makam ve mevki... ve görevleri... ve itibarları.... ve benlik rencide riski oluşturacak herhangi bir eleştiriye. somut bir delil yok ise teoriye dayalı sosyal yaşamın zor koşulları altında duygusal yaklaşım dili muhakkak dilimizi sürçebiliyor ve hukuki sorunlar ile karşı karşıya kalmamıza neden olbiliyor.
bu sebeple her eleştiri sonuna *böyle oldu/olmuştu/yaptı/yapmıştı/hırsız/ahlaksız/yobaz vs.* deme yerine *öyle olduğunu düşünüyorum*demek bu sizi bütün hukuksal işlemlere karşı masum kılacaktır.
düşünceniz şahsi fikrinizin beyanatı, literatürde emin olamama kanıtıdır.

maalesef her ne kadar hukuk ülkesi olsak ve kanunlarda ifade özgürlüğümüzü kanunlar tarafından korunduğunu inansak bile, kanun koruyucu ve sağlayıcıların şu durumu söz konusudur!

hukukumuz korkuyor
cumhurbaşkanına hakaret ya da bir kamu görevlisine hakaret olduğu yönünde, önüne gelen dosyada ‘ben bu davayı açmazsam, soruşturma kovuşturma olarak iddianameyi hazırlamazsam…’ diye korkabilecek savcıların olduğu bir durumda böyle yargı bağımsızlığı, böyle yargı tarafsızlığı olmaz.”

eleştirmek, eleştirilmek kadar iyi bir niyet yoktur, eleştirilen için aslında bu tamamen doğru yol göstericilik tarafını kollamaktır.
lakin bu sadece ileri seviyede hukukun üstünlüğü, adaletin bağımsızlığı, kanunlar karşısında her bireyin ve sıfatın eşit olduğu ülke ve toplumlarda geçerlidir....


cumhurbaşkanı sıfatın kısa öz tanımına bakalım.
tabii bu tanım günümüz türkiye'si için olduğunu *düşünmüyorum*

cumhurbaşkanı devletin başıdır. yürütme yetkisi
cumhurbaşkanına aittir. cumhurbaşkanı, devlet başkanı sıfatıyla türkiye cumhuriyetini ve türk milletinin birliğini temsil eder; anayasanın uygulanmasını, devlet organlarının düzenli ve uyumlu çalışmasını temin eder.



hangi türkiye cumhurbaşkanı kaç hakaret davası açtı?


ülkemizde türk ceza kanunu'nun 3. bölümde yer alan 299. maddeye göre devletin egemenlik alametlerine ve organlığının saygınlığına karşı suçlar kapsamında cumhurbaşkanına hakaret etmek, bir ila dört yıl arasında hapis cezası ile cezalandırılıyor.

bu kanun kapsamında vatandaşlara en çok hakaret davası açan cumhurbaşkanları sırasıyla şu şekilde.

türkiye cumhuriyeti 9. cumhurbaşkanı süleyman demirel - 158 hakaret davası

10. cumhurbaşkanı ahmet necdet sezer - 163 hakaret davası


8. cumhurbaşkanı turgut özal - 207 hakaret davası


7. cumhurbaşkanı kenan evren - 340 hakaret davası

11. cumhurbaşkanı abdullah gül - 848 hakaret davası

ve, ve iki gözümüzün çiçeği, elinden gelse ona hakaret edenleri rokete bağlar uzay boşluğuna fırlatacak hırsa sahip asrın lideri.
12. cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan - 38 bin 581 hakaret davası.
devamını gör...
çünkü siyasal islam, eleştiriye kapalıdır ve dogmatiktir. cumhurbaşkanı'na hakaret davası'nda gerçekten hakaret varsa ilgili kişiye dava açılır ama eleştirmek, küfretmek demek değildir. sahte diplomalı cumhurbaşkanının şaşırtmayan rezaletlerinden birisi daha.
devamını gör...
yasa açıklarından faydalanılarak yapılan bir dolandırıcılık söz konusu değil ise oldukça sınırlı kalmıştır.
sadece, cumhurbaşkanın şahsına edilen hakaretler dünya rekoru kırabilecek niceliktedir. niteliğine ise hiç girmiyorum konunun..
devamını gör...
aman ona selam versen hakaret sayıyor, dünyada başka halkı ile yaka paça olan biri var mı ?
siz beni sayazsanız bende kendimi zorla saydırırım diyor.
devamını gör...
ne hakareti canım baştacımız. estağüzübillah.
devamını gör...
reisimizin gerçek bir dava adamı olduğuna dalalettir.
devamını gör...
hakki olandır.
devamını gör...
adalet ve kalkınma partisi'nin kurucusu ve cumhurbaşkanlığı yapan ismin, kendisine edilen hakaret söylemlerin karşılığı, açılan davalarda "rekor" şeklinde ifade edilmiş. "hak, adalet, hukuk" demokrasinin en temel ilkeleri, kendi ismin de dokunulmazlığı hak ettiğini düşünüyor. cumhurbaşkanına hakaret edilemez, hak ihlaline girebilir ve bu durumda en doğal hakkı olan anayasa mahkemelerini meşgul edebilir.

sayın cumhurbaşkanımız, adalet ve kalkınma partisinde olduğu gibi, neden şu zamana kadar uluslar arası hukukta, insan hakları mahkemesinde uluslar arası demokraside söz sahibi olamadı? niçin ve neden netanyahu hükümetine ve hamas' a karşı insan hakları mahkemesinde bir dava açıp insanın yaşama hakkı olan ilkelere demokrasiye sahip çıkamadı?

demokrasi nedir? bir zamanlar çok tanrılı dine inanan ve kölelerin yaşadığı bir dönemde, kendisini aydın, düşünür ve iyi insan olduğunu sanan bazı düşünürlerin düşünüp düşünüp konuşup kitaplar yazdığı fikirleri ve görüşlerin temelleri atıldığı; fikirlerin arasında iyiliğin bile bir karşılığı olduğunu ve acil bir şekilde ödenmesi gerektiğini savunan seneca' nın, platon' nun yazdığı kitapların arasında demokrasi oldukça açık net bir biçimde ifade edilip; yargılanmak, cezalandırılmak, idam edilmek, hukuk, hak, adalet ve devlet fikrinin dokunulmaz kutsallığından bahseden düşünürler yüzünden şu an da bizler tüm dünyada toprak ve insan' ı belirli sınırlar içerisinde açık cezaevi sistemleri kurularak, doğduğun topraklar dışında, bir başka ülkeye, topraklara ayak basmanın bir bedeli ve uluslar arası hukuk sistemindeki kurallara uymak zorunluluğunu yaşıyoruz.

nedir bu uluslar arası hukuk sistemi? kimlik, iş, statü, para, ten rengin, ırkın ve nereli olduğun bakılır ve o ülkeye ayak basabilmen için demokrasiden izin alınır, banka hesabında paran yoksa ve ya başka bir ülkede çalışıp yaşamak istiyorsan demokrasi tarafından reddedilirsin! doğduğun topraklar dışında, başka bir ülkeye gidebilmek oldukça zordur, demokrasi izin verdiği sürece gidebilirsin. gazze' de bir savaş meydana geldi. demokrasi ilkeleri ile seçilmiş ve seçilme hakkı olmuş bir devlet adamının aldığı kararlar ve devlet sisteminin uyguladığı fikir ve görüşlerin saçmalığını gözümüz açık şaşkın bir şekilde izliyoruz. iyiliğin bile bir bedeli olması gerektiğini savunan seneca, platon ve diğer düşünürler şu an yaşamış olsalardı ne düşünürlerdi ve kurmuş oldukları bu demokrasi ve devleti savunabilirler miydi? savaş görmüş bir insan ve her şeyini kaybetmiş bir insandan bahsediyoruz, ailesi, sevdikleri, belki bir kolu bacağı, işi, evi, eşyaları, sağlığı, tüm kurulu düzeni zorla baskılayıcı, öldürücü bir şekilde kovulan insanlar rahat bir şekilde bir başka ülkeye gidebilir mi, yaşayabilir mi? tüm mal varlığını kaybetmiş, işi elinden alınmış insanlar hangi yaşam ve koşullarda başka ülkelere özgür bir şekilde göç edebilirler? uluslar arası kanun ve yasalar global devlet sistemleri günümüz koşullarında var olmasaydı biz çok daha farklı sorunlar ile ilgileniyor olabilirdik. savaş gördüğümüz yerde kaçabilmeyi, susuz kalan toprakları terk etmeyi başarabilirdik.

devlet kuralları içerisinde şu an bir kişiyi kamaralar önünde, herkesin içinde ve herkesin görebileceği bir biçimde öldürmüş olsaydım çok acil bir şekilde ellerim kelepçelenip direkt yargılanmak üzere ömür boyu hapishaneye atılırdım. kamu malına ait bir reklam panosunun üstüne sprey boya ile yazı yazıldığı için yargılanıp, 6 ay hapiste yatıp çıkabiliyoruz. dünyayı sarmış tüm platon' fikirler, demokrasi: sadece biz halk ve basit insanlar için geçerli olduğunu görüyoruz, uyulması gereken kurallar sadece bizler için geçerli. çok büyük paralarınız yoksa iyi bilinen bir iş insanı değilseniz, devlet ve demokraside bir koltuğunuz yoksa, elinizde silahlarınız ve altınızda çalıştırdığınız katilleri yöneten bir mafya lideri değilseniz, aşırı ilerlemiş tehlikeli teknolojiyi kullanıp üretmiyorsanız, ve yine katilleri yönetip, din, hak, hukuktan bahsedip üzerlerine bomba sarılıp eğitilen insanları yöneten demokrasi devletlerin her türlü terör örgütleri oluşturan takım elbiseli, sinsi, diplomat bir insan değilseniz... kurallara uyup yargılanmak zorundasınız.
devamını gör...
wallaha ak partiyle hayatınıza giren bir kavramdır. ya öncekilere hakaret edilmiyordu, ya da bu iktidar fazla alıngan bilmiyorum.
devamını gör...
hükmedilen tazminatlar hazineye irat kaydedilse cari açığımızın birazı kapanırdı ya...

neyse, reisin onuru örselenmesin de gerisi teferruat.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"cumhurbaşkanına hakaret rekoru" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim