1.
deli dana, hayvanlarda ortaya çıkan ve hayvanlardan insanlara bulaşan bir beyin iltihabı hastalığıdır. bu hastalık, o zamana kadar besinlerini güvenle satın alıp tüketen tüketicinin gıdanın güvenliğine dair şüpheye düşmesi noktasında da önemli bir olaydır.
hastalık 1980'lerde büyük britanya'da sığır yemleri için mevcut yasaların esnetilmesiyle ortaya çıktı. yani hastalık doğal bir sürecin sonucu değil. oluşum nedeni açısından önemli çünkü devlet bireysel tüketicilerin değil endüstriyel üretimin çıkarları için üretim standartlarının düşürülmesine izin verdi. yasaların gevşetilmesiyle birlikte hayvanlar kendi türlerinin vücut parçalarını yem olarak tükettiler. biraz daha detaylandırırsak, et üretiminde kullanılan sığırların kemik, et kalıntıları diğer sığırların yemlerine karıştırılıp yediriliyordu oysa bu hayvanlar otçuldu. et endüstrisi otçul canlıya kendisini yediriyordu ve bu canlılardan yine et endüstrisinde faydalanılıyordu. üreticiler ilk etapta şartların gerektirdiği gibi davrandıklarına inanıyordu. devlet de bu gevşetmelerin ürün çeşitliliğini artıracağını düşünüyordu. güvene dayalı besin alışverişi söz konusu olduğu için tüketici bu durumdan şüphelenmeden ürünleri satın almaya devam etti. oysa özellikle en ucuz ürünler hayvanlardaki bu beslenme şekli nedeniyle riskliydi ve yoksul tüketici de gıda güvenliğinin korunduğunu zannederek bu ürünleri tercih ediyordu. ve deli dana hastalığı bulaşmış hayvanları tüketen insanlarda da hastalığın insanlardaki ismiyle "cjd: creutzfeld-jakop disease/hastalığı" ortaya çıktı.
tam olarak nedir bu hastalık? cjd'de belirtilerin görülmesi 10-20 yıl arasında değişirken bu süre 40 yıla kadar çıkabilir. hastalık bir virüs ya da bakteriyle değil vücudumuzda bulunan "prion" proteinin mutasyona uğramasıyla ortaya çıkar. zamanla beyinde boşluklar oluşmasına ve beyinde süngerleşme durumuna neden olur. hastalığın belirti göstermesi yıllar alabilir. tanı koyulması bile çok güç olan bu hastalığın gelişmiş bir tedavisi yoktur. hastalığın görülme sıklığı milyonda bir olarak belirtilmiştir. ilk belirtileri depresyon, hafıza kaybı, uyku bozukluğu gibi etkilerdir. daha sonra bu belirtiler aniden katlanarak etki alanını genişletir ve hastanın bütün fonsiyonlarını etkiler.
hastalık 1980'lerde büyük britanya'da sığır yemleri için mevcut yasaların esnetilmesiyle ortaya çıktı. yani hastalık doğal bir sürecin sonucu değil. oluşum nedeni açısından önemli çünkü devlet bireysel tüketicilerin değil endüstriyel üretimin çıkarları için üretim standartlarının düşürülmesine izin verdi. yasaların gevşetilmesiyle birlikte hayvanlar kendi türlerinin vücut parçalarını yem olarak tükettiler. biraz daha detaylandırırsak, et üretiminde kullanılan sığırların kemik, et kalıntıları diğer sığırların yemlerine karıştırılıp yediriliyordu oysa bu hayvanlar otçuldu. et endüstrisi otçul canlıya kendisini yediriyordu ve bu canlılardan yine et endüstrisinde faydalanılıyordu. üreticiler ilk etapta şartların gerektirdiği gibi davrandıklarına inanıyordu. devlet de bu gevşetmelerin ürün çeşitliliğini artıracağını düşünüyordu. güvene dayalı besin alışverişi söz konusu olduğu için tüketici bu durumdan şüphelenmeden ürünleri satın almaya devam etti. oysa özellikle en ucuz ürünler hayvanlardaki bu beslenme şekli nedeniyle riskliydi ve yoksul tüketici de gıda güvenliğinin korunduğunu zannederek bu ürünleri tercih ediyordu. ve deli dana hastalığı bulaşmış hayvanları tüketen insanlarda da hastalığın insanlardaki ismiyle "cjd: creutzfeld-jakop disease/hastalığı" ortaya çıktı.
tam olarak nedir bu hastalık? cjd'de belirtilerin görülmesi 10-20 yıl arasında değişirken bu süre 40 yıla kadar çıkabilir. hastalık bir virüs ya da bakteriyle değil vücudumuzda bulunan "prion" proteinin mutasyona uğramasıyla ortaya çıkar. zamanla beyinde boşluklar oluşmasına ve beyinde süngerleşme durumuna neden olur. hastalığın belirti göstermesi yıllar alabilir. tanı koyulması bile çok güç olan bu hastalığın gelişmiş bir tedavisi yoktur. hastalığın görülme sıklığı milyonda bir olarak belirtilmiştir. ilk belirtileri depresyon, hafıza kaybı, uyku bozukluğu gibi etkilerdir. daha sonra bu belirtiler aniden katlanarak etki alanını genişletir ve hastanın bütün fonsiyonlarını etkiler.
devamını gör...
2.
prion adı verilen yanlış katlanmış proteinler aracılığıyla yayılır. hasta kişiye ya da hayvana temas etmekle bulaşmaz ancak vücut sıvılarının veya dokunun temas etmesi/tüketilmesi ile geçer.
prionlar normalde vücutta hatayla da olsa sentezlenebilirler ancak proteaz adı verilen enzimler tarafından parçalanıp ortadan kaldırılır. hastalığa sebep olan prionlar proteazlara karşı dirençlidir ve etkilenmezler.
hastalığın nasıl geliştiğine dair birden fazla hipotez vardır. en bilinenlerinden birisine göre vücuda girdiklerinde etkileştikleri proteinleri de kendilerine benzeterek katlanmalarını bozar ve bir zincir reaksiyonu başlatır. sonuç olarak beyinde birikim yaparak nörodejenerasyona yol açarlar.
prionların insanlarda sebep olduğu birden fazla nörodejeneratif hastalık vardır. genel olarak prion hastalıkları olarak isimlendirilirler.
prionlar normalde vücutta hatayla da olsa sentezlenebilirler ancak proteaz adı verilen enzimler tarafından parçalanıp ortadan kaldırılır. hastalığa sebep olan prionlar proteazlara karşı dirençlidir ve etkilenmezler.
hastalığın nasıl geliştiğine dair birden fazla hipotez vardır. en bilinenlerinden birisine göre vücuda girdiklerinde etkileştikleri proteinleri de kendilerine benzeterek katlanmalarını bozar ve bir zincir reaksiyonu başlatır. sonuç olarak beyinde birikim yaparak nörodejenerasyona yol açarlar.
prionların insanlarda sebep olduğu birden fazla nörodejeneratif hastalık vardır. genel olarak prion hastalıkları olarak isimlendirilirler.
devamını gör...
3.
hayvanlarda duruş, yürüyüş, davranış bozukluklarına sebep olan, hayvan kemiğinden insana da geçtiği belirtilen, 90'lı yıllarda gündemi işgal etmiş ve korkuya sebep olmuş hastalık. bu hastalık türkiye'de görülmedi, hastalığın çıkış yeri kabul edilen ingiltere'den de avrupa ülkeleri et ithalatını yasaklamıştı.
devamını gör...