denizde köpekbalığı görünce yapılacaklar

denizin içinde isem korkudan altıma s.rm. denizin dışında isem taş atardim herhal. hoşt köpek diye.

eğer kurtulma ihtimalim varsa suda garip hareketler yapmadan uzaklaşırım ama baktım bu son durak...fırsattan istifade biraz incelerim bilmiyorum ya köpek balıklarını seviyorum galiba ben.

maceraya gerek yok, süpürgeyle vururum, etkinliği kanıtlandı.

buradan

"acaba köpekle balığın çiftleşmesinden mi oldunuz?" diye sorardım.
tabii o da bana "benimle dalga mı geçiyorsun ulan?" derdi.
hâlâ neyi okuyorsun? kaç!

o an bütün duygular aynı anda yaşanacağı için hiç bi b*k yapılmaz.

üç gulhü bir elham okuyup, allah taksiratımı affetsin diye yalvarırım heralde.

merhaba buralarda yüzebilecegimiz müsait bir yer var mı acaba diye sorarım.

bir yerde izlemiştim. eğer kıpırdamazsan ve aç değilse ısırmazmış.
çömel çömel.

oradan uzaklaşırdım.

hiç hareket etmemek.
saldırırsa kafasına yumruk atmak.
bu şekilde kafasına yumruk atarak bir köpek balığını öldüren birini okumuştum.

o an okul sıralarında sözlüye kaldırılmamak için sergilediğiniz muhteşem görünmezlik skillerinizi anımsayın. right here right now!

derin nefes alıp balığın minnoş dişlerine kendinizi bırakın. gerisini o halleder.

selam deyip eski sevgililerimizi konuşmak. dedikoduda iyi diyorlar. baktık iş ciddiye bindi, deniz kızı olurum. yabancısı değilim.

burnuna vurulduğunda serdemlediğini duymuştum.
olmuyorsa game över!

tam burnunun ortasına sağlam bir yumruk atarım. dünya üzerindeki hiçbir canlı sağlam bir yumruğun etkisine dayanamaz. köpek balıklarının en hassas noktası da burunlarıdır. burunlarında çok fazla sayıda sinir ve algılayıcı bulunmaktadır. hayatının en büyük şokunu yaşayarak gider... yok la yok o an heyecandan dona kalırım herhalde..

gel buraya kuçu kuçu diyerek yanınıza çağırın kafasını okşayın eğer ki saldırgansa çömelin. sahibi yoksa sahiplenin ve veterinere götürüp sağlık kontrolünden geçirin. ne demişler satın alma sahiplen!

kanamamak.

bir yerleriniz kanayıp hayvanı tahrik etmiyorsa sizi tınmama ihtimali bile var garibimin. hele yakın zamanda doymuş falansa. insan eti sevmiyorlarmış çok da. varsayımsal köpek balıklarını üzmeyin.

anadolu lisesinde lise 2'de okuduğumuz headway advanced kitabında (çok ağır gelmişti o seviye o yaşta) şöyle bir bilgi vardı bu konuda.

eğer köpek balığını fark ettiyseniz ama o henüz yakınınızda değilse yüzeyde kalın, kıyıya doğru "frantic splash" yapmadan, yani çılgınca su sıçratmadan yüzün deniyordu.

eğer saldırı kaçınılmaz olduysa ise, köpekbalığının:

"solungaçlarına, gözlerine ve burun kısımlarına, parmaklarınızı (ellerinizi) kürek gibi bi şekle sokup sertçe vurun, hatta sokun defalarca. (yani bıçaklar gibi herhalde, ben öyle anladım.) ama karşınızdaki bir büyük beyaz köpekbalığıysa, son duanızı etmekten başka bir şey yapamazsınız."

gibi şeyler deniyordu.

bunları hafızamdan çevirdim tabii.

köpek balığının burnuna usulca bir öpücük kondurmaktır.
aşktır. şaka lan şaka, denizci palasıyla suratına sağlam bir kesik atmaktır. gidecektir.