deprem bölgelerinde akp'nin kazanması

oradaki halk alevilerin ve pkk eniklerinin provakasyonundan, nifakçılığından, yalan ve dolanlarından o kadar yoruldu ki, denize düşen biçare misali kurtuluşu akpde gördü. daha başa gelmeden, dereyi görmeden tehditler savuran kızılbaşlar ve pkklılar halkın gözünü yıldırdı. haaa korkutmaz orası ayrı, sağlam g*t ister korkutmak ama artık halk huzur istiyor açlığı göze alarak. gerçekleri birinin söylemesi gerekiyordu.

oylarını bir kilo bulgura iki kilo kömüre satan olarak yıllarca aşağıladıkları o insanlar,
bedava evi reddedip parasıyla satın almaya karar verdiler.

bu ne demek?
sana inanmıyorum, güvenmiyorum.

sen bir elin verdiğini diğeri görmesin ahlakıyla vatandaşına el uzatırken, akpnin yaptığı tüm yardımları göstere göstere ama oy verceniz di mi yavşaklığıyla yapması. depremde akpliler ahbapa o yüzden saldırmışlardı. çünkü chp seçmenini temsil ettiği algısı vardı, hemen çökmeye çalıştılar. ibbnin pandemideki kollektif yardım hesaplarına o yüzden çöktüler. bir yardım yapılıyorsa akp yapar algısı yaratmak için. akpnin en büyük korkusu, bir gün kollektif sosyal yardımların çoğunu muhalif seçmenin partiler üstü dayanışma bilinciyle yaptığının farkedilmesi. o seçim için akp tarafından halka dağıtılan avantalar, hep yurt dışı kaynaklı devlet tavizleri.

akp nin işin ehli olduğunun göstergesi. chp gibi yalan vaatler vermez. yok bedava evmiş, bedava arabaymış...

celadına aşık olan şizofrenlerin olduğu yede elbette akp kazanacaktı, ya nolacaktı? (bkz: stockholm sendromu)