yazar: georg wilhelm friedrich hegel
orijinal adı: vorlesungen über die philosophie der religion
yayım yılı: 2016
kitap, 1821-1831 yılları arasında berlin üniversitesi'nde verdiği derslerin notlarından derlenerek oluşturulmuştur. modern teoloji için hala derin ve güçlü anlamlar taşıyan din felsefesi hakkında önemli bir kaynaktır.
orijinal adı: vorlesungen über die philosophie der religion
yayım yılı: 2016
kitap, 1821-1831 yılları arasında berlin üniversitesi'nde verdiği derslerin notlarından derlenerek oluşturulmuştur. modern teoloji için hala derin ve güçlü anlamlar taşıyan din felsefesi hakkında önemli bir kaynaktır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "zamansız kelebek" tarafından 03.06.2024 13:31 tarihinde açılmıştır.
1.
alman filozoflardan birisi olan georg wilhelm friedrich hegel'in yazmış olduğu 224 sayfalık eser; doğan naci kadıoğlu tarafından dilimize çevrilmiştir, ayrıca filozofun salt din ve din güzellemesi değil dinin felsefesi derslerinden derlenen yazılarından oluşuyor.
bana biraz ethica'yı anımsattı ama elbette arada benzerlikler yahut nüanslar olabilir.
hegel tanrı kavramını olabildiğince nesnel bir düzeyde ele almış, analizlerinden kesin olarak emin olmasına güldüm, çünkü tanrı kavramından böylesine emin olmak tanrı hakkında kesin hüküm vermek, tanımlamaya çalışmak sadece bizim birer hayal ürünümüz, olmasını istediğimiz, öyle zannettiğimiz ancak gerçek bile olmayabilen bir sanrı olabilir.
hegel'in bu kitabını okuduğumuzda teolojiden, materyalizmden ve diyalektikten beslendiğini açıkça görmekteyiz.
hegel; tanrının var olma ihtimâline sıcak bakıyor gibi bir savda bulunulabilir, tanrı bir aklın ürünü müdür yoksa kanıtlanmasa da sezgilerle varlığı kesin olarak bilinilebilir mi, tanrıya ihtiyaç duyma sebebimiz ölümlü olmak mıdır çünkü ölümsüz olan bir varlık tanrı gereksinimi duymuyor.
kitabımız bu ve buna benzer pek çok konuyu masaya yatırıyor.
din felsefesi ve tanrı hakkında bir şeyler okumak isteyenler için bence iyi bir kaynak.
eğer tanrı tasavvurundan başlayıp anlamı sorarsak, o zaman bir yandan tanrı ideası, mutlak olan, kavram tasavvuru içinde idrak edilen varlık talep edilmiştir ve bu anlam mantıklı düşünceyle birliktedir. işte tanrı budur: yalnızca kendinde olmak [an sich] değildir; keza zorunlu olarak kendi için
[für sich] vardır.
tanrı ruhtur ve sonlu değil mutlak ruhtur. tanrının ruh olması, bekasını yalnız düşüncede sürdüren varlık olması değildir; o aynı zamanda tezahür eden, kendini ifşa eden, kendine nesnellik bahşeden varlıktır da.
s.f 15
bana biraz ethica'yı anımsattı ama elbette arada benzerlikler yahut nüanslar olabilir.
hegel tanrı kavramını olabildiğince nesnel bir düzeyde ele almış, analizlerinden kesin olarak emin olmasına güldüm, çünkü tanrı kavramından böylesine emin olmak tanrı hakkında kesin hüküm vermek, tanımlamaya çalışmak sadece bizim birer hayal ürünümüz, olmasını istediğimiz, öyle zannettiğimiz ancak gerçek bile olmayabilen bir sanrı olabilir.
hegel'in bu kitabını okuduğumuzda teolojiden, materyalizmden ve diyalektikten beslendiğini açıkça görmekteyiz.
hegel; tanrının var olma ihtimâline sıcak bakıyor gibi bir savda bulunulabilir, tanrı bir aklın ürünü müdür yoksa kanıtlanmasa da sezgilerle varlığı kesin olarak bilinilebilir mi, tanrıya ihtiyaç duyma sebebimiz ölümlü olmak mıdır çünkü ölümsüz olan bir varlık tanrı gereksinimi duymuyor.
kitabımız bu ve buna benzer pek çok konuyu masaya yatırıyor.
din felsefesi ve tanrı hakkında bir şeyler okumak isteyenler için bence iyi bir kaynak.
eğer tanrı tasavvurundan başlayıp anlamı sorarsak, o zaman bir yandan tanrı ideası, mutlak olan, kavram tasavvuru içinde idrak edilen varlık talep edilmiştir ve bu anlam mantıklı düşünceyle birliktedir. işte tanrı budur: yalnızca kendinde olmak [an sich] değildir; keza zorunlu olarak kendi için
[für sich] vardır.
tanrı ruhtur ve sonlu değil mutlak ruhtur. tanrının ruh olması, bekasını yalnız düşüncede sürdüren varlık olması değildir; o aynı zamanda tezahür eden, kendini ifşa eden, kendine nesnellik bahşeden varlıktır da.
s.f 15
devamını gör...