direkt yerine direk yazan insan

hemen sohbetin kesilmesi gereken insandır.

elim ayağım titriyor.*

aile yerine ayle ve beğeniyorum yerine beyeniyorum yazan kisiyle birlikte kalp hastaligina sebep olan kisidir. dislayiniz efendim.
(bkz: bundan böyle ocak dışısın)

direkt bize fransızca'daki direct'ten gelir. ayrım yapmak için sokaktaki direklerle fransızcadaki direct'i yanyana koyun.

yapmayın, bak az önce arkadaşın biri bana bir mesaj atmış, yöneltilmiş zeka, başarı statüsü vs den bahsediyor.
yazdığı cümlenin ortasında (bkz: direk) var, (bkz: direk yazmış eleman.)
ciddiye alamadım.
direk dansı falan.

1. uyarıdan sonra devam ederse,
2. sinde sarı kart gösterin.
eğer 3. 'ye yine yapıyor ise ona bir direk hediye edin. ve koşarak uzaklaşın.

bir harfin ne derece anlam değiştirdiğinin farkında olmayan insan. direklerden bahsetmediğin sürece direkt yazmak bu kadar zor olmamalı.

cok rahatsiz oluyosaniz diregi ona sokun gitsin

orta direkttir.

o da bir şey mi benim tanıdıklarım “eyer” yazıyor, “yanlız” yazıyor…

hayattan da, sıkıntılardan da, imla kurallarından da çok yorulmuş insan olabilir mesela. direk yazıp geçiyodur işte onunla mı uğraşacak.

allah onların belasını verdin insanıdır. ekrana kafa atasim geliyor bu yazim yanlisini görünce.

direk ne lan direk ne zındık herif?

direkt yerine direk...

şu alttaki fotoyu ankara'da çekmiştim.
tamam, insansın... direkt yerine direk yazarsın, yalnız yerine yanlızı da anlarız da, bu ne şimdi arkadaş ya?
koca reklam şirketi yapıyor bu hatayı.
kabul edilebilir değil.


bildiğin direk satıyor sanki firma.

kelimeyi uzatmaya gerek yok mesele acil zaten.

direkt samimileşen insan başlığındaki tanımları okuyunca ne demek istediğimi anlayacaksınız.

ve bu insansı'lar ellerinde klavye ; ulusal bir ortamda yazılar yazıyor.

kendileri gibi başka insansı'lar da beğeni gönderiyor.

yahu türkiye bu iğrenç konum da olmayı haketmiyor.

bu akp denilen mekanizmanın başındakilerin ; öbür dünyada yatacak yerleri yok.

bir arkadaşım mesajlaşmada direk yazan arkadaşlarına "direk g*t*n*ze girsin, direkt o" diye karşılık veriyordu her seferinde. anlayacağınız direği g*t*m*ze soka soka doğrusunu öğretti bize sağ olsun.

burada gözden kaçan nokta şu ki, bizim "tiregu" ya da "tirek" kelimesinin anlamını genişleterek farklı anlamlarla da kullanıyor olmamız. direk kelimesi, yukarıda yazdığım gibi aslen tirektir. zamanla biz bunu direk olarak kullanmaya başladık. direk etimolojik olarak, sütun, dayanilan şey, düz anlamına geliyor.

fransızca direct sözcüğü de, dosdoğru, dümdüz, aktarmasız anlamına geliyor.

bizdeki direk kelimesiyle, fransızca direct kelimesi anlam bakımından benzer. haliyle, türkçe'de ilk olarak hangi kelime, "düz, dosdoğru" anlamında kullanıldı derseniz, bence direk kelimesi bu anlamda kullanılmaya başlandı. direksiyon kelimesi de, fransızca direction kelimesinden geliyor. aslında ortada ciddi anlamda bir benzerlik söz konusu, günümüzde gittikçe "dosdoğru" anlamında, direkt yazılıyor, genel kullanım bu yöne kaydığı için ben de tercih ediyorum. fakat yukarıda çok ağır ithamlar var, bence bu çok saçma, çünkü türkçe yazılan birçok eserde, "direk" kelimesi de bu anlamda kullanıldı, hem de epey büyük isimler tarafından. biraz adil olalım.

dil bilgisi çok zayıf bir insandır kesin lisede sınavlardan 45 bile alamamıştır. evet.

çok kişi tarafından doğruluğu bilinmeyen kelime