1.
gerçekten beklediğim, istediğim, umut ettiğim durum. insan o tür birini bulmadan eksik yaşıyor bence. istediğin kadar zengin ol, ünlü ol, çevrende senden hoşlanan insanlar olsun. doğru kişi olmadıktan sonra hiçbir şeyin anlamı yok. insanın özünde paylaşmak var. insan mutluluğu paylaşamadıktan sonra mutluluğun bir anlamı var mı ya da mutluluğu paylaşamayınca gerçekten mutlu olabilir mi? işte ben de ruhen işsiz biri olarak bu derde sahibim. çok şükür aç değilim açıkta değilim. ama insan bu hayatta bir kez yaşıyor. ee dolu dolu yaşayayım istiyor. şimdi bazı insanlar bu tür bir olaya inanmıyor. doğru kişi diye bir şey yok diye. yahu olması lazım. aşkın en derin hali yoksa bu günlere kadar gelen hikayeler nasıl var olabiliyor? demek ki o derinliğe kavuşan insanlar var.
devamını gör...
2.
kanaatimce doğru insan bulunmaz, doğru insan olunur.
iki insanın birbirini sevmesi sebebiyle sevginin kişileri birbirlerine göre adeta heykel traş edasıyla şekillendirdiğini ve birbirleri için doğru insan haline geldiklerini düşünüyorum
iki insanın birbirini sevmesi sebebiyle sevginin kişileri birbirlerine göre adeta heykel traş edasıyla şekillendirdiğini ve birbirleri için doğru insan haline geldiklerini düşünüyorum
devamını gör...
3.
benim böyle bir inancım kalmadı.
devamını gör...
4.
tabii önce kendimize bakmalıyız yani önce ben ne kadar doğruyum diye düşünmeli insan.
devamını gör...
5.
kimse için tek bir doğru insan yoktur, ve bunu bilmediğimiz için tek olduğunu sandığımız doğru insanı buluruz.
eğer kendimiz için tek bir doğru insan olmadığını hepimiz bilseydik, kimse mutsuz olmayacaktı.
tek ve onun teki olma isteği aslında çok ilkel bir istek. ama toplum kuralları bunu ister.
toplum ister ki sen tek olanı ara, bulunca birbirinizin gardiyanı olun. sorun çıkarmayın, toplumu dinleyin.
doğru insan bir tek kişi değildir.
insan sadece özü ile tek ve biriciktir.
eğer kendimiz için tek bir doğru insan olmadığını hepimiz bilseydik, kimse mutsuz olmayacaktı.
tek ve onun teki olma isteği aslında çok ilkel bir istek. ama toplum kuralları bunu ister.
toplum ister ki sen tek olanı ara, bulunca birbirinizin gardiyanı olun. sorun çıkarmayın, toplumu dinleyin.
doğru insan bir tek kişi değildir.
insan sadece özü ile tek ve biriciktir.
devamını gör...
6.
doğru insan olması yetmez, seninle uyumu da doğru olmalı dediğim başlıktır.
devamını gör...
7.
illa ki vardır da ama ben hayattayken o kişiyle karşılaşamayacağımı anladım. olmayınca olmuyor zorlamaya gerek yok.
devamını gör...
8.
mümkün değildir. siz "doğru insan" dediğiniz kişi ile -cidden- aynı özellikleri taşıyabilecek durumdaysanız zaten bulursunuz. doğru insan olmadan doğru insan bulunmaz.
devamını gör...
9.
doğru insan bulunmaz diye bir şey yok. bulunur. düşük bir ihtimaldir ama size şöyle söyleyeyim. doğru insanla tanıştığınızda, bunu bilirsiniz.
devamını gör...
10.
ne kadar da romantik, soylu bir arayış diyemeyeceğim. doğru insan diye bir şey yok, herkes kusurlu. ilişki kurmak içinse yalnızca birbirimize katlanmaya değecek bir şeyler vermemiz gerekiyor.
devamını gör...
11.
doğru insan kime göre neye göre dogru insan? mesele paraysa evet ilişkide evlilikte maddiyat önemlidir.samanlık seyran olmuyor ne yazık ki.mesele güzellikse cinsellikse birsüre sonra kimle olursa olsun tatsız tuzsuz bir yemeğe dönüşüyor.mesele huzursa ilk yazdığım iki madde yoksa oda pek mümkün değil.hepsi bir arada bulunabilir mi ?oda mümkün değil.o zaman doğru insan yoktur diyebiliriz.
devamını gör...
12.
başka seçenek kalmayınca doğru kişi o zannetmeyin.
devamını gör...
13.
eskiden "doğru"insan diye bir şeye inanırdım ama şimdi bakınca öyle bir şey olmadığını fark ediyorum.şimdi senin için doğru olan insan iki gün sonra olmayabilir insan yaşam boyu değişen gelişen bir varlık.bence bu kadar anlam addetmek yanlış doğru insan yoktur birbiri için doğru olmayabilecek ya da birbiri için yanlış olabilecek insan vardır.mevzu bahis doğruluk yanlışlık da zaman, mekan ve koşullar gibi değişkenlere bağımlıdır.şu an doğru olan yarın yanlış yaşamadan bilemeyiz.öyle çok şey yapmayın yani...
devamını gör...
14.
bulana kadarki hayal kırıklığıyla bulunca belki hiç anlamayacak belki de bıkkınlıktan istemeyeceksiniz. insan istiyor tabi ama bence bu tamemen şans işi ve olmadı diye de sakın üzülmeyin. bazen huyu suyu bazen davranışı bazen enerjisi bazen dünya görüşü bazen fiziksel özellikleri hep bişey tutmuyor. biriken hayal kırıklığı ve umutsuzlukla zaten bir yerden sonra olsa da olur olmasa da diyip devam ediyorsunuz hayatınıza. yanlış anlamayın sayın yazar, ben doğru insan diye bişey yok demiyorum, sadece şans işi diyorum. hem sevmek hem sevilmek hem uyum hem de belki uyum sağlayacak tahammül edecek kadar duygu yoğunluğu, hele de bu devirde. bir de güven duygusu. şahsen otuzu görmeden beyaz bayrak çektim ben.
devamını gör...
15.
yıllar önce başıma gelen hoş tevafuktur. kalanları allah kurtarsın.
edit: o insan artık yok
edit: o insan artık yok
devamını gör...
16.
virajı geniş alarak birkaç şey söylemek istiyorum, konuyu olması gereken yere bağlayacağım.
biz(insanlar) şeylere oldukları gibi bakmayız, zihnimizde hep başka başka imgeler vardır. her an’a dair zihnimizde bizi ötekilerden ayıran imgeler bulunur. mesela ben remziye kelimesini duyduğum an aklıma hep simit gelir. çünkü küçükken benim zihnimde kodlanabilecek bir durum vardı ve bilinçdışım bunu böyle kodladı. başka biri olsa belki de simit kelimesini duyunca remziyeyi hatırlayacaktı ya da başka herhangi bir şey.
ben elma dediğimde elma yalnızca elma değildir artık. okuduğunuz an zihniniz bir elma çizer çünkü. ve bu elma da herkes için farklı olabilir. kimi kıpkırmızı canlı bir elma tasarımlar kimi yeşil ve ekşi. peki hangisi doğru elmadır?
kişisel kodlamalarımız ve kelimelere verdiğimiz kısmi ortak anlamlar bize neyin “doğru” neyin “yanlış” olduğunu belirtir. bu da bizi etiğe doğru sürekler. doğru diye bir şey var mıdır? cevap evettir, fakat kimin için? her özne kendi etiğini tasarlar. bu geleneğin aktarılmasıymış gibi görünse de aslında her kişi geleneği kendi imgeleriyle döşer. dolayısıyla rahatlıkla söyleyebiliriz ki her etik anlayışı keyfidir.
şeyleri imgeler üstünden tanımladığımızdan, şeyleri olduğu halleriyle değil de bizim için “olması gerektiği” halleriyle idealize ederiz. yani mevcut şey mevcut özne için idealize edilmiş bir tasarımdır.
doğru insan ne demek?
var mıdır?
bulunabilir mi?
bir kere soru yanlış, düzeltmek gerekir. felsefecinin de en önemli vasfı soruları düzeltebilmektir bana göre. yani sözgelimi özgür irade nedir? şeklinde bir sorudan ziyade özgür iradeden ne anlıyoruz? ya da bu kavramın kurcalanması bize ne sağlıyor? bunu sormak lazım. özgür irade kavramını da bilinçli olarak kullandım çünkü bana kalırsa üzerine konuşulmasının en saçma olduğu konulardan biri. var ya da yok ne önemi var? irade ne demek? özgürlük nedir ki? yani nereden tutsan elinde kalır, çevirip çevirip aynı şeyi konuşur dururlar, anlamsızca.
soru şu olmalı: doğru insan nedir?/var mıdır?
cevap: vardır ama yoktur.
çünkü doğru insan ancak öznenin kendi doğrusu üzerinden tanımlanabilir. bu da bize sanki doğru insan göreli de olsa her insan için ayrı ayrı doğru insan varmış gibi düşündürebilir. fakat yukarıda da belirttiğim gibi söylemler ve zihin mutlak suretle idealize bir dünya tasarladığı için doğru insan tanımı da bir idealden ibarettir. kendi kafanızda mistifiye edersiniz doğru insanı. hep olmayanı ararsınız.
peki ne yapalım o vakit?
aramayın. doğru insan imgesiyle uğraşacağınıza yaşayın gitsin. kimse zihninizdeki o kusursuz insan olamaz. eksikliği kabul etmek gerekiyor. doğru insan ancak siz yanınızdakini kabul ettiğinizde doğru insana dönüşebilir. ki bu da sizin kendi imgeleriniz arasında kaybolup gitmeye mahkumdur.
biz(insanlar) şeylere oldukları gibi bakmayız, zihnimizde hep başka başka imgeler vardır. her an’a dair zihnimizde bizi ötekilerden ayıran imgeler bulunur. mesela ben remziye kelimesini duyduğum an aklıma hep simit gelir. çünkü küçükken benim zihnimde kodlanabilecek bir durum vardı ve bilinçdışım bunu böyle kodladı. başka biri olsa belki de simit kelimesini duyunca remziyeyi hatırlayacaktı ya da başka herhangi bir şey.
ben elma dediğimde elma yalnızca elma değildir artık. okuduğunuz an zihniniz bir elma çizer çünkü. ve bu elma da herkes için farklı olabilir. kimi kıpkırmızı canlı bir elma tasarımlar kimi yeşil ve ekşi. peki hangisi doğru elmadır?
kişisel kodlamalarımız ve kelimelere verdiğimiz kısmi ortak anlamlar bize neyin “doğru” neyin “yanlış” olduğunu belirtir. bu da bizi etiğe doğru sürekler. doğru diye bir şey var mıdır? cevap evettir, fakat kimin için? her özne kendi etiğini tasarlar. bu geleneğin aktarılmasıymış gibi görünse de aslında her kişi geleneği kendi imgeleriyle döşer. dolayısıyla rahatlıkla söyleyebiliriz ki her etik anlayışı keyfidir.
şeyleri imgeler üstünden tanımladığımızdan, şeyleri olduğu halleriyle değil de bizim için “olması gerektiği” halleriyle idealize ederiz. yani mevcut şey mevcut özne için idealize edilmiş bir tasarımdır.
doğru insan ne demek?
var mıdır?
bulunabilir mi?
bir kere soru yanlış, düzeltmek gerekir. felsefecinin de en önemli vasfı soruları düzeltebilmektir bana göre. yani sözgelimi özgür irade nedir? şeklinde bir sorudan ziyade özgür iradeden ne anlıyoruz? ya da bu kavramın kurcalanması bize ne sağlıyor? bunu sormak lazım. özgür irade kavramını da bilinçli olarak kullandım çünkü bana kalırsa üzerine konuşulmasının en saçma olduğu konulardan biri. var ya da yok ne önemi var? irade ne demek? özgürlük nedir ki? yani nereden tutsan elinde kalır, çevirip çevirip aynı şeyi konuşur dururlar, anlamsızca.
soru şu olmalı: doğru insan nedir?/var mıdır?
cevap: vardır ama yoktur.
çünkü doğru insan ancak öznenin kendi doğrusu üzerinden tanımlanabilir. bu da bize sanki doğru insan göreli de olsa her insan için ayrı ayrı doğru insan varmış gibi düşündürebilir. fakat yukarıda da belirttiğim gibi söylemler ve zihin mutlak suretle idealize bir dünya tasarladığı için doğru insan tanımı da bir idealden ibarettir. kendi kafanızda mistifiye edersiniz doğru insanı. hep olmayanı ararsınız.
peki ne yapalım o vakit?
aramayın. doğru insan imgesiyle uğraşacağınıza yaşayın gitsin. kimse zihninizdeki o kusursuz insan olamaz. eksikliği kabul etmek gerekiyor. doğru insan ancak siz yanınızdakini kabul ettiğinizde doğru insana dönüşebilir. ki bu da sizin kendi imgeleriniz arasında kaybolup gitmeye mahkumdur.
devamını gör...
17.
18.
eğri olup doğruyu arıyorum okey.
devamını gör...
19.
doğru insanı bulmadan önce doğru insan mıyız diye sormalıyız kendimize, doğru insana yanlış yapmamak için.
devamını gör...
20.
bulsam bile bulduğumu anlayamayacağım için ilişkinin içine ederim dediğim olay
devamını gör...