dört anlaşma: toltek bilgelik kitabı

yazarı don miguel ruiz olan kitap. yazara göre insanın mutlu olabilmesi için kendisiyle dört anlaşma yapması gerekmektedir. bu anlaşmalar özetle şu şekildedir;

1) size karşı söylenen hiçbir şey için karşı tarafa kızmayın, bunu kişiselleştirmeyin. bu, bunun aksi, yani size karşı söylenen güzel sözle için de geçerlidir.

2) insanlara karşı söylediğiniz sözlere dikkat edin ki düşman kazanmayasınız.

3) hiçbir zaman karşınızdaki insanların hareketleri ve sözleri konusunda spekülasyon yapmayın, olasılıklar üzerinde düşünmeyin.

4) yaptığınız işin en iyisini yapın.

dört anlaşma kitabıyla güne başlamak.tek seferde öze ulaşabileceğiniz bi kitap değil bu yüzden farklı dönemlerde tekrar tekrar okunmalı.kesinlikle kitabı okuduktan sonra çok daha sağlıklı bakış açısına sahip olarak çok farklı bir perspektiften bakabileceksiniz her şeye ve herkese.lütfen bu kitabı alarak kendinize bi iyilik yapın.

don miguel ruiz tarafından yazılmış, toltek bilgeliğinin anlatıldığı mükemmel ötesi başucu kitabım. toltek bilgeliği bir din bir inanış değil bir felsefe ya da bir ideoloji değil, bir yaşama sanatı canlı bir öğreti. meksika kızılderileleri tarafından hala daha uygulanan bir yaşam sanatı ve öğreti. toltek bilgi insanı anlamına geliyor. resmi tarihe göre tolteklerin 9. ve 12. yüzyıllar arasında yaşadığı söyleniyor ancak kökeninin çok daha eskilere dayandığı bilinmekte.
peki kitapta ne anlatılıyor? bu bir kişisel gelişim kitabı mı? bu kitabı okursak ne olur? şöyle başlayayım kitap 120 sayfalık ince bir kitap. ben 1-1buçuk saat gibi bir sürede bitirdim. başladığınız zaman zaten elinizden bırakamaycaksınız. bence hayatınıza mutlaka dokunacak ve hayatınızı değiştirebilecek bir kitap. şöyle ki kitapta eğer farkındalığa varmazsak bir cehennemde yaşadığımızı, bireysel ve toplumsal bir rüya içinde olduğumuzu ancak farkındalık ve eylem ile bu cehennemden çıkıp cennete geçebileceğimizi anlatıyor. varolma sürecimizde ailemiz, toplum, din, kurallar tarafından ehlileştirildiğimizi ama artık büyüdüğümüzde özgürleşebileceğimizi ve buözgürleşmenin bize cennetin kapılarını açacağından bahsediyor. peki bunu nasıl yapacakmışız? 4 anlaşma yaparak nedir peki bu 4 anlaşma:
1. kullandığın sözcükleri özenle seç.
2. hiçbir şeyi kişisel algılama.
3. varsayımda bulunma.
4. daima yapabildiginin en iyisini yap.
eğer bu 4 anlaşmayı alışkanlık haline getirebilir içselleştirirsek çok fayda görebiliriz ve hayatımızı kolaylaştırabiliriz. ben okur okumaz harekete geçtim. çok zor olmayan basit şeyler aslında ve bir süre sonra bunlar refleks haline gelecek. ve gerçekten hayatımız çok daha yaşanabilir hale gelecek.

don miguel ruiz'in yazdığı, basit ve çok etkili yaşam kılavuzu.
bu kitabı okumayı herkese tavsiye ederim.
eğer bu anlaşmaları uygulamaya başlarsanız, hayat kaliteniz hayal edemeyeceğiniz kadar artacak.

kitabın ikinci anlaşmasi olan hiçbir şeyi kişisel algılama kısmı bakış açımı değiştirdi. evet daha önce okuduğum kişisel gelişim kitaplarında da benzer şeyler yazıyordu kişisel algılamayın ,yorumlamayın , varsayımlarda bulunmayın şeklinde ama bu kitapta sanki neden kişisel algılamamaliyizin altında yatan meseleyi öğrendim. kitapta yazan şekilde söylemek gerekirse büyürken yargıç , kurban ve tanrı üçlemesi ile belli kalıplara sokulmak istenerek (ehlilestirilerek) büyüyoruz . balık nasıl yüzdüğü suyu fark etmiyorsa bizde farkındalık kazanmadigimiz sürece bu kalıplarla büyüdüğümüzü fark etmiyoruz . içimizdeki o yargıç her yaptığımızı yargiliyor, eylemlerimizin sorumluluğunu almak istemediğimiz icin kurban psikolojisine bürünmek kolayimiza geliyor ve dinlerin bir çoğu tanrıyı korkutucu/cezalandirici bir şey gibi anlatıyor. aslında tanrı= saf sevgi olmalı. yani insanların tavırları aslında kendi özlerinden gelmiyor büyürken ne gördülerse onu normalleştiriyorlar. bir insan direkt yüzünüze karşı çok aptalsin dese bile bu onun zekayı öğrenme biçimi ile ilgili bizimle ilgili değil. ya da bunu söyleyebilme cürretini kendinde bulması yine onun bulunduğu durumu yansıtır bu bizimle değil.
ve aklıma gelmişken 1. anlaşmada yani konuşurken sözlerimizi iyi seçmemiz gerektiği ile ilgili bölümde söz büyüdür diyor, çok etkileyici bir cümle değil mi? hitler örneğini veriyor yaptığı propagandalarla nasıl bir halkı ayaklandırdığini ve katliama yol açtığını (kara büyü)ben hitler'e karşı atatürk örneğini vermek isterdim sözleri bir milleti yüreklendiren ve düştüğü yerden kaldıran bir büyü değil de ne? ayrıca kendimizle konuşmalarımızla, iç sesimizle kendimize büyü yapıyoruz. onu başaramam, o çok zor, o beni sevmez ya da bugün çok güzelim , çok zekiyim vb.
sanırım incecik bir kitaptan baya verim almışım. ben kütüphaneye geri iade ettim ama alıp evimde bulunduracağim . algılarınızı açarak okumanızı tavsiye ederim.

yazarı don miguel ruiz olan güzel bilgiler içeren bir kitaptır.okuyucuyu yormadan kişisel öğretilerini nakşeden ,sade bir anlatımla ve derin düşündürmeden ,her cümlesinde farklı bir kazanım sağlama imkanı veren güzel kitap.insanın her şeyden önce kendisi gibi olması ve kalıplardan sıyrılıp realist düşünmesi gerektiğini anlatıyor.