dragon ball

çocukken ağzım açık izlediğim, hiç kaçırmadığım, almanya'dan akrabalar gelince izlemediğim onlarca bölümünün olduğunu öğrendiğim anime serisi. son goku adlı kahramanımızın kaplumbağa dedesi ve arkadaşları ile maceradan maceraya koşuşunu anlatıyor.
kaaameehaameeehaaaa!!

1980'lerin sonunda yayınlanmış bir anime olarak 90'larda benim ve kardeşimin televizyon izleme listemizin içinde olan anime. goku isimli maymun insan arası bir çocuk ile niyet ettim niyet eyledim kendime bir sevgili bulmaya diyen bulma isimli genç kızın maceralarını anlatır. bulma ejder topları efsanesini duymuş ve eğer hepsini toplayabilirse dileğinin gerçek olabileceğini öğrenmiştir. ormanda toplardan birini ararken goku ile karşılaşır ve onda bir top olduğunu öğrenir. ikili beraberce geri kalan 6 topun peşine düşerler. elbette hikaye benim anlattığım kadar basit değil. hem hikayesi çok güzeldir hem de çizimleri. bu animeyle ilgili en çok hatırladığım şey renkler! her yer rengarenk bir çizgi filmdir.

hikayenin temel mesajı kendine güven ve kendine inandır. bunu da oldukça eğlenceli bir şekilde yapar. bu anime bitince çok popüler olduğu için (hala da aşırı derece popülerdir) elbette ki devam serileri geldi. şu an hala devam ediyor seri.

ilk serisi makara kukara çiçekli böcekli olup piccolo daimao olaylarıyla daha ciddiyeti ve karanlık tonu artmış olup z serisinde artık iyicene kozmik faaliyetlere süper mega hiper güçlere girmiş her bölümünde karakterlerin birbirlerine pata küte girdiği anime olmuştur sonra gt'dir superdir diye binlerce bölümü filmi çıkmıştır ve malum boku çıkmıştır.. düşman karakterlerden en ismini animeye kazımış olanlar pilaf sama, frieza, tao pai pai, piccolo daimao jr., general blue ve vegeta'dır. pilaf sama denen çakma kötü z serisinde hiç görülmemiştir.

atv'de 96'larda izlerdik ilk seriyi güzel günlerdi ama malum o seride bile epey yetişkin tonda espri hatta pedofililiğe olan göndermeler vardı onlar es geçilmiş bariz rtük fark etmemiş.

ilk izlediğim animeydi sanırım. millet bunun z serisini çok seviyor, fakat gerek hep aynı olayların dönmesi, gerek herkesin zaten artık ayı gibi güçlü olması nedeniyle ben tercihimi z değil de goku'nun küçük bir maymun çocuk olduğu dragon ball'dan yana yapıyorum. cidden bu serinin tadı bambaşka, biraz macera seviyorsanız bile izlenir. ki ben dövüş / macera vs. animesi sevmediğim halde keyifle tüm bölümlerini izledim, verdiği nostaljik hava da çok tatlı.

11 ekim'de yeni anime serisi "dragon ball daima" geliyor. bunun hatırına kaldığım yerden birkaç sezon daha atayım dedim ama kaybolup gittim yine. bu sefer aradaki filmleri falan da izliyorum. güzel bir nostalji oldu açıkçası.

şurada iş gören bir izleme rehberi var: kayiprihtim.com/haber/drago...

#3199482
ay bu habere sevindim. en sevdiğim animelerden biri hem de çocukluğumun çizgi filmi. abimlerle birlikte izlerdim küçükken. dragon ball baskılı pastel boya setim vardı hatta çok seviyordum onu. anılarım canlandı şimdi.

songoku bir sezon boyunca o meşhur direğe tırmanmaya çalışmıştı. hey gidi hey. sapık kaplumbağa efendisiyle güzel anime ablaları ile güzel bir konuya sahip eğlenceli bir animeydi.