hakan günday kitabı az’ da “eninde sonunda dünyaya bırakacağımız tek eser mezar taşımız değil midir?” diye sorar okuruna.
oğuz atay’ ın kaleme aldığı bir bilim adamının romanı mustafa inan kitabının önsözünde ise cahit arf sanki yıllar öncesinden cevabı çoktan vermiştir bu soruya. “insan mutluluğu sonsuzluk ve ölümsüzlük duygusunda arar. maddesel olarak ölümsüzlük mümkün olmadığından; kimi insanlar çocuklarına kendilerinin devamı olarak bakar kimileri de toplumda bırakacakları izlerle ölümsüzlük duygusunu dolayısıyla mutluluğu tatmaya çalışırlar.”
atıfta bulunulan soru ve cevaptan yola çıkarak baştaki sona gelecek olursak; kâh mezar taşıyla kâh başka bir eserle insanlık faydasına çakılmış bir çivi bile bunu sağlamalıdır. bugün dahi basit bir alanyazın incelemesi yapıldığında bilim insanlarının dünyaya bıraktıkları eserlerin yıllar sonrasında okunup incelenebiliyor olması, aslında bırakacağımız her eserin ayrı ayrı mezar taşımız olduğu düşüncesini oluşturmuştur.

(bkz: uzun ince bir yoldayım gidiyorum gündüz gece)
devamını gör...
(bkz: dağıttın formatı eyledin viran)
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"dünyaya bırakacağımız tek eser mezar taşımız değil midir" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim