düşün ki kedin bunu okuyor

seviyom lan seni manyah

çuklatam bugün annemle yazlığa gittin beni terk ettin şimdiden çok özledim umarım kısa zamanda kavuşuruz. çok koşturma dışarlarda seni sefiyorum.

bazen salaklıklar yapsan da bil ki seni çok seviyorum ve uzun yıllarımızın birlikte geçmesini umuyorum. bize çok çabuk uyum sağladın ve kısa sürede hem bizim hem de hayatımızın bir parçası oldun. 4 yıldır da öylesin. sen evimize geldiğinde sokaktaki kardeşlerini daha çok fark etmeye başladım, meğer yıllardır ne çok canın yanından öylece geçip gitmişim. onlara da yardım etmeye çalışıyorum artık. seni zaten çok seviyorum. seninle yaşayınca hayvanların da kişiliği olduğunu fark ettim ve sen öyle mükemmelsin ki... iyi ki varsın iyi ki hayatımdasın minnoş şey seni. **

öncelikle seni seviyorum, ne kadar olduğunu biliyorsun göz göze geldiğimizde konuşuyoruz aslında bu konuyu. ve en önemlisi (senin için önemli) çok sevdiğin tavuğu alerjin olduğu için vermiyorum sana. suratında kırmızı, siyah benekler, yaralar çıkıyor. yoksa ölüp bittiğin tavukcuğunla niye aranı açayım kuzum? üçüncü olarak teşekkür ederim. geldiğin için, bana güvendiğin için. yavaş yavaş yanımda yatmaya bile alışman beni çok mutlu ediyor, ürkek sokak kedisinin yerini ev hanımefendisi alıyor. son olarak yanıma gelmek için sürekli izin almana gerek yok benimle konuşman çok hoşuma gidiyor ama yine de aniden koltuğa atlayabilirsin sorun yok. kucağıma oturup hiç inmeyebilirsin, uyumak için kolumu ağrıtabilirsin, durduk yere beni darlayabilirsin. daha anlatacak çok şeyim var da onları özel olarak konuşuruz. ok. kib. bye.

tarço bey, seni çok özledim. seninle daha çok fotoğrafımız, anımız olsun isterdim. keşke geri gelsen. “sana duyduğum gerçek sevgiyi hiçbir insanoğluna duyamıyorum!”
iyi ki benim kedimdin. geri gel.

senin yüzünden evin perdelerini düğüm yapmıştık şimdi büyüdün de neyseki kıçın kalkmıyo kanepeden

rüyamda seni gördüm şapşal, 2. kattan atlamak nedir? kaybolmuştun bi de.
aradım bulamadım zaten.
yapma böyle şeyler, otur oturduğun yerde.
korkutma beni.

sen evlatlıksın...

biliyorum ki elin bıçak tutabilse gece uykumuzda boğazımızı kesersin. sen kedilerin yüz karasısın. iblis.

benim bir tek kedim var. seni çok seviyorum. *

seninle aramızdaki bağ kurulmadan önce ben hayvanları öyle uzaktan seviyormuşum ki... şimdi hepsinde senin suretini görüyorum ve hepsine daha bir sevgiyle yaklaşıyorum. ruhumdaki bu sevgi türünü uyandırdığı için sana teşekkür ederim miniğim. ayrıca o kadar tatlısın ki seni severken bazen fazla üzerine geliyormuşum gibi hissediyorum ama biliyorum sen de beni seviyorsun. o minik burnundan öperim.

afrodit sen bir daha gelmedin ve benim şansım yok oldu gitti biliyor musun? tüm şansım senden geliyormuş. üzgünüm artık farklı şehirlerdeyiz..

allah rızası için saldırma artık.

kedim yok ama sokaktakilere gelsin;

- hepinizi cok seviyorum. sizi koruyup, kollamaya devam edeceğim.

elalemin kedisi on kere kakasının üstünü kumla örterken neden sen açıkta bırakıyorsun kardeşim? bu ne rahatlık ya!

hayatıma girmek için daha neyi bekliyorsun?

şu an senden çok uzaktayım ama seni hâlâ sevdiğimi bil istedim.kendine dikkat et.başka kedilerden dayak yiyip yaralanma.seni ve kardeşlerini çok seviyorum :(

sen hayatıma girmeden önce sevginin nasıl bir şey olduğunu bilmeyen, kedi fobisi olan ve canlılarla arası pek iyi olmayan biriydim. sonra sen geldin ve sanki hayatıma bahar geldi. bana sevgiyi öğrettin. bir canlıyı karşılıksız sevebilmenin neler kattığını senin sayende öğrendim. kedi sevmeyen bir insandan, sokak kedileri için çantasında mama taşıyan bir insana dönüştüm. seni her şeyden çok sevdim.
sonra bu fip denen lanet hastalık çıktı, beş gün boyunca başından ayrılmadım. hastalık gözlerini kaybetmene neden olmuştu ama yanında olduğumu hissettiğine emindim. tedaviye vücudun olumsuz cevap veriyordu ve sen her gün acı çekiyordun. artık son evreye geldiğinde daha fazla acı çekme diye uyuttuk.
affet beni miniğim, her şey senin iyiliğin içindi.

seninle ilk tanıştığımızda ve sana son kez veda ederken kurduğum cümle aynıydı;
"sen bu dünya için fazla mükemmelsin, bu dünya çok karanlık bir yer ve seni hak etmiyor."

seni seviyorum.

beni bul.

diplomamın kenarını yemek kimin fikriydi???
senin fikrin olmadığını biliyorum, ya da inanmak istiyorum, lütfen söyle seni bu suça kim teşvik etti?