duyu organının işlevi olmasi dışında her cümleye meze edilen, tonlarca anlamı olabilen bir eylemdir.

(bkz: geçmişe özlem duymak)
(bkz: onun kokusunu duymak)
vs vs.
galiba sinestezist biri uydurdu bunu ilk olarak yoksa kokuyu duyamayız. koklarız.
(bkz: sinestezi)
devamını gör...
görmekten daha çok etkileyici olan ve algıyı açan.
devamını gör...
duymak her işitene bedava sunulmuş ikramlıktır. duyduklarını bildim sanmak kârdan giden zarardır. duyduklarını, o söyledi demek hadsizliktir. peki burada kâr nedir diyeceksiniz; kâr işittiğini anlamaktır.
devamını gör...
gereğinden keskinse korkunç olabilen duyu.

her saniyenin, her uyaranın tehlikesinin ayırdında olmak. vücudun her zerresinde, her tüyde, kıvrımda, kasta ve kemikte değişimin yaşattığı dehşet. söylenen her kelimenin havadaki bir titreşimden iki kulağın arasında yankılanan bir çığlığa dönüşmesi.

insana dair her şeyde olduğu gibi, bunda da çocukluk travmalarının büyük etkisi var. gürültüyü anlamsızca yüksek bir ses olarak tanıyan ile titreşimdeki kıvılcımlardan korkması öğretilen iki çocuğun, üstünden otuz yıl geçtikten sonra bile, gecenin kör karanlığında duydukları bir çıtırtıya gösterdikleri tepki aynı olabilir mi?

içlerinden boynundaki kaslar gerilen, tüyleri diken diken olanın hissettiği, anlık bir irkilme olmaz mesela. bir diken havuzuna eklenen son parçadır o.

upuzun ve gergin bir telin ucuna hafif bir dokunuş.
devamını gör...
iki farklı anlam barındırır:

birincisi; işitsel olan: bir işlev ve bu işlevi yerine getirme eylemi, işi.
ikincisi ise: ruhsal ve duygusal bir boyutu olan yanına başka kelimeler gelmesi ile de* deyimleşebilen anlama sahip his eylemi.

ancak benim bahsedeceğim, ilk ve gerçek anlamı, çünkü gerçekten önemli bir olgudur bu, insan hayatında...
insanı, nesnelerden ayıran, nesneleşmekten kurtaran, olaylara tepki verip varlığını ortaya koymasını sağlayan muhteşem bir duyudur, duymak. eksikliğinde, kişinin sesi de yok olur. erken teşhisinde önlemleri ile telafisi mümkündür, kişi konuşma yetisini yitirmeyebilir ancak değilse; konuşma eylemi yerine işaret diline geçmesi gerekir. e tabi, çevresi de, onunla birlikte...

peki duymak eyleminin, insan vücudundaki yokluğu, başka nelere sebep olur?

kişinin verdiği duyusal diğer tepkilerinin ya azlığına ya da gereğinden çokluğuna...
yani ışık açıp kaparken kapı açıp kaparken çok şiddetli dokunmasına ve yüksek ses çıkarmasına... keza bir şeye sevindiğinde ya da üzüldüğünde verdiği tepkinin, dış dünyadan kolayca anlaşılabilir olmasına yahut hiç anlaşılmamasına... ilkinde tepki, duymak eyleminin azlığı halinde de hissedilir ancak ikincisinde, tamamen eksik ya da çoklu eksiklik söz konusudur. yani bir hastalık dolayısıyla işitme yetisinde belli kayıplar yaşayan bireyler, ses algıları kapalı olduğu için gereğinden fazla gürültülü yaparlar bazı işlerini...
uçakta ya da kara yolculuğunda, ani basınç değişimlerinde dikkatli olmadıysanız bu durumu yaşamanız, en azından bir defa yaşamış olmanız muhtemel... gerçekten insan, ne büyük bir gereksinim olduğunu da, eksiklik olduğunu da, ciddi manada böyle tepkileri gördüğünde ya da yaşadığında daha iyi anlamlandırabiliyor.*
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"duymak" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim