eğitim hayatı boyunca alınmış en düşük sınav notunun neden bu kadar önemli olması sorunsalı

sözlüğe hemen her girdiğimde başlığı sol frame’de görmemin ardından sorguladığım derin, felsefi, düşündürücü durum.

başlık defekasyonunun (malum sözlükte küfür yasak) ete kemiğe bürünmüş, yunus olmuş görünmüş hali olan sorgulama. nitekim bu şikayet malum başlık altına da taşınabilidir, hem sözlük formatı iğfal edilmez, hem de bu sorgulama olabilecek en etkili şekilde yapılırdı.

adeta varoluşsal bir problem gibi her seferinde ciddi ciddi bu başlığın karşıma çıkması ile yazara katılıyorum.

çok yakında "eğitim hayatında alınmış en düşük sınav notu başlığı gündemden çıkarılsın" kampanyasının fitilini ateşlememe sebep olacak sorunsal.
(caps lock on) bık - tım (caps lock off)

din=14 arada hatırlayıp kahkaha atarım. koklaya koklaya bile elli alır insan.

aslında sanıldığı kadar önemli değil. lise öncesi sınıfta kalmak imkansıza yakın isterseniz baya düşük not alın isterseniz okula gelmeyin yine de illa geçiriyorlar. ben sekizinci sınıftayken okula hiç gelmeyen bir çocuk vardı. ıki üç aya bir gelirdi ve bahanesi ise okumak istemiyormuş babasının araba galerisi varmış orada çalışacakmış. böyle saçma bir bahaneye rağmen onu lise sınavına girdiği için geçirdiler. ışte o an 4 yıl boşu boşuna okuyup zamanımı çöp ettiğimi anladım. lisede ise size çok üniversite sınavında yazılılar etkiliyor çalışın derler ama bunlar palavradır kesinlikle hiçbir katkısı yok. lisede de illa bir şekilde sınıfı geçmenizi sağlarlar ama bu biraz müdürün insafına bağlıdır. o yüzden riske atmamak için her sınavdan yaklaşık elli ve üstü almanız yeter.

ilk etapta bir tür travma etkisi yarattığından unutmak kolay değildir. o yüzden de dile getirilmesine şaşmamak lazım.

en yüksek ve en düşükler iz bırakır. ömrün sonuna kadar.

çünkü -250 dedi. "-250"
eksi iki yüz elli!

böyle bir puanı 100 üzerinden almanın yolu yok!

(bkz: sorunsal diyenin ağzına kürekle vurma isteği) .

sorunsal değildir. o notlar hiçbir şey veri değildir, olamaz. senin hakkında fikir verecek iki şey vardır: yapabileceklerin ve yaptıkların.

aslında hiçbir önemi yoktur. geçmiş gitmiştir. okul bile bitmiştir. hatırlanır ve sinirler bir tık bozulur biraz ah uleyn çekilir sonra unutulur gider.

açılın ben ölçme ve değerlendirme aldım. bizim eğitim sistemimiz bilgiyi kullanmayı değil bilgiyi hafızayı ölçüyor.

okulda başarılı olamadığı için okuldan ayrılıp başka alanlarda başarılı olan çok insan var.

diğer yandan 4.00 ortalama ile mezun olup , sosyal bir ortamda kendini tanıtamayan da var.

elbette uç örnekler verdim. gerçek hayat bu uçlar arasında dalgalanıyor ama yapılan çalışmalar hayat başarısı ile akademik başarı arasında yüksek korelasyon bulmamış.

yani akademik başarı sizi başarılı bir insan yapacak diye bir şey yok.

buradan şuraya gelebiliriz. eğitim sistemi gençleri hayata hazırlamada neden başarısız oluyor. bu başka bir başlığın konusu.

matematikten 05 almıştım. hoca da yılbaşı diye acıyıp bı beş puan daha vermişti bana. kralsın hoca.