el

çirkin olduğu zaman kişi ne kadar güzel olursa olsun kocaman bir eksi yaratan uzuv.

ibranicede tanrı demek. el-lah allah sözcüğü de buradan gelir. isra-el, tanrının oğulları. el-ected: seçilmişler sözcüğünün kökeni buradan gelir. el-ohim : ilahi, ilahlar ve onların melekleri anlamında. mika-el,ori-el (azrail), gabri-el(cebrail) gibi vs islam ın da kökenini oluşturan antik mit el mitidir. kökeni yahudiliğe dayanır.

kadınlarda ilk baktığım şey olabilir.

yabancı ama bir o kadar da yakın.

el vermek, elini tutmak. bunlar yabancı biri için yapılamaz eylemler. illa ki yakın olmalı, fiziksel olmasa bile gönül yakını olmalı.
elini uzattığın insanın o elden sonra bir daha asla eskisi gibi olamayacağını bilmeli uzatan, tutan da kadir kıymet bilmeli.

o iki el diğerinin ve bir olmanın sıcaklığını bilmeli, hiç unutmamalı.
bir el deyip geçmemeli insan, kendisini tekrar yola çıkaran o eli iyi tutmalı.

arapça harfi tarif bir takı. geldiği ismi özel yapar. ingilizcedeki the gibi. ibrancada güç anlamına da gelir ve dahi tanrı ile ilişkilendirilir. bir tanımda "isra-el, tanrının oğulları" denmiş fakat bu yanlış. israel "tanrı ile yürüyen" demektir. kuranda geçen isra / gece yürüyüşü gibi. kuranda cibril/cebrail/gabri-el "tanrının yaptırım gücü" demektir. çok daha fazla etimolojiye girip tanımı boğmayalım babalar.

euroleague için kullanılan kısaltma.

avuçlamaya yarayan organ.

yok öyle el gibi durma gül biraz
sana gülmeler yaraşır
yok öyle güz gibi soğuk olma
güz ayrılık taşır.
caanım el gibi şarkısını hatırlatmıştır.

ilginç bir organ. şempanzede bile insanınkine tam benzeyen parmaklar yok. islam dininde bir çok yerde karşına çıkar el. tekbirde, kıyamda, rükuda ve özellikle secdede şekli tamamlayan hatta ritüelin şeklinin asli unsuru iki elden başkası değildir. cinsiyete göre değişir tüm bu pozisyonlarda elin konumu ve duruşu nedense . kitaba alın değil de el basılır, dua ederken eller belli bir şekilde açılır da sonunda belli bir hareketle eller yüze sürülür falan.

benzer şekilde birinden bir şey istenirken el açılır. selamlama el alına götürülerek yapılır da dostluk ve uzlaşmanın belirtisidir el sıkışmak. şii iran'da sağ el kalbe konarak selamlama yapılır öte yandan. salavat getirerek birleştirir nineler ellerini anadolu'da.

hristiyanlıkta el ile istavroz çıkartılır. dua edilirken veya hamdedilirken eller bitişiktir birbirine. yahudilikten bu yana çekilen tesbihin yeri de yine ellerdir. nikah memurunun kıydığı bir nikahın ilk sözleşmesi de kadın ve erkeğin açık elleridir; üst üste avuçları yukarı bakan eller! sonsuzmuş gibi görünen şefkatin sembolüyse minik bir çocuğun elini avucunda tutan yetişkin birinin elidir.

bitkilerde, hayvanlarda olmayan bir şey bu beş parmaklı ve baş parmaklı el dediğin. her bir baş parmağın izi de eşsiz üstelik.

insanın kendinden başkası hep "el" olur.bazen kendi bile...

emektir.

insanın aklı idrak edemeden elleri idrak eder.
nasıl mı?
size biri vuracak olsa ilk önce elleriniz öne atılır sizi korumak için. özellikle onurunuz olan yüzünüzü korumak için.

eller insanların kişiliklerini yansıtır. zihin durumları, ruhsal durumları, duygu durumları, kendilerini ifade etme şekilleri, önemsedikleri şeyler...

şempanzeler ile ellerimiz benzer bir yapıya işaret ederken çok önemli bir farklılık göze çarpar. baş parmak uzunluğu. baş parmak iradeyi temsil eder. bu yüzden şempanzelerinki kısa insanlarınki uzundur.

uzunluktan kasıt baş parmak bitiminin işaret parmak en alt boğum/falanjının alt çizgisinden uzun olmasıdır. dikkatle bakınca şempanzelerin işaret parmak kökünün çok altında kalır baş parmak...

baş parmak kimliğini, kişiliğini, kökünü ve iradesini yansıtır. insanın temel doğasını ifade eder.

sözlük arenasında ayaklara; en çok da stilettolar içindeki ayaklara itibar edilmesi gerçeğine rağmen şu şah eseri iliştirmek isterim.

albercht dürer

el, türkçe'de sekiz anlama gelir:
1) her insanda sağlı ve sollu olmak üzere parmaktan bileğe kadar olan iki tane bulunan tutma organı.
2) yabancı, başkası yan anlamlarına gelen türkçe bir sözcük.
3) oba, aşiret.
4) halk, toplum.
5) geçimini sağlamak için çalışılan yabancı uzak yer.
6) bir kızın gelin olarak gittiği ev.
7) il, ülke, yurt.
8) semitik dillerde artikel ve orijinali al şeklinde olan bir ön ek. örneğin el-iloh(eloah), el-ilah(ellah/allah), el-bakara vb.