21.
buluşulacak olanı gelecekteki mutlu halim olarak varsayıp dinlediğim türk sanat musikisinin en değerli sözlerinden.
devamını gör...
22.
buluşamadılar. şarkı bu yüzden yazıldı.
devamını gör...
23.
gönlümün sızısı şarkılardan biridir.
özlemek alışkanlık yapar ama dönüp içine baktığında kanamaya başlar. az ya da çok.
gönül yarası kapanırken sızan bir hasrettir.
özlemek alışkanlık yapar ama dönüp içine baktığında kanamaya başlar. az ya da çok.
gönül yarası kapanırken sızan bir hasrettir.
devamını gör...
24.
buluştuk be.
saçlarımız ak da değildi ama
öylece durup bakıştık.
el ele maziyi de konuştuk.
pek güzeldi
saçlarımız ak da değildi ama
öylece durup bakıştık.
el ele maziyi de konuştuk.
pek güzeldi
devamını gör...
25.
öyle durup bakışacağız
devamını gör...
26.
elbet birgün buluşacağız, zeki müren yalan söylemiş olamaz.
devamını gör...
27.
elbet bir gün buluşacağız,
bu böyle yarım kalmayacak.
sevgilim ne zaman kavuşacağız?
bu böyle yarım kalmayacak.
sevgilim ne zaman kavuşacağız?
devamını gör...
28.
zeki müren yorumu ile güzeldir.
devamını gör...
29.
gönülden, saf sevgiyle sevenlerin teselli bulduğu şarkı.
(...)
elbet bir gün buluşacağız
bu böyle yarım kalmayacak...
open.spotify.com/track/0MAA...
(...)
elbet bir gün buluşacağız
bu böyle yarım kalmayacak...
open.spotify.com/track/0MAA...
devamını gör...
30.
20'li yaşlarda gayet güzel bir cümleyken, yaş ilerledikçe etkisi azalmıştır maalesef.
şu an pipim bile tak-çıkar portatif. yanımdan kuş uçsa tansiyonum çıkıyor.
cialis almadan sözlük yazarlarının fotoğrafları başlığına bakarken bile sudoku çözüyorum bir yandan..."büyümüş serpilmiş bacılarım, allah kaderlerini güzel eylesin" diyorum.
ben bu saatten sonra buluşsam ne olacak? sitemim buna işte. tamam buluşalım da...napcaz buluşunca?
bir ara ne güzel buluşacaktık. pembe panjurlu evimizin çatısını ben yapacaktım. şu an, es kaza yüksek bir yere çıksam başım dönmeye başlıyor. yakın gözlüğümü takmadan memeyi göremiyorum.
son dönemlerde, parmaklarını emmem için ayaklarını uzatan kız arkadaşlarımın ayakları yerine havayı ısırmaya çalıştım joe biden gibi. gülümsemişti sevgililerim "şaşkın şey" diyerek. şaka yaptığımı sanmışlardı, oysa gerçekti. kim buluşsun benimle bu halde?
yaşlılık bir illet gibi omuzlarıma çöktü.
yeşilçam filmlerinde z'lere bakıp söylenen, "çekil bakim oradan afacan gerizekalı embesil z" diyen hulusi kentmen'e benzer bir ruh hali ile gençlere bağırıp çağırıyorum sokakta. "evladım böyle döner yenmez" diyerek masalara müdahale ediyorum. 3-4 kez dayak yedim. insan eskiyi özlüyor. döner yemenin bile adabı vardı.
sevdiğim bir kadın vardı. sözleştik onunla. mersin ayaş'ta, sadece bizim bildiğimiz o kayalığa gidecektik her sene aynı gün, 27 temmuz. şu an o kayalığa gitsem, yosuna basıp kayıp düşerim sivri kayaya. popoma batar. elbet br gün 30 gibi buluşsam iyiydi. bu saatten sonra yarım kalan aşk çekilmez. defterleri kapayalı çok oldu. ellerim nasır dolu. (bu konu ayrı, şimdi anlatılmaz).
şu an pipim bile tak-çıkar portatif. yanımdan kuş uçsa tansiyonum çıkıyor.
cialis almadan sözlük yazarlarının fotoğrafları başlığına bakarken bile sudoku çözüyorum bir yandan..."büyümüş serpilmiş bacılarım, allah kaderlerini güzel eylesin" diyorum.
ben bu saatten sonra buluşsam ne olacak? sitemim buna işte. tamam buluşalım da...napcaz buluşunca?
bir ara ne güzel buluşacaktık. pembe panjurlu evimizin çatısını ben yapacaktım. şu an, es kaza yüksek bir yere çıksam başım dönmeye başlıyor. yakın gözlüğümü takmadan memeyi göremiyorum.
son dönemlerde, parmaklarını emmem için ayaklarını uzatan kız arkadaşlarımın ayakları yerine havayı ısırmaya çalıştım joe biden gibi. gülümsemişti sevgililerim "şaşkın şey" diyerek. şaka yaptığımı sanmışlardı, oysa gerçekti. kim buluşsun benimle bu halde?
yaşlılık bir illet gibi omuzlarıma çöktü.
yeşilçam filmlerinde z'lere bakıp söylenen, "çekil bakim oradan afacan gerizekalı embesil z" diyen hulusi kentmen'e benzer bir ruh hali ile gençlere bağırıp çağırıyorum sokakta. "evladım böyle döner yenmez" diyerek masalara müdahale ediyorum. 3-4 kez dayak yedim. insan eskiyi özlüyor. döner yemenin bile adabı vardı.
sevdiğim bir kadın vardı. sözleştik onunla. mersin ayaş'ta, sadece bizim bildiğimiz o kayalığa gidecektik her sene aynı gün, 27 temmuz. şu an o kayalığa gitsem, yosuna basıp kayıp düşerim sivri kayaya. popoma batar. elbet br gün 30 gibi buluşsam iyiydi. bu saatten sonra yarım kalan aşk çekilmez. defterleri kapayalı çok oldu. ellerim nasır dolu. (bu konu ayrı, şimdi anlatılmaz).
devamını gör...