21.
sting'in ...nothing like the sun albümünün 3. şarkısı. 1990'daki ben liebrand isimli dj remix versiyonu, ingiltere'de orjinal versiyonundan daha başarılı olmuştur. o versiyonu pek sevmem ki şarkının kendisi de zaten müzikal zenginlik abidesi. şarkının ortalarına doğru arkaplandaki lavabodan damlayan damla minvalindeki seslerini ayrıca severim.
1979'da çıkan bir şarkı olan an englishman in new york'un 87, yani yeni versiyonudur. orjinal isim babası aslında sting değil denilebilir.
dolaşan efsane, sting'in bir mekanda amerikalılar tarafından aksanı ile alay edilmesi ve devamında kavga çıkartması ve şarkıyı yazması üzerinedir. fakat, böyle bir sebep olmasa bile sting'in memleket hasreti ile dolu olması sebebiyle bu şarkı yine bir şekilde ortaya çıkardı.
ağır memleket hasreti çeken sting, new york'a geldiği ilk dönemlerde evinde hissetmek icin sürekli farklı ingiliz publarına giderek, yeni ingilizlerle tanışmaya çalışmış.
"new york'a ilk geldiğimde evimde hissetmek için cumartesi sabahları erkenden puba giderdim. ingiliz birası içip, ingiliz kahvaltıları yiyebileceğiniz bu publarda futbol maçı seyreder, pubdakilerle beraber tv'deki hakemin hatalı kararlarına ilkelce itiraz eder, bağırır, günün sonunda da şehirde kalabalıklara karışır ve kendi hayatlarımıza dönerdik."
şarkının en sevdiğim bölümü:
"takes more than combat gear to make a man
takes more than a license for a gun
confront your enemies, avoid them when you can
a gentleman will walk but never run"
3 sezon önce yaz için kuşadası'na giden ve dolaşmaya çıkan abimle ben, arabada radyoyu açarız. çalan şarkı bu şarkıdır ve ben "hikayesini biliyor musun?" derim. abimin "30 yıldır dinlediğim şarkı ama hikayesi olduğunu bilmiyordum. anlat bakalım" der ve bir yandan biz bağıra çağıra şarkıya eşlik ederken anlatmaya başlarım. saatler sonra arabaya binen bizim aile mensupları şarkıyı kapattırmaya çalışırken abim bizimkilere "bu x'le bizim ortak şarkımız. dinledikten sonra sizin dinlediklerinizi açacağım" der. hep beraber mirkelam öncesi bir soluk daha englishman in new york dinler ve denize doğru yola çıkarız...
1979'da çıkan bir şarkı olan an englishman in new york'un 87, yani yeni versiyonudur. orjinal isim babası aslında sting değil denilebilir.
dolaşan efsane, sting'in bir mekanda amerikalılar tarafından aksanı ile alay edilmesi ve devamında kavga çıkartması ve şarkıyı yazması üzerinedir. fakat, böyle bir sebep olmasa bile sting'in memleket hasreti ile dolu olması sebebiyle bu şarkı yine bir şekilde ortaya çıkardı.
ağır memleket hasreti çeken sting, new york'a geldiği ilk dönemlerde evinde hissetmek icin sürekli farklı ingiliz publarına giderek, yeni ingilizlerle tanışmaya çalışmış.
"new york'a ilk geldiğimde evimde hissetmek için cumartesi sabahları erkenden puba giderdim. ingiliz birası içip, ingiliz kahvaltıları yiyebileceğiniz bu publarda futbol maçı seyreder, pubdakilerle beraber tv'deki hakemin hatalı kararlarına ilkelce itiraz eder, bağırır, günün sonunda da şehirde kalabalıklara karışır ve kendi hayatlarımıza dönerdik."
şarkının en sevdiğim bölümü:
"takes more than combat gear to make a man
takes more than a license for a gun
confront your enemies, avoid them when you can
a gentleman will walk but never run"
3 sezon önce yaz için kuşadası'na giden ve dolaşmaya çıkan abimle ben, arabada radyoyu açarız. çalan şarkı bu şarkıdır ve ben "hikayesini biliyor musun?" derim. abimin "30 yıldır dinlediğim şarkı ama hikayesi olduğunu bilmiyordum. anlat bakalım" der ve bir yandan biz bağıra çağıra şarkıya eşlik ederken anlatmaya başlarım. saatler sonra arabaya binen bizim aile mensupları şarkıyı kapattırmaya çalışırken abim bizimkilere "bu x'le bizim ortak şarkımız. dinledikten sonra sizin dinlediklerinizi açacağım" der. hep beraber mirkelam öncesi bir soluk daha englishman in new york dinler ve denize doğru yola çıkarız...
devamını gör...
22.
hayır new york'taki englishman benim
devamını gör...
"englishman in new york" ile benzer başlıklar
new york
53