yazar : lev nikolayeviç tolstoy
rus edebiyatında her zaman yer edinmiş olan çocuk edebiyatının örneklerinden biridir. çocuklar için yazılmış eğitici kısa öykülerden oluşan eserdir.
rus edebiyatında her zaman yer edinmiş olan çocuk edebiyatının örneklerinden biridir. çocuklar için yazılmış eğitici kısa öykülerden oluşan eserdir.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "dandun" tarafından 27.05.2021 22:10 tarihinde açılmıştır.
1.
bir lev nikolayeviç tolstoy kitabı.
bende temmuz 2020, 40. basımı var.
çeviren: kezban akcalı
resimleyen an-su aksoy
can çocuk yayınlarından.
ilk basımı ise 1981 yılında.
kitap, kitaba adını veren erik çekirdeği hikayesi ile başlıyor. diğer hikayeler ise sırasıyla:
kedi yavrusu,
küçük kız ve mantarlar,
kuş,
yalancı,
iki arkadaş,
kurt ile yaşlı kadın,
kuğular,
fil,
serçe ile kırlangıçlar,
ağdaki kuşlar,
kartal,
aslan ile köpek,
köpekbaliği,
sıçrayış
çiftçi ve armağanı,
dürüst kadı,
kral ile köylü,
kral ile gömlek.
toplam 19 hikaye.
beşinci hikaye olan yalancı bildiğiniz yalancı çoban hikayesi bu arada.
tabii ki çok gerçekçi bir dille yazıldığını söylemeye gerek yok. yeri geliyor hayvanların ölümünden bahsediyor. evet bir çocuk kitabı ama önden hızlı bir okuma yapmak gerekebilir. okumayı yeni öğrenmiş çocuğun eline verirken düşünmeli.
sanki 6 -7 yaş altı çocuklar için pek uygun değil.
aslan ile köpek hikayesinden:
'derken yönetici bir şey düşündü. kafese canlı bir yavru köpek koydu. belki aslan bu yavruyla avunur, üzüntüsünü unuturdu. nerde! bir pençe vuruşuyla yavruyu parçaladı aslan.'
bende temmuz 2020, 40. basımı var.
çeviren: kezban akcalı
resimleyen an-su aksoy
can çocuk yayınlarından.
ilk basımı ise 1981 yılında.
kitap, kitaba adını veren erik çekirdeği hikayesi ile başlıyor. diğer hikayeler ise sırasıyla:
kedi yavrusu,
küçük kız ve mantarlar,
kuş,
yalancı,
iki arkadaş,
kurt ile yaşlı kadın,
kuğular,
fil,
serçe ile kırlangıçlar,
ağdaki kuşlar,
kartal,
aslan ile köpek,
köpekbaliği,
sıçrayış
çiftçi ve armağanı,
dürüst kadı,
kral ile köylü,
kral ile gömlek.
toplam 19 hikaye.
beşinci hikaye olan yalancı bildiğiniz yalancı çoban hikayesi bu arada.
tabii ki çok gerçekçi bir dille yazıldığını söylemeye gerek yok. yeri geliyor hayvanların ölümünden bahsediyor. evet bir çocuk kitabı ama önden hızlı bir okuma yapmak gerekebilir. okumayı yeni öğrenmiş çocuğun eline verirken düşünmeli.
sanki 6 -7 yaş altı çocuklar için pek uygun değil.
aslan ile köpek hikayesinden:
'derken yönetici bir şey düşündü. kafese canlı bir yavru köpek koydu. belki aslan bu yavruyla avunur, üzüntüsünü unuturdu. nerde! bir pençe vuruşuyla yavruyu parçaladı aslan.'
devamını gör...
2.
bir lev nikolayeviç tolstoy kitabıdır.
büyük yazar tolstoy’un küçük okurlar için yazdığı bir kitaptır. ama bu kitabı küçük çocuklar eğlensin, bir şeyler öğrensin diye mi yazmıştır, yoksa korkusun ve hizaya gelsin diye mi yazmıştır, emin olamadım.
ben çok küçükken bu kitaba adını veren erik çekirdeği öyküsünü annem bana anlatmıştı. benim en sevdiğim meyve açık ara ile eriktir. ve genellikle de çekirdeklerini yutarım, en azından bu hikayeyi dinleyene kadar çekirdekleri yutmakta bir sakınca görmemiştim.
annem bana bu hikayeyi anlatınca içime bir kurt düştü. içimde erik ağacı çıkma ihtimalini ciddi ciddi düşünmeye başladım. ancak kafası farklı çalışan tuhaf bir çocuk olduğum için erik ağacının içimde büyümesi iyi mi yoksa kötü mü emin olamadım.
erik ağacı beni öldürebilirdi. bu kötüydü elbette. ama ya içimde bir erik ağacı çıkar da beni öldürmezse? işte o zaman efsane olurdum. hem tüm dünyadaki en havalı çocuk ben olurdum, hem de komşu bahçelere erik basmaya gitmek derdinden kurtulur, ne zaman istersem kendi ağacımdan erik yiyebilirdim.
ama bu riske girmedim. hala erik yediğimde çekirdeklerini çıkarıyorum ama içimdeki erik ağacı içimde bir ukde olarak kaldı.
büyük yazar tolstoy’un küçük okurlar için yazdığı bir kitaptır. ama bu kitabı küçük çocuklar eğlensin, bir şeyler öğrensin diye mi yazmıştır, yoksa korkusun ve hizaya gelsin diye mi yazmıştır, emin olamadım.
ben çok küçükken bu kitaba adını veren erik çekirdeği öyküsünü annem bana anlatmıştı. benim en sevdiğim meyve açık ara ile eriktir. ve genellikle de çekirdeklerini yutarım, en azından bu hikayeyi dinleyene kadar çekirdekleri yutmakta bir sakınca görmemiştim.
annem bana bu hikayeyi anlatınca içime bir kurt düştü. içimde erik ağacı çıkma ihtimalini ciddi ciddi düşünmeye başladım. ancak kafası farklı çalışan tuhaf bir çocuk olduğum için erik ağacının içimde büyümesi iyi mi yoksa kötü mü emin olamadım.
erik ağacı beni öldürebilirdi. bu kötüydü elbette. ama ya içimde bir erik ağacı çıkar da beni öldürmezse? işte o zaman efsane olurdum. hem tüm dünyadaki en havalı çocuk ben olurdum, hem de komşu bahçelere erik basmaya gitmek derdinden kurtulur, ne zaman istersem kendi ağacımdan erik yiyebilirdim.
ama bu riske girmedim. hala erik yediğimde çekirdeklerini çıkarıyorum ama içimdeki erik ağacı içimde bir ukde olarak kaldı.
devamını gör...