erkek yazarların aldığı en son iltifat

senin selvi boyuna kurban olurum dendi.
akabinde evin perdelerini astım.

hatırlamıyorum.

umursamadığımdır. daha doğrusu, "eyvallah kanka" deyip konuyu değiştirdiğimdir. zira bu topraklarda bir erkeğin işine durduk yere gelen iltifat, genellikle arkasından çıkacak bir ricanın ön sevişmesinden başka bir şey değildir.

geçenlerde bir arkadaş aradı, "abi o son projenin renderlarını gördüm, ağzım açık kaldı, o nasıl bir form, o nasıl bir ışık kullanımıdır, vallahi sanat eseri yapmışsın!" dedi. içimden "aha" dedim, "şimdi patlatacak bombayı...". yanıltmadı. iki saniye sonra "bizim de bir yazlık var da, onun projesine bir el atsan be kanka? şöyle bir iki fikir versen yeter, fazlasında gözümüz yok," diye cıvıdı. he canım, benim o sanat eseri dediğin projeye harcadığım uykusuz geceler, senin o kaçak kat çıkacağın yazlığa "iki fikir" vermek için yapılmış bir antrenmandı zaten.

bir de gaslightingci tayfa var ki, tam bir şantiye tozu yutmuş kurnazlığı. "sen aslında çok daha vizyoner işler yapabilirsin, bu çizdiklerin senin kapasitenin yanında çok basit kalıyor," diye bir girizgah yapıyorlar. ilk başta gururun bir okşanıyor, "vay be," diyorsun, ama cümlenin devamı şöyle geliyor: "mesela benim aklımda bir kafe konsepti var, ona bir el atsan, işte o zaman dünyaya imzanı atarsın." yani diyor ki, "senin hayal gücün yetmez, al benim peçeteye çizdiğim şu parlak fikri projelendir de mesleği öğren." bildiğin fikir hırsızlığına teşebbüs. senin programlarını, bilgini kullanarak kendi fantezisini bedavaya getirme peşinde.

en sevdiğim ise "network" odaklı iltifatlar. "sizin gibi estetik algısı bu kadar yüksek biriyle aynı masada olmak ne büyük keyif" diye başlayan muhabbetin sonu mutlaka "bizim müteahhit bir enişte var, onun işlerine bir indirim yaparsın artık..." veya "belediyede bir işimiz var, bir tanıdığın var mıdır?" diye bitiyor. deneyimimizin ederi enişteye kıyak, belediyeye torpil. sağ olun var olun.

kusura bakmayın beyler, ama bu saatten sonra benim için en makbul iltifat, "abi o cephedeki malzeme seçimi olmamış, yapının bütünlüğünü biraz bozuyor gibi," diyen adamın eleştirisidir. en azından samimi, en azından art niyetsiz. projenin iyiliğini düşünüyor. yoksa "çizgilerin konuşuyor resmen" deyip arkasından bedava avan proje, beleş render, indirimli tadilat danışmanlığı bekleyenlerin iltifatı anca moloz olur, başka bir şey değil.

o yüzden, bir dahaki sefere iltifat edeceğiniz zaman iki kere düşünün. gerçekten niyetiniz halis değilse, hiç yormayın o güzel çenenizi. biz o kolonun altının boş olduğunu anlıyoruz. hadi eyvallah.

ayda yılda bir teyzelerden iltifat duyunca bizim mahcubiyet:
youtube.com/shorts/fgZZ2q-d...
harbi hatırlamadığım iltifattır ama mutlaka eden olmuştur.

şimdi bu konuda bir kaç sitem gördüm yukarıda. hissi olarak ilk başta bu sitemler normal lakin olaya şuradan bakalım;

bu kültürel bir kod. bu coğrafyanın kızları erkeğe iltifat etmeyi pek bilmez. yapsa bile çok " sıradan" kalmaktadır. tabi genelleme yapıyorum şu an. ondan çok da takmayınız. her neyse bu onların da çok suçu değil. çünkü bu topraklarda kadın " ulaşılması gereken" konumda. "erkekler ise elde edilen " konumdadır. aradaki o ufak fark hep bunların nedenidir.

erkek donanım olarak iltifatta kendini çok geliştirirken kadın buna pek ihtiyaç duymamıştır. çünkü bu topraklarda çok daha basit aşamalarda erkek elde edilebilmektedir.

lakin olay ciddiye bindiğinde ve erkek de belirli doyumlara ulaştığında güzel söz beklentisi erkeklerde oluşur. özellikle yaşın ilerlemesi bunu daha da arttırır.

eski dönemlerde osmanlı'da bile kadınlar erkeklere şiir yazabiliyorlarmış. ben de çok şaşırdım ama var.

iltifat ayrıca boş yere de edilmez. biraz da iltifatın yakışanı gerekir. kadın sana " ay parçam " diyorsa sen de biraz ay'a benze yani. öyle durduk yere olmaz o işler.

işin sonu şunu söylemek isterim. erkeğin iltifatı da değerlidir elbet. lakin zaten iltifat eden bir varlık şaşırtmaz. ama kadın iltifatı adamın gününü bulutlarda geçirtir.

haliyle bu topraklar böyle. ya kimse suçlu değil ya da hepimiz suçluyuz.

sorma evladım iltifat etmezler bize…
bugün de alınmamıştır. inanır mısınız, dün de almadım.

hepiniz aslansınız kaplansınız.

eh artık bir artınızı, bir nickaltı yorumunuzu alırım.

not: bu tanım artı ve nickaltı yorumu uğruna yapılmıştır.

aslanlık kaplanlık kim siz kim be! *

parfüm kokumdan dolayı iltifat aldım

sesin çok karizmatik.

hiç türk erkeğine benzemiyorsun.

şimdi normalde ben bu lafa bozulurum ama açıklama sonrası hoşuma gitti açıkçası.

1-kibar ve düşüncelisin
2-çoğu konuda yeteneklisin
3-komik ve iyi zaman geçirmeye heveslisin. yani şunu yapalım deyince hemen itiraz etmeden çoğunlukla kabul edip keyifli vakit geçiriyorsun ilgi alanın olmasa bile.

kankalarım, dostlarım, yoldaşlarım.

bence birçoğunuz da bu özelliklere sahipsiniz.

ama türk erkeği diye adımız çıkmış.