eş ya da sevgili için takım değiştirmek

özellikle kadınların sık yaptığı değişiklik. erkekler bu konuda daha bi tutucu.

(bkz: insan gerçekten hayret ediyor)*

he valla ben o boku yedim… şimdi şöyle, ben yıllar önce galatasaraylıydım, çocukken yani.
babam hasta fenerli, bana 10 lira verdi fenerbahçeli olayım diye. oldum.
yıllardır da fenerliydim. eh yeter be. artık beşiktaşlıyım…
be şik taaaaş. babam duymasın yeterli.

edit: her şey zorunuza gidebilir arkadaşlar. kafanızı duvara vurun. sorun olmuyor benim açımdan.

beşiktaşlılar dönektir!
kendimden biliyorum ve melting ile bu gerçekliği doğruluyorum.

linç edenin zerre gerçekliğe saygısı kalmamıştır derim.
fenerliydim döndüm mevlana gibi ve kanımı akıtsam siyah beyaz akar öyle bir dönmek.

hala bilmiyorum ama takımda kimler var bi abubakar mı ne o kalmış aklımda birkaç sene öncesinden hala var mı bilmiyom bir de marşları ben de ezberledim melting gibi hajsja

insan olduğumuzu düşünmüyorum.

renklerine aşık taraftar ölüm bile olsa takımını değiştirmez. ama takımdan 3 futbolcu sayamayan, maç var mı yok mu bilmeyen, hayatında stadı görmemiş kişiler tabiki değiştirebilir. sonuçta pek de fark etmeyen bir durumdur bu.

takım tutmuyorum ki değişeyim. kocam da fanatik değildir. hangi takımlı onu bile bilmiyorum. tutmaz, maç takip etmez. evlendiğimizden beri evde bir kere bile maç izlemedi, dışarıda zaten izlemez. ha fanatik olsa bile yine de onun istediği takımı tutmazdım. beğenmiyorsa kapının önündeki paspasta yatabilir.

daha önceden takım tutmayan ve futboldan da hiç anlamayan biriydim. ilgimi çeken bir konu olmamıştı yani hiç. hatta sıklıkla nasıl yanlışlıkla kendi kalelerine gol atmadıklarını düşünürdüm ki bu kesinlikle benim gibi birinin yapacağı bir hareket olurdu.

sonra bellero ile tanıştık ve kendimi beşiktaş marşlarını dinleyip kendi kendime gaza gelirken buldum.

kuzum, inan ki hiç beklemediğin bir anda...

yetmedi, bellero benimle bu konuda dalga geçmeden öncesine kadar sırf daha hızlı bilgi edinebileyim diye telefonumda maçkolik uygulaması bile vardı.

söve söve de olsa beşiktaş maçlarını izliyorum. sonra daha çok sövüyorum.
sayesinde artık küfür konusunda yaratıcılığım arttı.
ben normalde küfür eden birisi değildim, her şey beşiktaş'ın ve bellero'nun suçu.

benim gibi nezaketli, uysal, sakin birisini bile ne hâle çevirdiler...

şimdi yine beşiktaş marşı dinleyesim var çünkü bahsettikçe heyecanlanıp gaza geliyorum.
neyin gazına geliyorum ben de bilmiyorum ama bildiğim bir şey var ki bu mereti acilen bırakmam lazım*.

takım tutmuyorum.

dolayısıyla değiştirmek yerine belirli bir takımı tutma baskısına yenik düşmek çoğunlukla kadın kısmının başına gelen bir detay.

yahu takım tutacak olsam yine o takımı tutmazdım.
inan ki kimleri yendiğiniz umrumda değil.

(bkz: why so serious)

eş ya da sevgili için gerekirse dünya bile değiştirilir. ama takım: asla..
yanyana, birbirinden farklı iki sevdadır çünkü sevgili ve takım.. birbirinin alternatifi de düşmanı da değildirler çünkü.. tek olan sedece ihanettir.. ha sevgiline, ha takımına.. ve sevda kitabında ihanet yoktur.. olmamalıdır da..