eski türkiye nasıldı sorunsalı

pek gereği olmayan soru.

siyaset bu ülkede hiçbir zaman halkı memnun etmedi zaten. fakat genel olarak hayatımız eskiden daha umut doluydu.

futbol mesela... sokaklarda çılgınca şampiyonluk, dünya kupası vs kutlamaları yapılırdı. yıllardır o tadı bulamıyorum kutlamalarda.

eurovision... bilirdik kimin bize puan vereceğini, kimin vermeyeceğini ama yine de heyecanlanırdık be! bir umut "belki bu sefer değişir" diyerek izlerdik.

artistik buz pateni dünya şampiyonası falan izlerdik keyifle. tarkan, mustafa sandal, sertab gibi popçular çıkardı yeni yeni. hepsi birbirinden güzel, dile dolanan şarkılar yaparlardı.

bir yere gittiğimizde arkadaşlarımızla, birbirimizin yüzüne bakarak sohbet ederdik. kafalarımızı cep telefonlarına gömmezdik.

mizah yapılırdı rahatça televizyonlarda, karikatür dergilerinde. kimse birilerini güldürdüğü için başına iş almazdı.

bu kadar tükenmişlik sendromu belirtileri yoktu kimsede özetle. daha çok gülebiliyorduk. daha umutlu hayaller düşleyebiliyorduk. daha tahammüllüydük birbirimize karşı.

harika değildi belki ama, bugünden iyiydi.

mhp'li teröristlerin cumhuriyet savcısı öldürdüğü bir yerdi. sonra canımız,ciğerimiz türk silahlı kuvvetlerin askeri yargıtayı bu katil teröristi beraat ettirmişti.
yeni türkiye'de bu katiller milletvekili adayı oluyor.

#2503881 sonra bu iş sevgi pıttırcığı komünistlerin eline geçti.
valla güzeldi işte.
mesela şimdi siz diyorsunuz ya gazeteciler içeride diye eskiden iceride olmazdılar direkt öldürülürdü bkz metin göktepe.

hani diyorsunuz ya iş bulamıyoruz diye yıllarca çalışmışsın dirsek çürütmüşsün ve okulu birincilikle bitirmişsin mesela ama ödül töreninde bir kevaşe ağzını tutup seni kürsüden indirebiliyordu.

ne bileyim mesela şimdi diyorsunuz ya benim bedenim benim kararım diye o zamanlar başörtü ile okula girmek istiyorum eğitim benim hakkım diyenler cocuğu düşene kadar dövülebiliyordu.

mesela başbakanı vardı eskiden macaristan'da bir kumarhanede dayak yiyip burnu kırılabiliyordu

#2504135 aa evet bu da vardi mesela.
bu fabrikalara fazladan isci falan sokulur sonra kimse calismaz ama devletten para isterlerdi
ogretmenler vardi mesela pazarlarda satis yaparak ticaret ogrenirdi ama olsun yerliydi her sey mesela simdi isyan ediyoruz ya korpu yapildi gevmedigimiz koprunun parasini veriyoruz diye o zaman oyle sey yoktu! calistirmadiginiz iscinin maasini veriyordunuz.


daha var yazacak seyler ama o kadarına ömrüm yetmez işte insanlardan dinlersiniz eski "güzel" türkiyeyi hea ama laikti bak *

devlet sürekli fabrika ve işletme açar istihdam yaratırdı. örneğin sümerbank, azot ve gübre fabrikaları, petkim, tüpraş, petrol ofisi, et balık kurumu, ereğli, iskenderun, karabük ,izmir demir çelik fabrikaları, limanlar, tersaneler, bir çok banka, çimento fabrikaları, şişe cam, paşabahçe, oyak, alüminyum tesisleri, tekel içki ve sigara fabrikaları, termik ve hidroelektrik santralleri, ptt, telekom, motor fabriklaları, eti maden işletmeleri, taş kömürü ve kömür işletmeleri, çay kur ve çay fabrikaları vs vs vs.
işçiler memurların üç katı maaş alırlardı, iş güvencesi vardı, aynı fabrikadan emekli olurlardı, emekli ikramiyesi- tazminatı ile ev alınabiliyordu.memurlar işçiler kadar kazanmazdı ama onlarda ev alacak kadar ikramiye alırlardı.memuriyete girmek kolaydı, dairelerde ilkokul mezunu şefler vardı. daha çok şey yazılır da şimdilik bu kadar yeter.

rock n coke vardi liseliler bilmez
uni senlikleri vardi
dunya starlari konsere gelirdi

bizim zamanımızda yağ kuyrukları varıdı yeğnim*

şaka bir yana daha geçen gün 1960'lardan bir video yayınlandı. onu bulamadım ama şu var:
buradan
ya resmen demografik yapı olarak hem de mimari olarak bir ülke nasıl bu kadar çökebilir aklım almıyor. zaman geçtikçe 60'ların da gerisine gitmişiz.

arkadaşlar ne devlet fabrika açsın zamanindayiz ne yağ, tüp kuyruğu vardi, çöp dağları vardi yiyenim zamanlarindayiz.

ıçinde yasadigimiz cagda refah devletleri ekonomide ve bireysel haklar ve özgürlükler konusunda neler yapıyor onlara bakmak gerekiyor.

eskiyi türkiye'yi ararken etek giymiş, güleç kadın fotoğrafı paylaşmak da ne bileyim. 432423 yıldır aynı footğraflar.

çağdaşlık anlayışı bu olmamalı gibi. yanlış anlaşılıyor yani onu demek istedim.

bir yanda tarım işçiliğinin zor şartları altında berbat ötesi bir hayat süren emekçi amca, diğer tarafta kol kola girmiş sırf etekliler 'çağdaş' diye pazarlanırken, harcanıyor internette. kimin ne iş yaptığı dahi muallak olan kadın fotoğraflarına 'cumhuriyet fotoğrafı' diye etiket koymak çok bayatladı artık.

çok saçma iki kare. ne alaka her şeyden önce.

sabiha gökçen vs paylaşılsa neyse de sırf etek giymiş, saf saf gülümsüyorlar diye çağdaş etiketi koymak saçma.

ruhum daralıyor.

ormancı içki içebilmezdi.
harman gezerdi. siniri de bu yüzden...
(bkz: trt sansürü)