etimolojinin algıya etkisi

ben sözelci değilim ama bu benim amatör ilgi alanım ve bence bir bir tez konusudur.
türkçe de güneş doğar ve batar, batı dillerinin genelinde güneş yükselir ve döngüye girer.
bazı dillerde güneşin batması güneşin yuvasına girmesi anlamına gelir.
türkçe de güneşin batması deyiminin kullanılması ancak çıkması şeklinde kullanılmaması,
güneşin doğması ancak ölmesi deyiminin kullanılmamasıda dikkat çekicidir.

ben daha çok mitolojik olan etimolojiyle ilgileniyorum. güneş örneği bayağı açıklayıcı olmuş ve harbi tez konusu olabilir. genelde antik yunanlardan latinceye geçmiş çoğu kelimede vardır bu mitolojik etimoloji ve direkt antik yunanlardan anadoluyada bayağı bir kelime geçmiştir. bugün biz hala bunları kullanıyoruz ama farketmiyoruz. bence araştırın bu kelimeleri çünkü çok var ve güzel bir ilgi alanı

etimolojiye olan ilgim, sanırım kardeş kelimesinin evrimini öğrendikten sonra oluştu. kesinlikle bir etki var lakin fark etmek veya anlamak için önce o dili kavramak gerekiyor.

örneğin türkçe öğrenen bir arkadaş bana, ona en garip gelen şeyin, teşekkür ettiğinde karşılık olarak "ne demek" denildiğini ve bir türlü anlamadığını anlatmıştı.

bu tarz şeyleri öğrenmek aslında algıda bir pencere daha açıp, bize o açıdan da bakmayı öğretiyor. algımız genişliyor başka bir tabirle.

örneklerle daha iyi açıklanabilecek etkidir.
yabancı dillerdeki husband evin geçimini sağlayan, evin reisi anlamına gelirken türkçe de eş: koca sözcüğü geleneksel olarak erkeğin kadından yaşça daha büyük olmasına atıf olmalıdır.
türkçe de düğün kelimesi kök olarak : bağlanmak kelimesi yabancı dillerdeki wedding: sözleşmek, akit yapmak kökü ile aynı manaya gelir.

tam tersi işleyen algıdır.
algının kelimelere etkisidir.