evliliği kötüleyen evliler

evliliği evlilerin kötülemesi normal değil mi? bekarın evlilik hakkında atıp tutması saçma olur.

asıl evli olmayan bir insanın bu durumdan şikayetçi olması yada kötülemesi anormal bir durum olmazmıydı?

evli insanlar evlilikleri hakkında olumlamalar yaptıkları gibi elbette olumsuz durumları da dile getirebilirler.
başlığa göre burada şöyle bir tanımlama çıkıyor.
evlilik mükemmel bir birliktelik yada medeni haldir.
cevap hayır.
peki evlilik berbat bir birliktelikmidir?
cevap yine hayır.
evlilik dediğimiz medeni hal durumu, şablonu ve klişesi bulunmayan bir durumdur. kimsenin evliliği kiimseninkine benzemez. çünkü bir çok değişken vardır.

aileler, karakterler, yaşanılan ülke-şehir, maddi durumlar, manevi durumlar, evlenmeden önceki sosyal çevre, lanet olasıca akrabalar, kardeşten öte eski kankalar-kardeşler, evlenmeden önceki alışkanlıklar-huylar...vs gibi daha da çoğaltabileceğimiz birçok değişken unsur evlilik kurumunu çok yakından etkilemektedir.

evlilikte neticede bir ilişki türü olduğu için sanırım şu tanımlamayı yapabilirim.

ilişkisi olan bir insan sorumluluğunda olmak.
evli bir insan isen hayatının artık sadece sana ait olmadığını bilmen gerekir. eşine karşı sorumluluklarının olduğunun bilincinde olmalısın. evlendim ama ben yine aynı tas, aynı hamam kafası evliliğinizin temellerine ilk dinamiti yerleştirmekten başka birşey değildir.
zira evlenerek başta eşin olmak üzere birçok insanı hayatına katmış olursun.
bu ani çoğalma, peşinden birçok güzel şeyler getirdiği gibi yine birçok olumsuzluğuda yine içinde barındırır.

evliliği kötülemek tanımlamasını da tam burada açabiliriz sanırım. yukarıda bahsettiğim iyi veyahut kötü durumlar karşısında sakinliğini koruyamayıp, kriz anında yönetim ve idare sıkıntısı yaşayan insanlar evlilik kurumunu kötüler. zira evlilik, tam anlamı ile idareciliktir.
pire için yorgan yakacak kapasitede ki insanlar için evlilik kurumu tam bir cehennemdir!

peki buna mecburmuyuz?
cevabım maalesef evet olacaktır. zira evlilik birçok aşamadan geçtikten sonra karar verilmiş ve oluşturulmuş bir müessesedir. o aşamaya gelene kadar birçok maddi ve manevi harcama yapılmış, emek verilmiştir. bunun olması için yapılmıştır bunlar. o sebepten çıkan ilk kargaşada evi ocağı yakmamak, kriz yönetimini sağlam yapmak gereklidir.

son olarak unutulmamalıdır ki, en yakınınız, canınız-ciğeriniz olan aileleriniz de dahil olmak üzere herkes, ama herkes evlilik kurumunda 3. şahıslardır.
elbette yol gösterici olarak danışıp, istişare edeceğiniz-etmenizi gerektirecek konular olacaktır. ama bir yerden sonra evinizin içine, daha doğrusu iç işlerinize karıştırmamanız gereklidir.
bu, evli kişilerin evlilik bağlarını, dolayısı ile sevgi-saygı bağlarını zayıflatacak en büyük olumsuz unsurdur.
kendinize mutlu bir hayat kurun ve öncelikle mantığınız daha sonra hisleriniz ile ilişkinizi daha güzel yerlere getirmeye çalışın.

çok ayıp ediyorlar, aç var tok var...

sevgili dostlar, evli bir dostunuz olarak size birkaç sır vermem gerekiyor:

evlilik iyi değildir.
evlilik kötü değildir.

evlilik bir tercihtir ve bu tercihi iyi ya da kötü yapan önemli iki şey vardır:

evlenecek tarafların birbirlerini seçimi;
evlenen tarafların evlendikten sonra evlilik içerisindeki seçimleri…

bu kadar…

%99'u kendi aile hayatlarına ebeveynlerini bulaştıran ve karşılıklı 2 geniş ailenin sınırlarını çizemeyen yetişkin olamamış insanlar.
bunu başarırsanız hayatın içindeki zorlukları ve diğer detayları da eşinizle mutlaka çözersiniz.
not: 26. yılını bitirmiş bir abiniz.

bekarlar mutlu olsun istemeyenlerdir.