firuze

arapça kökenli küpe, kolye, yüzük taşı işlerinde kullanılan turkuaz taşının diğer adı olan değerli bir taş.

türk pop müzik tarihinin en iyi şarkılarından biridir. bestesi attila özdemiroğlu sözleri aysel gürel'e aittir. sezen aksu, 1982 tarihinde yayınlanan aynı isimli, firuze albümünde parçayı seslendirmiştir.

bu büyük şarkının güzel bir hikayesi vardır. attila özdemiroğlu kemanıyla çalışırken firuze'nin giriş kısmısını çıkarır. o yıllarda birlikte olduğu müjde ar'a dinletir ve müjde ar bu melodiyi çok beğenir.
ünlü besteci attila özdemiroğlu, o sıralarda albüm çalışmalarına devam eden emel sayın'a bu besteyi götürür fakat emel sayın besteyi beğenmez. bunun akabinde müjde ar, attila özdemiroğlu'na besteyi sezen aksu'ya vermesini önerir.

sezen aksu bu güzel besteye söz yazma işine girişir, gelin görün ki yazdığı sözleri attila özdemiroğlu bir türlü beğenmez ve prozodik olarak hatalı bulur. burada yine müjde ar devreye girer ve annesi yani aysel gürel'in yazmış olduğu firuze şiirini önerir.
attila özdemiroğlu bu sefer onay verir. aysel gürel ve sezen aksu'nun son rötuşlarının ardından firuze, şimdiki halini alır. peki bu sözler kime ithafen yazılmıştır? aysel gürel bu şarkıyı kızı müjde ar'a ithafen yazmıştır. müjde ar yıllar sonra bu durumu teyit etmiştir.

kıskanır rengini baharda yeşiller
sevda büyüsü gibisin sen firuze
sen nazlı bir çiçek, bir orman kuytusu
üzüm buğusu gibisin sen firuze'

acılı bir bakış yerleşirse eğer
kirpiğinin ucundan gözbebeğine
her şeyin bedeli var, güzelliğinin de
bir gün gelir ödenir, öde firuze

aysel gürel'e ait olması bile firuzeyi firuze yapmaya yetiyor.

firuze; süs eşyalarının yapımında kullanılan, mavi-yeşil arası rengi olan değerli bir taştır. buradan
ayrıca aysel gürel'in kızı müjde ar'a yazdığı bir şarkıdır.

“kıskanır rengini baharda yeşiller
sevda büyüsü gibisin sen firuze
sen nazlı bir çiçek, bir orman kuytusu
üzüm buğusu gibisin sen firuze”

şarkıda geçen üzüm buğusu kelimesi olağanüstü güzellikteki hassasiyeti anlatıyor. yani üst düzey bir güzelliğin gelip geçici olduğunu her an kaybolabileceğini anlatmak istemiş.

ispanyolcaya meraklı olduğum zamanlar sürekli o dile ait bir şeyler dinlemek istiyordum ve en çok dinlediğim isim de yasmin levy idi. şarkılarına bakarken firuze'yi söylediğini gördüğümde çok şaşırmıştım, gerçi daha sonra ibrahim tatlısesle birlikte seni sana bırakmam söylediğini de gördüm de her neyse.
sezen aksu'dan ve tarkan'dan dinlemek hoşuma gitse de firuze denildiği zaman levy'nin sesinin o güçlü ama acıklı hali geliyor direkt aklıma, çok başarılı.

mavi renkli değerli bir taştır. turkuaz taşı diye de geçer. sezen aksu 'nun seslendirdiği nefis bir aysel gürel şarkısıdır. bence söylenişi de hoş kadın isimlerinden biridir. yanlış anımsamıyorsam "değerli,uğurlu" anlamlarına gelmekteydi.

sözleri aysel gürel'e ait olan sezen aksu şarkısı. yalnız sezen aksu şuan seslendirse çok çok daha iyi seslendirir bu şarkıyı. toyluğu çok net belli oluyor. yine de müthiş bir şarkı.

aysel gürel'in, kızı müjde ar'a yazdığı söylenen büyülü şarkı. kim dinlese, kendi içinden bir parça bulur. isim mi yoksa firuze taşının gizemi mi bu şarkıyı bu kadar efsunlu yapan bilmiyorum lakin bir gerçek vardır ki kim söylese kendinden geçiyor. ben sizin için bu kez dedublüman versiyonunu seçtim. madem meşhur olup, ayağa düştüler.* yerden kaldırıp göğe çıkaracak şarkıları da bu olsun.

zaman zaman dilime dolanır. birşeyle karşılaştığımda eğer bedel ödemem gerekiyorsa kendi kendime " öde " derim. bu şarkı aklıma gelir. bazen tanınmış meşhur insanların da hayatlarında bedeller ödediğini düşünürüm. sadece meşhurlar değil. sıradan insanlar için bile " herşeyin bedeli var " "güzelliğinin de" "bir gün gelir ödenir öde firuze" dizeleri hep akılarda dolanır. allah kimseye bedelini ödeyemeyeceği işler yaptırmasın. küçük bedeller ödenir de. büyük hesaplar kapanmaz...

sen nazlı bir çiçek, bir orman kuytusu,
üzüm buğusu gibisin sen firuze.

bu nasıl bir benzetmedir böyle. orman kuytusu ve üzüm buğusuna benzeyen bir kadın nasıldır sizce?

ben, bal rengi, ıslak dalgalı saçlarını hafif bir baş hareketi ile sık sık geriye atan, 'cool' tavırları olan, hokka burunlu, yeşil gözlü, minyon tipli, az konuşan, yüzünde belli belirsiz bir hüzün barındıran, sırlarını kimseyle paylaşmayan, narin bir kadın çiziyordum zihnimde. artık öyle bir kadın yok.

bayramdan önce dilime dolandı bir gün. 24 saatten uzun süre dinledim. bugün yine dolandı. dile en çok dolanan şarkı kesinlikle.

ismin ne dedi söyleyiverdim, yok o feride'ydi.

aysel gürel'le değişik bir bağım var. farklı severim. ondan mıdır bilmem bu şarkıyla da değişik bir bağ kuruyorum. belki kızım olursa ismini firuze koymama sebep olacak bir şarkı. sezen aksu'nun naif okumasıyla da birleşince.. *

kıskanır rengini baharda yeşiller dedirten şarkıdır.

rahmetli aysel gürel kızı için bu şarkıyı yazmıştır.

sezen aksu'nun bana göre en iyi 2. albümü budur*. içerisinde çok fazla underrated parçalar barındırır. firuze, albümün en ünlü parçasıdır*, ki açık ara en iyi şarkı da odur. albümdeki bütün parçalar şu şekilde:

1- firuze
2- ayrılıklar bitmez
3- neredesiniz
4- ikinci bahar
5- düm tek
6- zelzele
7- bazen
8- zavallı bir gece
9- şöyle yürekli bir sevda
10- bir zamanlar deli gönlüm

ya sözleri o kadar güzelki bayılacak gibi oluyorum dinlerken.
sevda büyüsü gibisin sen firuze..

yorumunu yapmayan yerli yabancı sanatçı kalmamış şarkı olup kimse de sezen aksu gibi söyleyemiyor.

feride ile benzerliğe sahiptir.

çok severim. her dinlediğimde çok şükür hayatıma firuze isimli biri hiç girmedi, girseydi bu şarkı beni öldürürdü dediğim sanat eseri.