21.
yağmur isimli birinin akrostiş felaketlerinden kendisini korumasını sağlayan harf
devamını gör...
22.
kim birini basmak istese bağrına
ya da
ağlayarak bir günahı bağışlasa
ordayım
her doğum çığlığında
yalnızlığın yazıldığı camların buğusunda
bulutlarca yağmurun her damlasında
minicik bir tohumdan filizlenen ağaçta
ben varım
ben varım
sözün kadim konağı kağıdın ortasında
ağyara gizli aşığa ayan nice kalp ağrısında
burdayım
hiç bir başlangıcın ilk harfi değilim
ne zaman açsam ağzımı yok sayılırım.
ya da
ağlayarak bir günahı bağışlasa
ordayım
her doğum çığlığında
yalnızlığın yazıldığı camların buğusunda
bulutlarca yağmurun her damlasında
minicik bir tohumdan filizlenen ağaçta
ben varım
ben varım
sözün kadim konağı kağıdın ortasında
ağyara gizli aşığa ayan nice kalp ağrısında
burdayım
hiç bir başlangıcın ilk harfi değilim
ne zaman açsam ağzımı yok sayılırım.
devamını gör...
23.
çok renkli bir harf. kelime içinde hatta hecedeki kullanım yerine göre birçok fonksiyonu icra edebiliyor.
devamını gör...
24.
dil devrimi yapılıp alfabe değiştirildiğinde alfabemiz 28 harfmiş, ğ harfi yokmuş. o zaman ankara'da (bkz: hurufatçı) yokmuş. istanbul'da ikamet edermiş hepsi. bu nedenle ankara, tüm ülkeye dağıtacağı yeni harfleri istanbul'da yaptırmış. türlü çeşitli font ve puntoda milyonlarca hurufat yaptırmışlar istanbul'da. ankara'ya sevki de trenle yapılıyormuş ama onca antimon kurşun malzem tcdd'nin taşıma kapasitesini aşınca bir kısmını da kamyonla yapmaya karar vermişler. kamyonlar sırtlarında ağır mı ağır yük istanbul'dan ankara'ya hurufat taşır olmuş. o zaman otoyol yok, düple yol da yok. öyle dümdük bombok bir kara yolu. kamyonun teki sadece "g" harfi yüklüymüş. bu kamyon (bkz: kargasekmez)'e gelmiş.
bu sırada ankara şaşmaz'daki deterjan firması da kendi tankerlerini çamaşır yumuşatıcını koymuş, istanbul'a yollamış. adamlar ta o zaman yumuşatıcı yapıyormuş, bak işe. sonra demograt parti geldi yapamaz olduk. neyse. yumuşatıcılar yapıldıktan sonra henüz çamaşır makineleri için köpüğü ayarlı deterjanın, hatta otmatik çamaşır makinesinin dahi icat edilmediğini hatırlayıp ne yapacaklarını kara kara düşünürlerken istanbul'da bunlardan suni gübre yapan bir firma olduğunu duyup oraya göndermeye karar vermişler.
yumuşatıcıyı taşıyan tanker ve hurufat kamyonu kargasekmez'de, kargaartıkburadaölür noktasında kafa kafaya çarpışmışlar. yumuşatıcı, harfler falan olduğu gibi uçuruma inmiş. birbrine karışmış.
kaza haberi ankara'ya ulaşınca hemen ekipler gönderilmiş olay yerine. kamyonları, sürücülerin cesetlerini, toplayabildikleri kadar harfi (çoğunluğunu toplamışlar) alıp ankara'ya getirmişler.
bir de ne görsünler yumuşatıyla hemhal olan g harfleri (bkz: paluze) gibi olmamış mı. "işe yaramaz" bu demiş biri. "ne yapacaz" demiş öteki. atsalar, paşam bunları dizden omza kazığa geçirir. biri "evreka, buldum" demiş; "yeni bir harf ihdas edelim, adını yumuşak g koyalım, bunları da o harf için kullanalım". fikir iyi fikir deyip bir de paşamın onayını alalım demişler. paşam kazayı duymuş, gereksiz hale gelen g harflerine içi acırken çözümü çok beğenmiş. hatta çözümü bulan kişiyi derhal milletvekili olarak atamış. tabi yumuşak g harfini de paşam buldu diyeceksiniz diye de ehemmiyetle tavsiye etmiş.
böylece alfabemiz yumuşak g harfinin de ilticasıyla 29 harf olmuş.
bu sırada ankara şaşmaz'daki deterjan firması da kendi tankerlerini çamaşır yumuşatıcını koymuş, istanbul'a yollamış. adamlar ta o zaman yumuşatıcı yapıyormuş, bak işe. sonra demograt parti geldi yapamaz olduk. neyse. yumuşatıcılar yapıldıktan sonra henüz çamaşır makineleri için köpüğü ayarlı deterjanın, hatta otmatik çamaşır makinesinin dahi icat edilmediğini hatırlayıp ne yapacaklarını kara kara düşünürlerken istanbul'da bunlardan suni gübre yapan bir firma olduğunu duyup oraya göndermeye karar vermişler.
yumuşatıcıyı taşıyan tanker ve hurufat kamyonu kargasekmez'de, kargaartıkburadaölür noktasında kafa kafaya çarpışmışlar. yumuşatıcı, harfler falan olduğu gibi uçuruma inmiş. birbrine karışmış.
kaza haberi ankara'ya ulaşınca hemen ekipler gönderilmiş olay yerine. kamyonları, sürücülerin cesetlerini, toplayabildikleri kadar harfi (çoğunluğunu toplamışlar) alıp ankara'ya getirmişler.
bir de ne görsünler yumuşatıyla hemhal olan g harfleri (bkz: paluze) gibi olmamış mı. "işe yaramaz" bu demiş biri. "ne yapacaz" demiş öteki. atsalar, paşam bunları dizden omza kazığa geçirir. biri "evreka, buldum" demiş; "yeni bir harf ihdas edelim, adını yumuşak g koyalım, bunları da o harf için kullanalım". fikir iyi fikir deyip bir de paşamın onayını alalım demişler. paşam kazayı duymuş, gereksiz hale gelen g harflerine içi acırken çözümü çok beğenmiş. hatta çözümü bulan kişiyi derhal milletvekili olarak atamış. tabi yumuşak g harfini de paşam buldu diyeceksiniz diye de ehemmiyetle tavsiye etmiş.
böylece alfabemiz yumuşak g harfinin de ilticasıyla 29 harf olmuş.
devamını gör...
25.
şapkası olan ve yumuşak g olarak bilinen 9. türk harfidir.
devamını gör...
26.
1 ara memedi. gulme efekti.
devamını gör...
27.
akrostiş yazılamayan isimlerin içinde geçen harf.
devamını gör...