orijinal ad: die neuen leiden des jungen w.
yazar: ulrich plenzdorf
basım yılı : 1972
18. asrın oldukça ses getiren eserine gönderme yapan kitap, değişen yüzyıllara rağmen, bireyin toplumla olan ilişkisinde benzer baskılara boyun eğmek zorunda kalışına bir isyandır aslında. johann wolfgang von goethe de vuku bulan, bireyin geleneksel öğretilere boyun eğmek zorunda kalışı, bu eserde de soğuk savaş yıllarının politik arenasında bireyin belki de biraz sansürlü bir dille, sistem karşısında ezilişini konu almaktadır.
yazar: ulrich plenzdorf
basım yılı : 1972
18. asrın oldukça ses getiren eserine gönderme yapan kitap, değişen yüzyıllara rağmen, bireyin toplumla olan ilişkisinde benzer baskılara boyun eğmek zorunda kalışına bir isyandır aslında. johann wolfgang von goethe de vuku bulan, bireyin geleneksel öğretilere boyun eğmek zorunda kalışı, bu eserde de soğuk savaş yıllarının politik arenasında bireyin belki de biraz sansürlü bir dille, sistem karşısında ezilişini konu almaktadır.
öne çıkanlar | diğer yorumlar
başlık "kaşkolnikov" tarafından 26.03.2022 22:44 tarihinde açılmıştır.
1.
alman yazar ulrich plenzdorf tarafından yazılmış olan eser. dilimize genç w.'nin yeni acıları olarak çevrilmiş olsa bile orada bulunan w kısaltması sanılanın aksine werther değil wibeau'dur fakat eserin isim seçimi de yalnızca pazarlama mantığından ileri gelmez. die neuen leiden des jungen w.'nin temeli johann wolfgang von goethe tarafından alman edebiyatına kazandırılmış die leiden des jungen werthers isimli bilindik eseri üzerine kurulduğu gibi aynı zamanda eser içerisinde de kitabın ismine ve alıntılara yer verilmiş hatta benzer bir konu üzerinden sunulmuştur. ek olarak jerome david salinger'in ünlü der fanger im roggen'ı ve daniel defou'nun robinson crusoe isimli eseri de kitaba ilham veren eserlerin başında yer alır ve yine kitapta sıklıkla söz edilir. genç werther'in acıları ile benzerlik gösterse bile yine de bu benzerliğin kitabın ana karakteri üzerinden belirgin bir biçimde verilmediğinin altını çizmek gerek. kitabın ana karakteri olan edgar pek çok açıdan werther ile benzerlik gösterse bile aslında sürekli werther'i seçimlerinden dolayı eleştiren ve ciddi derecede belirgin farklılıklar gösteren bir figürdür. eser benzerliği derinlemesine vermeyi tercih eder, bu durumu 1991 yılında yazmış olduğu bir yazıda -ki bu yazı kitabın önsözüdür aynı zamanda- doç. dr. nuran özyer şu şekilde açıklamıştır:
yazar eserinde, 18. yüzyılda belirli kurallar ve baskılar altında ezilen genç için, 20. yüzyılda da değişen bir şey olmadığını vurgulamaktadır. birey yine aynı kısıtlamalar ve baskılar altında dış gerçeklerden kaçıp, kendi iç dünyasına sığınmaktadır. üstelik plenzdorf'un sunduğu insan ilişkileri ve toplum eleştirisi salt doğu almanya'ya özgü de değildir. 18. yüzyıl feodal toplum düzeninde (werther), 20. yüzyılda doğu almanya'da (edgar), amerika'da (holden) yaşayan insan, toplumsal baskılar altında aynı bireyleşme çabası vermekte, aynı iletişim bozukluğu içinde çırpınmaktadır.
gerek goethe'nin werther'i gerekse plenzdorf'un wibeau'u ve salinger'in holden'i insan nerede, nasıl, ne zaman ve hangi şartlar altında yaşarsa yaşasın, toplumdan soyutlanmışlığın, toplum baskısının, içine düştüğü yalnızlık ve huzursuzluğun en güzel kanıtlarıdır. böylece eser tek bir gencin ya da tek bir toplum düzeninin değil, tüm insanlığın eleştirisidir.
ek olarak; oldukça kısa olan bu eserin yazarı tarafından ilk önce oyun olmak üzere yazıldığını belirtmekte fayda var. daha sonra yeniden düzenlenerek günümüzdeki versiyonuna dönüştürülmüştür.
yazar eserinde, 18. yüzyılda belirli kurallar ve baskılar altında ezilen genç için, 20. yüzyılda da değişen bir şey olmadığını vurgulamaktadır. birey yine aynı kısıtlamalar ve baskılar altında dış gerçeklerden kaçıp, kendi iç dünyasına sığınmaktadır. üstelik plenzdorf'un sunduğu insan ilişkileri ve toplum eleştirisi salt doğu almanya'ya özgü de değildir. 18. yüzyıl feodal toplum düzeninde (werther), 20. yüzyılda doğu almanya'da (edgar), amerika'da (holden) yaşayan insan, toplumsal baskılar altında aynı bireyleşme çabası vermekte, aynı iletişim bozukluğu içinde çırpınmaktadır.
gerek goethe'nin werther'i gerekse plenzdorf'un wibeau'u ve salinger'in holden'i insan nerede, nasıl, ne zaman ve hangi şartlar altında yaşarsa yaşasın, toplumdan soyutlanmışlığın, toplum baskısının, içine düştüğü yalnızlık ve huzursuzluğun en güzel kanıtlarıdır. böylece eser tek bir gencin ya da tek bir toplum düzeninin değil, tüm insanlığın eleştirisidir.
ek olarak; oldukça kısa olan bu eserin yazarı tarafından ilk önce oyun olmak üzere yazıldığını belirtmekte fayda var. daha sonra yeniden düzenlenerek günümüzdeki versiyonuna dönüştürülmüştür.
devamını gör...