dünya klasikleri / roman / anı-mektup-günlük / aşk / edebiyat
7.4 / 10
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

dünyada sadece werther’in acıları olduğuna inanıp, kendi çevresine kör insanların bayıla bayıla anlattığı kitap. bunlar da sanıyor ki bir tek werther’in acıları var. üslubu oldukça iyi, anlaşılır ancak abartılmaması da yeridir.
devamını gör...
bu kitap ilk çıktığında okuyan insanlar avrupada werheri o kadar içsellestirmişler ki intihar oranları artmış, ortalıkta sari pantolon, mavi ceketle gezen werthervari kişiler peyda olmuştur. ben okuduğumda bu kadar etkilenmesem de güzel bir kitaptır.
devamını gör...
türkçeye "genç werther'in acıları (kitap) olarak çevrilmiştir. johann wolfgang von goethe bu kısacık mektup romanı 25 yaşında, 2 haftada yazmıştır. o yaşta bu denli yoğun yazıyor oluşu, aslında içine attığı yoğun aşkın bir dışavurumuydu da. (umarım ben de kitabımı tutkulu bir şekilde yazıp bitirebilirim.) ayrıca belki de werther dünya tarihinde en çok atıf yapılan roman karakterleri arasında ilk 5'tedir. (belki 10'da...) ilki zaten raskolnikov... muhtemelen ikincisi sherlock holmes'tur. fakat werther... edebiyatta bahsedilmesi gereken kilit karakterlerdendir. hele de yazarı goethe olunca. hele de goethe, edebiyatta miguel de cervantes'in don quijote (kitap)'undan ve william shakespeare'in hamlet (kitap)'inden sonra ve fyodor mihayloviç dostoyevski'nin ise yeraltından notlar (kitap)'ından önce yazmış olduğu faust (kitap)'a yönelik önemli ayrıntılar taşımaktaysa. (ki dostoyevski'nin goethe'den etkilendiğini söylemeye gerek yoktur, sanıyorum.) edebiyatın kaderini değiştiren bu dört yazarın bu dört kitabını göz önüne alırsak, goethe'nin dehasının ne denli görkemli olduğunu görebiliriz! hem goethe'nin yaşamına bakıldığında sadece edebiyatta "buluş"lara imza atmamıştır. doğayla haşır neşir bir isim ve bir hukukçu olan goethe, belki reform denilebilecek önemli işlere imza atmıştır.

elbette goethe'nin uzun ve deyim yerindeyse tutkulu yaşamını burada anlatmaya dilim yetmez. konumuz ise genç werther. werther salgını'na neden olan werther... onun yüreciğinden geçen her bir ayrıntıyı biz insanlar olarak benliğimizde taşırız. belki bir yeraltı adamı değildir ama onun da bildiği ayrıntıları bütün varlığıyla özümser. acı çeker! hanımlar, beyler! acı çeker! bizler gibi!.. o yüzden okuduğumuzda bu denli iyi anlayabiliriz onu. tabii arthur schopenhauer olsak muhtemelen werther'e kızıp "ne kadar da zavallı! aşkın kendisini böylesine yakmasına izin verebiliyor!" derdik. ama konu aşk olunca bizim ihtiyara bakmamak lazım. freudyen yaklaşmak her türlü daha doğru olur, diye düşünmekteyim. her neyse. kısa kesip alıntıları paylaşayım. benim anlatmamdansa werther kendini anlatsın. kayda değer gördüğüm her cümleyi yazmak istedim. hem nihat ülner çevirisi güzeldir, her ne kadar orijinal dilinde okumak ile kıyaslanamasa da.

--- alıntı ---

"evet wilhelm, bazen bir an için kalkıp gitme, bağları koparma cesareti buluyorum kendimde, keşke nereye gideceğimi bilsem! herhalde giderdim."

"efkarlı olduğu halde mutsuzluğunu gizleyebilecek, yakınlarının neşesini yok etmeden onu kendi başına üstlenebilecek kadar kişilik sahibi olan tek bir insan gösterin bana."

"kendime, "sen, bulamayacağı şeyleri arayan bir ahmaksın," diyorum."

"boşuna uzatır kollarını ona, sabahları, ağır rüyalardan ağarırken, beyhude arar onu geceleri yatağında, mutlu safiyane bir düş onu aldatınca, çayırda onun yanında oturup, binlerce öpücükle onu örtüyormuşçasına. ah, uyku sersemi sendeleyerek el yordamıyla ona, sabah yatağındaki bütün güzelliğine yürüyüp, kendine gelince basınç altındaki kalbinden gözyaşı selleri akar ve karanlık bir geleceğe bakarak umarsız boşluğa dalar."

"bazen aklım almıyor; onu yalnızca ben, hem de öylesine içten, öylesine dolu dolu severken, ondan başka hiçbir şey görmez, bilmezken, ondan başka hiçbir varlığım yokken, nasıl olur da onu bir başkası da sever, sevebilir?"

"insan aslında karmaşık bir varlık değil. çoğunluğu zamanının büyük bir bölümünü yaşamak için kullanıyor, geriye kalanı ise, özgür oldukları küçük zaman diliminden öyle korkuyor ki, ondan kurtulmanın her türlü yolunu deniyor. işte insanın değişmez yazgısı!"

"yetişkinler de çocuklar gibi bu dünyada oradan oraya sürükleniyorlar ve onlar gibi nereden gelip nereye gittiklerini bilmiyorlar..."

"sonsuz olan yalnızca doğanın zenginliği ve büyük sanatçıyı yalnızca o yetiştiriyor."

"sevgili wilhelm, insanda hem uzaklara gitmek, yeni keşifler yapmak, gezip dolaşmak, hem de sınırlamalara gönüllü olarak boyun eğmek, alışkanlıkların açtığı yolda ilerlerken sağa sola sapmamakla ilgili dürtüler konusunda çok kafa yordum."

"bahçeden kopardığı bir baş lahanayı sofraya koyan insanın basit ve saf mutluluğunu kalbim hissedebiliyorsa, keyfime diyecek yoktur, çünkü o yalnızca lahanayı değil, bütün güzel günleri, onu ektiği o tatlı sabahı, suladığı o tatlı akşamları da sofraya koymuş olur, lahananın günbegün büyümesi ona haz verdiği için her şeyin tadına bir anda yeniden varır."

"biz insanlar güzel günlerin azlığından, kötü günlerinse çokluğundan sık sık yakınırız, bana kalırsa bu doğru bir bakış açısı değil. tanrı'nın bize her gün sunduğu güzel şeylerin tadını çıkaracak kadar kalbimizin kapıları açık olursa, başımıza gelen kötü şeylere katlanacak gücümüz olur."

"kesin olan şu ki, mutluluğumuzdan yalnızca kalbimiz sorumlu."

"yalnızca empati kurduğumuzda bir konuyla ilgili olarak konuşabilme onuruna sahip oluruz."

"ilk anlatılana hazırızdır, insan aşırı serüven kokan bir şeye bile ikna edilebilir durumdadır; bu çok çabuk öyle kalıcı olur ki, bunu silip yok etmek isteyenin vay haline!"

"her şeyi kendimizle, kendimizi de herkesle karşılaştıracak şekilde yaratılmışız bir kere, bundan dolayı mutluluk ve hüznümüz bağlı olduğumuz şeylerden etkileniyor kuşkusuz."

"oysa bütün zafiyetlerimiz ve dertlerimizle yolumuzdan sapmadan çalışmaya devam etsek, başkalarının yelkenleri ve kürekleriyle ilerlediği yolda biz dolaşıp zikzaklar çizdiğimiz halde öne geçtiğimizi sıklıkla göreceğiz."

"ruh sükûneti muhteşem bir şey, kendinden hoşnut olmak da aynı şekilde. sevgili dostum, keşke çok değerli bir mücevher olan bu duygu, güzel ve paha biçilmez olduğu kadar kırılgan olmasa."

"ben şimdi okula giden her çocuğun bildiği bir şeyi, yani dünyanın yuvarlak olduğunu tekrarlasam, bunun bana bir yararı olur mu? üzerinde zevkle yaşamak için insanın sadece biraz toprak parçasına, altında huzurla yatmak için de bundan daha azına ihtiyacı var."

"bu aşk, bu sadakat, bu tutku edebi bir kurmaca değil. yaşanan, eğitimsiz, kaba dediğimiz insanların arasında tüm saflığıyla var olan bir şey. ya biz eğitimliler- çarpık eğitilmişliler!"

"ah, insan öyle fani ki, yaşadığından gerçekten emin olduğu bu dünyada bile, varlığının tek bir gerçek iz bıraktığı bu dünyada bile, sevdiklerinin ruhunda ve hatıralarında o da sönüp kaybolacak, hem de çok çabuk!"

"engellerle dolu yolda topuklarını parçalayan her adım endişeli ruhunu rahatlatan bir damladır, sınırlarını zorlayan her günkü yolculuktan sonra bu yürek birçok bunalımdan kurtulmuş halde yatağına uzanır."

"kaderin bize zaman zaman bağışladığı sevinci de birbirimizden esirgiyoruz!"

"bütün dünya, benim için yalnızca seninle ilintili olduğu ölçüde varlık kazandı."

"bildiklerimi herkes bilebilir; yüreğimdir, yalnızca bana ait olan."


--- alıntı ---
devamını gör...
özellikle ergenliğin binbir çeşit hormonla birlikte teyakkuz ettiği genç insanlara okumasını tavsiye ettiğim. johann wolfgang von goethe'nin romanıdır.

intihara meyil gösteren genç arkadaşlarımız iş işten geçmeden bu eseri incelikle okumalıdırlar. ben can yayınları'ndan okunmasını salık veriyorum. çiçeği burnunda arkadaşlarımın da kulağına küpe olmasını temenni ediyorum.
devamını gör...
bu kitaptaki adam ilk kendisine aşık bir kızın aşkını önemsemeyerek başlıyor sonra kendi aşkı da önemsenmıyor. eden bulur demiyorum da sevmeyince hissedemiyoruz ya karşıdakinin aşkını tam olarak o.
devamını gör...
kitaba başlamakta epey bir zorlandım. ama sonra akıyor gidiyor. sıkıldığım yerlerde oldu uzun betimlemelerden dolayı. kitabın sonu çok tartışma konusu. okuyup kendiniz bir fikre sahip olun derim.
devamını gör...
okurken "hadi ama insan bi başkası için kendini bu duruma düşürmemeli." diye düşünmüştüm.

ayrıca çeviriden de kaynaklı sanırım, ben çok etkilenememiştim. bi gün almancam yeterse orijinalini okuyacağım.
devamını gör...
goethe'nin 1774 yılında sadece iki haftada yazdığı rivayet edilen kitabı. böyle bir eser 2 haftada nasıl yazılır bilmem fakat yazar da bu şekilde hissediyorsa veya kitapta anlatılanlara bir yerde şahit olduysa bunu başarabilir gibi hissediyorum. kitap, werther'in, arkadaşı wilhelm'a yazdığı mektupların birleştirilmesiyle oluşuyor.

kitapta werther'in aşkından, toplumun görüşlerine uymadığı için bunun imkansız hale gelmesinden ve çektiği toplumsal ilişkilerin sancısından oluşan çırpınışları, ıstırabı görüyoruz. fakat bu çırpınış o kadar nahif bir şekilde aktarılıyor ki, şu ana kadar okuduğum, sabahattin ali'nin eserlerinden sonra, en nahif anlatıma sahip kitap diyebilirim. bu kadar derin şeyleri bu kadar nahif işlemek, üstelik bunu 2 haftada yapmak büyük bir ustalık ve yetenek gerektirir. fakat bu nahif anlatım bile okuyanın kasvetli hissetmesinin önüne geçemiyor.

bu yüzden, kitabı çok da karamsar bir anınızda okumamanızı öneriyorum. karamsar anlara kasvetli hisler eşlik edince hiç de hoş bir durum çıkmıyor ortaya. zaten duymuşsunuzdur, kitap çıktıktan sonra almanya'da intihar vakaları artmış, werther'ın tarzında giyinenler ortaya çıkmış. yani fazlasıyla etkileyici bir üslup ve anlatıma sahip.

"wilhelm, son kez kırlara, ormana, gökyüzüne baktım. sen de hoşça kal."
devamını gör...
bu kitabın okunduğu dönemde intihar oranı artmış. kitabın intihara sürüklediği söyleniyor. lakin ben pek etkilenmedim.

kitap başlı başına çok güzel. uzun betimlemeleri beni sıkmadı fakat bu nasıl bir kafa yapısı ile yazılmış anlayamıyorum. bu kadar olumsuz bu kadar negatif düşünen bir insan nasıl bir hayat yaşayabilir ki. okuduğumda sanırım 15 16 yaşlarındaydım. hemen hemen okuduğum ilk önemli eserlerden. bazen hala aklıma gelir özlerim. alır kapağına bakarım sayfalar arasında gezinirim. öyle bir kitap ki özlersin.

yazarı alman yazar goethe olan kitap.
devamını gör...
içinden sayfalar dolusu alıntı çıkarılabilecek kadar güzel bir edebi dili olan kitap. şahsen ben çıkardım.

fakat ben bu kitabı hiç sevmem. birkaç yıl önce okumuştum ve bitirene kadar eziyet gibi gelmişti. werther'in o depresif ve korkunç derecede saplantılı halleri çok rahatsız etmişti beni.

--! spoiler !--

kendini öldüreceğin silahı lotte sana yolladığında delice mutlu oldun ya werther... allah senin belanı versin ruh hastası manyak.

--! spoiler !--
devamını gör...
nişanlı (tam hatırlamıyorum evlide olabilir)bir kadınla biraz vakit geçiren karakterimizin kadına aşık olup aşkından intihar etmesi. bana biraz abartı geldi ama okurken akıp gidiyor. okunmasını tavsiye ederim. zamanında sevdiğim kişiye vermiştim 2 3 ay sonra sorduğumda daha okumadım demişti.
devamını gör...
ilk çıktığı dönemlerde birçok insanın etkilenip intihar ettiği söylenen kitap. hatta bu yüzden sonraki basımlarda (örneğin benim okuduğum çeviride) kitaptaki şehirlerin isimlerini uydurmuşlar ve bazı yerler okur etkilenmesin diye kırpılmış.

beni çok etkilemedi. belki beklentim büyüktü belki de kırpmalar işe yaradı. bilemedim.
devamını gör...
"bazen aklım almıyor; onu yalnızca ben, hem de öylesine içten, öylesine dolu dolu severken, ondan başka hiçbir şey görmez, bilmezken, ondan başka hiçbir varlığım yokken, nasıl olur da onu bir başkası da sever, sevebilir?"

goethe tarafından iki haftada yazılmış ve mektuplardan oluşan harika bir romandır. goethe bu romanı yazdığında henüz 27 yaşındaydı. yazıldığı dönemde çok etkili olmuş, intihar vakalarına konu olmuş bu kitap, yazıldığı 1774 yılından beri popülerliğini hep korumuştur.

yayımlandığı dönemde, bütün gençliği etkisi altına almış olan bu roman, birçok intihara da neden olmuştur. 40 tane genç werther'inkine benzer şekilde hayatına son vermiştir. werther'in giymiş olduğu mavi frak, sarı yelek ve çizmeler döneminde moda olmuştur. bu intihar vakaları, daha sonraları werther etkisi olarak adlandırılır. bu etki yüzünden kitap, italya ve danimarka gibi ülkelerde kitap yasaklanmıştır. daha sonra yürütülen bir araştırmaya göre ünlü bir kişi intihar ettiği zaman, intihar oranları neredeyse %12 artmıştır.

kitabın içeriğine gelecek olursak, kitap genç bir ressam olan werther'in, düşsel dostu wilhelm'e yazmış olduğu mektuplardan oluşmaktadır. kitap werther'in lotte'ye duymuş olduğu aşkı anlatır. bu aşk zamanla bambaşka bir noktalara ulaşmıştır. öyle bir noktadır ki bu werther buna katlanamaz ve hayatına son verir. werther'in lotte'ye duymuş olduğu aşk platoniktir. çünkü lotte evlidir. ve werther'in kendisine karşı beslediği hisler onu pişmanlıklara sürüklemektedir. bu durum werther'in gittikçe bu aşkın içinde boğulmasına ve artık bu acıya dayanamamasına yol açmıştır. artık yaşamanın bir anlamı olmadığını düşünen werther, sevdiği kadına mektup yazarak intihar etmiştir.
devamını gör...
alman romancı ve düşünür johann wolfgang von goethen'in bir romanıdır.

romanda werther oğlan'ın, güzeller güzeli lotte kıza olan ümitsiz aşkından mecnun olup kendini yollara atması, ''bir arkadaş''a gönderilen mektuplar biçiminde öyküleştirilerek anlatılmıştır.
devamını gör...
goethe'nin 1774 yılında yani 25 yaşındayken 2 haftada yazdığı ve yayınlandığı dönem intiharlara neden olduğu söylenen, içinde yaşama ve ölüme, aşka ve acıya yani insan hayatına dair altı çizilecek ve üzerine uzun uzun düşünülecek çok çarpıcı cümleler barındıran, incecik ve hafif gibi görünse de içerik olarak oldukça ağır bir kitaptır.

başlığı açan yazar, kitaptan çok güzel ve değerli cümleler paylaşmış sağolsun. beni etkileyen ve altını çizdiğim bir bölümü de ben paylaşayım.


"" keşke hergun şöyle diyebilsek: sevdiklerimizin üzerinde, sevinçlerini paylaşmak ve mutluluklarını çoğaltmaktan başka hiçbir etkimiz yok. içlerindeki can, kaygı dolu bir tutkunun acılarıyla kıvranırken ve kederle sarsılırken, yüreklerine bir damla su serpebiliyor muyuz acaba?"


okuyun, okutun.
devamını gör...
charlotte buff tarafından reddedilen goethe'nin altı haftada yazdığı kitap. tarihte bilinen ilk toplu intihar akımı olan werther etkisinin de sebebidir. kitabı ilk okuduğumda o kadar etkilemişti ki beni günlük tutmaya başlamıştım. ne kadar acıklı olsa bile zor bir zamanımda kendi kendime terapi uygulamam konusunda istemeden akıl vermişti bana bu eser.
devamını gör...
bu kitabı okurken "kati mou krivis" dinliyordum. o şarkı sanki o kitaba aitti. ve ne zaman o şarkıyı dinlesem kitaptan belirli kısımlar canlanır zihnimde. bunu birkaç kitapta daha yaşadım. muazzam bir his.
devamını gör...
çok da enteresan olmayan bir dönem türk romanlarının ana teması olan aşk üçgenleri, yasak aşklardan çok da farklı olmayan nadide roman.. aşkı memnu genç werther i döver bi kere.
devamını gör...
"sevmek insanca bir şey ancak insanca sevmeyi bilmek gerek!" okuduğum en anlamlı cümlelerden biriydi diyebilirim. insanı sıkmayan bir anlatımı var bir gecede okunabilecek çerezlik bir kitap. fakat çok büyük ümitler içinde olmayınız.
devamını gör...
liseye yeni başladığım dönemde vasat altı bir yayından okuyup sevmediğim kitap. iş bankası basımını almıştım yıllar sonra, tercüman etkisini görmüş oldum.

bu arada o dönemde insanların etkilenmesine neden şaşırıyorsunuz anlamıyorum, tüketilebilecek eserler sınırlı sayıdaydı ve imkanlar yetersizdi, internet denen şey de olmadığı için kaliteli eser okuduktan sonra etkisinde kalmaları çok normal. günümüzde eser çok vurucu olsa da hemen başka bir şeyle kapatabiliyoruz, ilgimizi başka bir yere verebiliyoruz dolayısıyla kendinizle kıyaslayıp, ''abi nasıl intihar etmişler, nasıl bu kadar beğenmişler ya'' demeniz saçma. internetle haşır neşir olmadığınız zamanlarda televizyon dizilerine olan hayranlığınızı gözünüzün önüne getirin anlayacaksınız.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"genç werther'in acıları" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim