1.
canlarım ciğerlerim sizi belki hayatımda hiç görmeyeceğim ama hepinize bir şeyler söylemek istiyorum.
hepimizin farklı hayatları bambaşka acıları var, hepimiz bir sürü zorluk çektik meşakkatli yollardan geçtik.
demek istemiyorum ki herkes acı şeyler yaşadı geçim sıkıntısı çekti diye. ayırt etmeksizin herkesin kendine göre dertleri olduğunu ve kendine göre derman aradığını biliyorum. insan bilmediği acıya merhem olamaz. görmediği dertten sorumlu tutulmaz. ve herkesin sorunu kendine büyüktür, acı yarıştırılmaz.
bütün insanların değerli olduğunu düşünen kendine polyanna biriyim bu yüzden hepinizin çok çok değerli olduğunu bir kere daha söylemek istiyorum. sen, her kim isen çok değerlisin. ailen için çok değerlisin. arkadaşların için, sahiplendiğin hayvan için, selam verdiğin bakkal için, gülümsediğin rastgele bir çocuk için. kayıplarına rağmen ayakta kaldığın için kendine çok değerlisin.
umutsuzluğa kapılma lütfen, en yalnız hissettiğin anda bile kendin vardın. kendine küsme. kendini hor görme. her şey yoluna girdiğinde de batırdığında da yine sen senin yanındasın.
sen her kim isen iyi bir şeyler yapıyorsan, kimseyi kırmamak için özen gösteriyorsan, birileri için çabalamaktan ve iyi olmaktan gocunmuyorsan seni seviyorum. iyi ki varsın. her günün aydın ve her gecen güzel huzur dolu rüyalarla olsun.
t:yazarların gereksiz pozitif olduğu durumları yazacakları, bu durumun neler olduğu hakkınds fikirlerini belirteceği başlıktır.
hepimizin farklı hayatları bambaşka acıları var, hepimiz bir sürü zorluk çektik meşakkatli yollardan geçtik.
demek istemiyorum ki herkes acı şeyler yaşadı geçim sıkıntısı çekti diye. ayırt etmeksizin herkesin kendine göre dertleri olduğunu ve kendine göre derman aradığını biliyorum. insan bilmediği acıya merhem olamaz. görmediği dertten sorumlu tutulmaz. ve herkesin sorunu kendine büyüktür, acı yarıştırılmaz.
bütün insanların değerli olduğunu düşünen kendine polyanna biriyim bu yüzden hepinizin çok çok değerli olduğunu bir kere daha söylemek istiyorum. sen, her kim isen çok değerlisin. ailen için çok değerlisin. arkadaşların için, sahiplendiğin hayvan için, selam verdiğin bakkal için, gülümsediğin rastgele bir çocuk için. kayıplarına rağmen ayakta kaldığın için kendine çok değerlisin.
umutsuzluğa kapılma lütfen, en yalnız hissettiğin anda bile kendin vardın. kendine küsme. kendini hor görme. her şey yoluna girdiğinde de batırdığında da yine sen senin yanındasın.
sen her kim isen iyi bir şeyler yapıyorsan, kimseyi kırmamak için özen gösteriyorsan, birileri için çabalamaktan ve iyi olmaktan gocunmuyorsan seni seviyorum. iyi ki varsın. her günün aydın ve her gecen güzel huzur dolu rüyalarla olsun.
t:yazarların gereksiz pozitif olduğu durumları yazacakları, bu durumun neler olduğu hakkınds fikirlerini belirteceği başlıktır.
devamını gör...
2.
biraz bana da verebilir misiniz? bugünlerde fena halde boş hissediyorum. üstteki morel motivasyon yazısı hoş ancak etki etmedi bende sorun en azından benim sorunum pek benle ilgili değil çevrem ve şuanda ki yangın, sel vs sorunları. ancak yağmurlu havada yürüyüp elimdeki elmayı (ağaçtan topladık) yemek keyfimi yerine getirdi. denenmesini tavsiye ederim.
devamını gör...
3.
hayal aleminde yaşamak, gerçeklere sırtını dönmek.
devamını gör...
4.
nil karaibrahimgil sendromudur. her şeyin fazlası saçmalıktır.
devamını gör...
5.
istesemde başaramadıgim durumdur.
devamını gör...
6.
fazla yoğun yaşadıktan sonra ağır bir hüznün çökmesi durumu..
devamını gör...
7.
fazla kilolu olduğum dönemlerde sıklıkla yaşadığım durumdur etrafa neşe saçan bir halim vardı. sanki ben böyle olmazsam kilomla alay edilir düşüncesine hakimdim ve aşırı mutluymuş gibi davranarak ideal kilomla olduğum kilo arasındaki açığı telafi etmeye çalışıyordum. zayıfladım bu yüzden değiştiğimi söyleyenler de oldu tek fark şimdi etrafa gereksiz pozitif enerji saçmıyorum gerektiği kadar. bu da şey gibi oldu bizde herkes ederi kadar.*
devamını gör...
8.
çaresizce kabullendiğin bazı şeyler vardır bu durumu yaşadığında otomatik olarak yüklenen özellik, olumlu tarafından bakmaya ant içiyorsun.
devamını gör...
9.
bazen en gıcık aldığım tip oluyor. ben dokunsam ağlayacağım,derdimi anlatıyorum,’boşver sıkma canını’ diyor. hayat sanki bi bana kötü gibi.
devamını gör...
10.
başlığı okuyunca bi' negatiflik bastı.
devamını gör...
11.
selam sevgili yazarlar bundan 10 ay önce etrafa gereksiz pozitiflik saçmışım. bugün tekrar bunu yapmak istiyorum ama sanırım bu kadar neşe saçmayacağım.
günleriniz nasıl geçiyor bilmiyorum, neler yaşıyorsunuz ne badireler atlatıyorsunuz inanın hiçbir fikrim yok ve olamaz da, biliyorum..
amma velakin hepimizin hissettiği bazı ortak hisler var. hüzün gibi. hüzün herkese aynı şekilde çöker. nasılı nedeni farklıdır belki ama bir anda tüm bedenimizi kaplaması aynıdır. hepimizin bunu yansıtma şekli farklıdır ama hüzün aynıdır.
biliyorum ki o hüzün anında hiçbir şey gelmiyor içinizden, yine de kalkmak ve devam etmek zorunda kalıyorsunuz hayatınıza. bazılarımız hiçbir sorun yok gibi gülüp eğleniyor görünür etrafına, bazılarımız ise "neden daldın öyle, bir şey mi oldu?" sorusunu duyar çokça.
hisleri yaşayış ve yansıtış biçimimiz farklı olsa da kalbimizde barınma şekilleri aynıdır. yaşantımız ve duygu dünyamız bu hislerin şiddetini değiştirir daha çok.
sevgili yazarlar, hanginiz ne durumda bu yazıyı okuyacaksınız bilmiyorum ya da okuyacak mısınız onu da bilmiyorum ama yalnız hissetmenizi istemiyorum.
öyle anlar oluyor ki boğuluyorsunuz. bir el sanki boğazınızı bir yere kadar sıkıyor. ne daha fazlasını sıkıp nefesinizi kesiyor ne de gevşetip çekiveriyor o eli boynunuzdan.. öylece bekliyor gibi. ne rahat nefes alıyorsunuz ne de nefesinizin daha fazla kesilmeyeceği rahatlığına erişebiliyorsunuz..
bu zamanlarda insan kendini küçücük hissediyor. toz tanesi kadar. sanki dünya üzerinde kimse onun gibi değil, kimse onu anlamazmış gibi hissediyor. ama öyle değil. sizi anlayan/anlayacak birileri hep vardır. sadece ya siz onlara henüz ulaşamamışsınızdır ya da onlar size..
hüzün durumlarında değersiz hissetmeye çok müsaittir insan. kendini olduğundan aşağı görmeye, kendi içinde başkalarını yüceltip kendini küçültmeye.. en büyük yanlışlarımız bunlardır.
bugün biraz üstünkörü sorguladım hayatı. ellerimi inceledim mesela. var olmalarının aslında ne kadar önemli ve gerekli olduğunu düşündüm.
çok yürüdüğüm için ağrıyan ayaklarımı düşündüm. ne kadar önemli aslında ağrıması. çektiğim o acı ne kadar değerli.
kulaklığım takıldı çantama ve birden çıktı kulağımdan. şarkı aniden kesildi. geri taktığımda devam edebildim şarkıyı dinlemeye. ne kadar büyük bir lütuf duymak..
zor bir zamandan geçiyor olabiliriz, mental olarak ya da maddi olarak veyahut her ikisi de olabilir. ama bunun altından kalkabilecek kişileriz. her zaman güçlü davranmamız da gerekmiyor. her zaman güçlü olmamız da.
ağlayarak, bağırarak, dağıtarak da atlatabiliriz bazı şeyleri. birilerinin kırılmasını kendimizden fazla umursamadan da ilerleyebiliriz bazı anları. önce ben diyebiliriz biz de. insanlar bunu bencilce yapabiliyorken, biz nezaket içinde dahi yapabiliriz bunu.
kendimizi, gücümüzü küçük görmemeliyiz. kendimizi tek görmemeliyiz. birileri için anne/baba, kardeş, abla/abi, dost, kuzen, arkadaş, hala/dayı/teyze, komşu ve daha nice sıfatlardayız. her biri için farklı şeyler ifade ediyoruz. anlamlara sahibiz. öylesine değiliz.
önemliyiz. bunu hissetmeli ve hissettirmeliyiz. her yeni güne, tertemiz düşünceler yüklemeliyiz. kötü düşünceleri ve olumsuz enerjileri hayatımıza çekmeyi bırakmalıyız. düşüncelerimizin berraklığından başlamalıyız huzur için adım atmaya.
nefes almalıyız mesela. alışkanlıktan değil. doya doya ve derin nefesler almalıyız. bu hayattan zevk almamızı sağlayacak, harika nefesler almalıyız.
ve kendimize inanmalıyız sayın yazarlar. bazı şeyler hakkında konuşmak benim haddime değil ya da bazı yerlerde ne yaşım ne de yaşantım yeter akıl vermeye.. ama hissedebiliyorum, bazılarınızın neler yaşadığını nelerle mücadele etmeye çalıştığını ve nasıl karamsarlıklara kapıldığını hissedebiliyorum.
bundan 10 ay önceki tanımımda hiç kimseyi tanımıyordum ve tanışacağımı da düşünmüyordum. şu an ise çok olmasa da harika insanlarla sohbet etme şansım oldu. cümlelerinde kendi düşüncelerime rastladığım yazarlarla karşılaştım. ortak hislerde buluştuklarım oldu. birinizin bile hayatında en ufak bir etkim olduysa benim için başarıdır bu.
sizden ricam gülümsemeyi hayatınızdan eksik etmeyin. kimseden gülümsemenizi esirgemeyin. sokakta gördüğünüz alelâde bir köpek/kedi dahi muhtaç sizin o gülümsemenize.
dünyamız için uğraşan ve her sabah kalkıp sokakları temizleyen "çöpçü" dediğimiz o abilere/ablalara kolay gelsin demeyi çok görmeyin.
teşekkür etmekten çekinmeyin ama aynı oranda da abartmayın. teşekkürünüzün kıymetini yitirmeyin.
kalbinizin size en ağır geldiği dönemlerde dahi ferahlayacağınız o yakın anı hayâl edin. hiçbir şey sizden önemli ve değerli değil.
eğer cümlelerimle sizi sıktıysam hoşgörünüze sığınıyorum. düşüncelerinize, hislerinize değmeyen bir yazıyı okumuş bulunduysanız da vaktinizi çaldığım için affola.
sizleri seviyorum. ve kocaman sarılmalar yolluyorum. *
günleriniz nasıl geçiyor bilmiyorum, neler yaşıyorsunuz ne badireler atlatıyorsunuz inanın hiçbir fikrim yok ve olamaz da, biliyorum..
amma velakin hepimizin hissettiği bazı ortak hisler var. hüzün gibi. hüzün herkese aynı şekilde çöker. nasılı nedeni farklıdır belki ama bir anda tüm bedenimizi kaplaması aynıdır. hepimizin bunu yansıtma şekli farklıdır ama hüzün aynıdır.
biliyorum ki o hüzün anında hiçbir şey gelmiyor içinizden, yine de kalkmak ve devam etmek zorunda kalıyorsunuz hayatınıza. bazılarımız hiçbir sorun yok gibi gülüp eğleniyor görünür etrafına, bazılarımız ise "neden daldın öyle, bir şey mi oldu?" sorusunu duyar çokça.
hisleri yaşayış ve yansıtış biçimimiz farklı olsa da kalbimizde barınma şekilleri aynıdır. yaşantımız ve duygu dünyamız bu hislerin şiddetini değiştirir daha çok.
sevgili yazarlar, hanginiz ne durumda bu yazıyı okuyacaksınız bilmiyorum ya da okuyacak mısınız onu da bilmiyorum ama yalnız hissetmenizi istemiyorum.
öyle anlar oluyor ki boğuluyorsunuz. bir el sanki boğazınızı bir yere kadar sıkıyor. ne daha fazlasını sıkıp nefesinizi kesiyor ne de gevşetip çekiveriyor o eli boynunuzdan.. öylece bekliyor gibi. ne rahat nefes alıyorsunuz ne de nefesinizin daha fazla kesilmeyeceği rahatlığına erişebiliyorsunuz..
bu zamanlarda insan kendini küçücük hissediyor. toz tanesi kadar. sanki dünya üzerinde kimse onun gibi değil, kimse onu anlamazmış gibi hissediyor. ama öyle değil. sizi anlayan/anlayacak birileri hep vardır. sadece ya siz onlara henüz ulaşamamışsınızdır ya da onlar size..
hüzün durumlarında değersiz hissetmeye çok müsaittir insan. kendini olduğundan aşağı görmeye, kendi içinde başkalarını yüceltip kendini küçültmeye.. en büyük yanlışlarımız bunlardır.
bugün biraz üstünkörü sorguladım hayatı. ellerimi inceledim mesela. var olmalarının aslında ne kadar önemli ve gerekli olduğunu düşündüm.
çok yürüdüğüm için ağrıyan ayaklarımı düşündüm. ne kadar önemli aslında ağrıması. çektiğim o acı ne kadar değerli.
kulaklığım takıldı çantama ve birden çıktı kulağımdan. şarkı aniden kesildi. geri taktığımda devam edebildim şarkıyı dinlemeye. ne kadar büyük bir lütuf duymak..
zor bir zamandan geçiyor olabiliriz, mental olarak ya da maddi olarak veyahut her ikisi de olabilir. ama bunun altından kalkabilecek kişileriz. her zaman güçlü davranmamız da gerekmiyor. her zaman güçlü olmamız da.
ağlayarak, bağırarak, dağıtarak da atlatabiliriz bazı şeyleri. birilerinin kırılmasını kendimizden fazla umursamadan da ilerleyebiliriz bazı anları. önce ben diyebiliriz biz de. insanlar bunu bencilce yapabiliyorken, biz nezaket içinde dahi yapabiliriz bunu.
kendimizi, gücümüzü küçük görmemeliyiz. kendimizi tek görmemeliyiz. birileri için anne/baba, kardeş, abla/abi, dost, kuzen, arkadaş, hala/dayı/teyze, komşu ve daha nice sıfatlardayız. her biri için farklı şeyler ifade ediyoruz. anlamlara sahibiz. öylesine değiliz.
önemliyiz. bunu hissetmeli ve hissettirmeliyiz. her yeni güne, tertemiz düşünceler yüklemeliyiz. kötü düşünceleri ve olumsuz enerjileri hayatımıza çekmeyi bırakmalıyız. düşüncelerimizin berraklığından başlamalıyız huzur için adım atmaya.
nefes almalıyız mesela. alışkanlıktan değil. doya doya ve derin nefesler almalıyız. bu hayattan zevk almamızı sağlayacak, harika nefesler almalıyız.
ve kendimize inanmalıyız sayın yazarlar. bazı şeyler hakkında konuşmak benim haddime değil ya da bazı yerlerde ne yaşım ne de yaşantım yeter akıl vermeye.. ama hissedebiliyorum, bazılarınızın neler yaşadığını nelerle mücadele etmeye çalıştığını ve nasıl karamsarlıklara kapıldığını hissedebiliyorum.
bundan 10 ay önceki tanımımda hiç kimseyi tanımıyordum ve tanışacağımı da düşünmüyordum. şu an ise çok olmasa da harika insanlarla sohbet etme şansım oldu. cümlelerinde kendi düşüncelerime rastladığım yazarlarla karşılaştım. ortak hislerde buluştuklarım oldu. birinizin bile hayatında en ufak bir etkim olduysa benim için başarıdır bu.
sizden ricam gülümsemeyi hayatınızdan eksik etmeyin. kimseden gülümsemenizi esirgemeyin. sokakta gördüğünüz alelâde bir köpek/kedi dahi muhtaç sizin o gülümsemenize.
dünyamız için uğraşan ve her sabah kalkıp sokakları temizleyen "çöpçü" dediğimiz o abilere/ablalara kolay gelsin demeyi çok görmeyin.
teşekkür etmekten çekinmeyin ama aynı oranda da abartmayın. teşekkürünüzün kıymetini yitirmeyin.
kalbinizin size en ağır geldiği dönemlerde dahi ferahlayacağınız o yakın anı hayâl edin. hiçbir şey sizden önemli ve değerli değil.
eğer cümlelerimle sizi sıktıysam hoşgörünüze sığınıyorum. düşüncelerinize, hislerinize değmeyen bir yazıyı okumuş bulunduysanız da vaktinizi çaldığım için affola.
sizleri seviyorum. ve kocaman sarılmalar yolluyorum. *
devamını gör...
12.
asla sahip olamadığım bir durumdur. ama üstteki yazarlar çok güzel tanımlar girmiştir ve ben kısa bir an da olsa iyi hissetmişimdir..
devamını gör...
13.
her şeye gülmek. yani gülelim iyi hoş ama karşıdakinde başka duygu yok hep gülüyor. hayatımda böyle bir insan vardı aşırı yorucu.
devamını gör...
14.
devamını gör...
15.
hiçbir neden olmaksızın peyda olan. aybaşı oldum olsa gerek. kan falan da sızmamış bir yerden ama...
devamını gör...
16.
(bkz: some kadınsal problems)
devamını gör...