1.
saydam olmayan bir cismin ışığı engellemesi nedeniyle, aydınlık bir yerde oluşan karanlık
devamını gör...
2.
komplo teorileri ile bezenmiş dizilerin vazgeçilemez kod adlarından.
devamını gör...
3.
ekvator üzerinde olmayandır.
devamını gör...
4.
gece tek başına yürürken arkanda seninkinden başka gördüğünde anlık kalp krizi geçirmene sebep olan şey.
devamını gör...
5.
tam karanlık kısmına umbra, yarı karanlık kısmına penumbra denir.
ekvator üzerinde ise eksen eğikliği nedeniyle sadece ekinoks zamanlarında oluşmaz.
ekvator üzerinde ise eksen eğikliği nedeniyle sadece ekinoks zamanlarında oluşmaz.
devamını gör...
6.
hakkında bir kitap,gölgenin kısa tarihi.
devamını gör...
7.
güzel bir hayvan adı. kedi, köpek. sıcaklarda araba park etmek için aranılan yer.
yaz sıcaklarının kurtarıcısı.
tasvir ederken serin, koyu gibi sıfatlar kullanılır.
koca çınarın gölgesine yayılmışlar denir, şu saatte gölge düşüyor denir.
gölge etme başka ihsan istemem sözünün diyojen tarafından büyük iskendere'e söylediği rivayet edilir.
güneş sevmeyenlerin sevgilisidir.
yaz sıcaklarının kurtarıcısı.
tasvir ederken serin, koyu gibi sıfatlar kullanılır.
koca çınarın gölgesine yayılmışlar denir, şu saatte gölge düşüyor denir.
gölge etme başka ihsan istemem sözünün diyojen tarafından büyük iskendere'e söylediği rivayet edilir.
güneş sevmeyenlerin sevgilisidir.
devamını gör...
8.
orhan veli'yi illallah ettirendir, öyle ki şiir bile yazdırmıştır kendisine.
bıktım usandım sürüklemekten onu,
senelerdir, ayaklarımın ucunda;
bu dünyada biraz da yaşayalım,
o tek başına, ben tek başıma.
bıktım usandım sürüklemekten onu,
senelerdir, ayaklarımın ucunda;
bu dünyada biraz da yaşayalım,
o tek başına, ben tek başıma.
devamını gör...
9.
gölgesinden başka sığınacak bir şeyi yoktu.
ismi lazım değildi.
güneşten ve diğer şeylerden korunurdu gölgesi sayesinde.
gölgesini almadan yanına bir adım dahi atmazdı dışarı.
hatta karanlıkta uyuyamazdı. illa ki gölge olmalıydı uyuması için. yatağına girdiğinde, dönerdi duvarına, duvara düşen kuş gölgesine bakarken konuşurdu onunla, konuşurken öylece dalardı uykuya.
rüyaları gölgeden ibaretti. gölgeli rüyalar şenlendirirdi uykularını.
ismi lazım değildi.
güneşten ve diğer şeylerden korunurdu gölgesi sayesinde.
gölgesini almadan yanına bir adım dahi atmazdı dışarı.
hatta karanlıkta uyuyamazdı. illa ki gölge olmalıydı uyuması için. yatağına girdiğinde, dönerdi duvarına, duvara düşen kuş gölgesine bakarken konuşurdu onunla, konuşurken öylece dalardı uykuya.
rüyaları gölgeden ibaretti. gölgeli rüyalar şenlendirirdi uykularını.
devamını gör...
10.
kişinin dışına düşen bir gölgesi olduğu gibi içinde yaşayan bir gölgesi de vardır. personanın altında siyah bir yaratık gibi kendi gerçekliğini pençeler.
devamını gör...
11.
gölge
saydam olmayan bir cisim tarafından ışığın engellenmesi sonucu ışıklı alanda ortaya çıkan karanlık görüntüdür.
ışık yoksa gölge de yoktur.
saydam olmayan bir cisim tarafından ışığın engellenmesi sonucu ışıklı alanda ortaya çıkan karanlık görüntüdür.
ışık yoksa gölge de yoktur.
devamını gör...
12.
küçüklüğümüzde mavi evdeki ayı çizgi filminde gölge gölge sen nerdesin diye çağrıldığında gelen karakter. beni çok korkuturdu.
devamını gör...
13.
feridun düzağaç şarkısıdır. gece dinlenmelidir. bu şarkıyı gündüz dinlemek ayıp sayılmalıdır.
devamını gör...
14.
neye dönüşürse dönüşsün, sahibine ihanet etmeyen tek şey.
devamını gör...
15.
tasavvufta ''vahdet-i vücud'' kavramı ile ifâdelendirilen, âlemin hakk'ın bir yansıması olduğu görüşünü anlatan bir semboldür. imâm-ı rabbâni'ye göre, ''vahdet-i vücud'', ''sıfatların gölgesinin bir tecellisi'' olarak tanımlanırken, şeyh'ül ekber nâmıyla mârûf muhyiddin-i arâbî'ye göre ise ''âlem'' dediğimiz şey, ''doğrudan doğruya sıfatların tecellî yeridir.'' o zaman her ikisinin sözlerindeki fark nedir?'' denirse, imâm-ı rabbânî demek istiyor ki; ''güneş'in su damlasına yansımasıyla, su damlası güneş'ten bir parça olmaz. sadece güneş'in varlığına delil teşkil eder.'' muhyiddin-i arâbî'ye göre ise işte güneş'in yansıdığı o küçük su damlası da bir güneş'tir, güneş'ten bir parçadır, güneş'ten zerre miskal ayrılığı-gayrılığı yoktur.''
muhyiddin-i arâbî'nin görüşünü pek abartılı bulurum ve katılmam; imâm-ı rabbânî'nin görüşünü ise sâlim bir itikâd için daha uygun görürüm.
muhyiddin-i arâbî'nin görüşünü pek abartılı bulurum ve katılmam; imâm-ı rabbânî'nin görüşünü ise sâlim bir itikâd için daha uygun görürüm.
devamını gör...
16.
aklıma bir resim düştü.
gerginlik yayan bir sahne; gizemli ve hatta tehditkar bir atmosfer. bir vitrin, bir yangın musluğu, yol üzerinde uzanan bir sokak lambası gölgesi, ıssızlığın içinde yalnız yürüyen bir adam ve gölgesinden oluşan yalın bir kompozisyon. ilham kaynağı new york'ta bir köşe; new york corner.
edward hopper, "night shadows", 33,8 × 36,8 cm, gravür, 1921.
gerginlik yayan bir sahne; gizemli ve hatta tehditkar bir atmosfer. bir vitrin, bir yangın musluğu, yol üzerinde uzanan bir sokak lambası gölgesi, ıssızlığın içinde yalnız yürüyen bir adam ve gölgesinden oluşan yalın bir kompozisyon. ilham kaynağı new york'ta bir köşe; new york corner.
edward hopper, "night shadows", 33,8 × 36,8 cm, gravür, 1921.
devamını gör...
17.
18.
19.
belki de ruhumuzdur aslinda bizi her dakka basi takip eden.
devamını gör...
20.
azerbaycanda kölgə denir, türkmenler kölege der, karayca kölegä, kazan tatarcası külege, karakalpakça kölenke, nogayca köletki, kırgızca kölökö ya da kölönkö, kazakça da kölökö, sagayca,koybalca,şorca'da köletki; altayca kölötkü yakutça(sahaca) külük denmektedir günümüzde.
orta türkçe kölige diye geçer veya kölik olarak, kıpçak sözlüklerinde kölgey biçimi mevcuttur; eski türkçe köli- ~ köle- (karartmak, ışığı engellemek) fiilinden gelir.
clauson'a göre bu köli- ile köşi-(örtmek)eşdeğerdir.
kölik,kölige=köşik "örtü,gölge", köşige "gölge"
şeklinde bir açıklama yapmıştır ve bunun l/ş ilişkisine bir örnek olduğunu belirtmiştir.¹
1; clauson, ed 716a
orta türkçe kölige diye geçer veya kölik olarak, kıpçak sözlüklerinde kölgey biçimi mevcuttur; eski türkçe köli- ~ köle- (karartmak, ışığı engellemek) fiilinden gelir.
clauson'a göre bu köli- ile köşi-(örtmek)eşdeğerdir.
kölik,kölige=köşik "örtü,gölge", köşige "gölge"
şeklinde bir açıklama yapmıştır ve bunun l/ş ilişkisine bir örnek olduğunu belirtmiştir.¹
1; clauson, ed 716a
devamını gör...