günde 900 soru çözen tip

zamanında sınava hazırlanırken arkadaş grubumdan fazlası ile insanın aralarında da bulunduğu tiplerdir. ben az ve öz taktiği ile ilerledim kim çözecek o kadar soruyu yahu.

çoğu öğrencinin gençliğini heba ettiği zamanlar ve soru sayısı önemli değil.

en sonunda devreleri yakıp, sonu video da ki gibi olacaktır.

her soruya ortalama 1 dakika ayırsa* günün 15 saatini soru çözmekle geçiren tip. ne zamanında ne de şimdi öyle bir arkadaşım olmadı. hatta günde 1,5 saat soru çözen arkadaşım da olmadı. ama günde 15 saat serserilik yaptığım çok arkadaşım oldu * nemi oldu çoğumuz üniversiteye gittik valla, okuduk istediklerimiz yerleri de. günde 15 saat soru çözen bir öğrenciye hedefi ne kadar büyük olursa olsun yazığım gelir, acıyasım tutar. bitmez ki istediği yere girmekle bunun hedefi. bu seferde baş mühendis, baş müdür, baş doktor olmak için soru çözmeye başlar. ne zaman dışarı çıkacaksın, dolaşacaksın, içeceksin arkadaş. yok ben şunu bi başarayım sonra rahat ederim diyenler kendinizi kandırmayın öyle olmuyor işte. sınavların kaldırılması için mücadele edin bari çocuklarımız rahat etsin.

günde 800 soru neyine yetmiyor denilesi insan.

dakikada bir soru çözse dahi 15 saat sürecek eylemdir. haydi uykuyu geçtim, ne zaman yemek yiyip, boşaltımını yapacak. sosyal hayatına hiç değinmiyorum bile. uzun lafın kısası: "yemezler koçum".

lisede vardı böyle bi kız. yani kendisi yaşamıyordu, sadece soru çözüyordu. biz kendisinin hacettepe tıp bölümünü falan kazanacağını beklerken çok vasat bir bölüm kazanmıştı. kız meğer çözüyormuş ancak yanlış çözüyormuş. demek ki çözmek yetmiyormuş.

bir günde 2000 kimya sorusu çözerek ineklikte kendisini geçtiğim tiptir. o zamanlar kimya soruları çok kolaydı (şimdi nasıl bilmiyorum), ortalama 25 sn de bir soru, sabah erken kalktım, kitabı açtım bir başladım, nasıl çözüyorum nasıl çözüyorum anlatamam. kulakları çınlasın, entropiyi kaloriferleri dersten önce açtırıp hamam gibi sınıfta bak işte nasıl daraldık yerimizde duramıyoruz diyerek titreyerek anlatan bir kimya hocası vardı. adam bayağı sevdirmişti herkese dersi. neyse işte kitap bitti, iddiaya girdiğim arkadaşları aradım hemen (tabiki ev telefonundan, daha o zamanlar süleyman demirel cepten konuşuyordu kabineyle başka kimsede yok) olm kitap bitti diye, nesineydi hatırlamıyorum. başım göğe erdi mi ermedi, faydasını görmedim dersem yalan olur, pratik yapmak lazım, pratik iyidir, hepi topu kaç farklı soru tipi var ki, bol bol çöz, pekişsin, kalem oynatmadan şaaak diye yapıştır cevabı. ama konu eksiğin olmayacak hacı, orta çağ simyacısı gibi girersen kitaba kalırsın öyle 7. soruda. sonra bari bir çay içeyim der bırakırsın kitabı. şaka lan şaka, o kadarına gerek yok yani, akıllı çalış, az çalış, planlı çalış, boynunun üstündeki kafa saksı değil.

çözdüğünü anlayarak çözmüyorsa o çözdüğü ona bir şey katmayacak tiptir.

idealleri olandır, kapital sistemde oyunu kuralına göre oynuyordur.

daha azını çözüyorsa yüksek bir puan almayı beklemesin.

(bkz: sürmenaj)

çözdüklerimi toplasan o kadar etmez. sözelcilerin bu kadar soru çözmesine gerek yok belkide.
sonunda ne mi oldu. iyi bir üniversitede istediğim bir bölüm okudum

coğrafya, türkçe ve geometri dahil çözdüğüm günde bile ulaşamadığım sayıdır.

900 ne demek cidden ya.

tebrik edilmesi gereken insandır. deneme sınavı yaparken bile 100 soruyu çözmekten sıkılan, denemeyi yarım bırakan insanlar var aramızda.

kendini kasan tip

sınav stresine kurban gidecek kişidir.

benim gözümde üniversiteyi kazanmıştır.

hayatta bir hedefleri vardır.

malesef ki hayatı , başarısı , gördüğü saygı, hayalleri tek bir sınava bağlı olduğu için çözen kişidir . keşke hepinize kocaman sarılıp , siz kazandığınız üniversitelerden daha fazlasısınız diyebilsem .