gündoğmuş belediye başkanı'nın yaptığı açıklamalar

siz o evi yanan insanların evini yeniden yaparken fark istersiniz, evin sigortası var mı diye de sorarsınız. yüzünüz de bir gram kızarmaz. sırıta sırıta evi yanmayanlar "keşke benim evim de yansaydı" diyebilecek kadar da pişkinsiniz. allah akıl fikir versin diye dua edeceğim ama nafile.

yaşattığınızı yaşamadan ölmeyin emi.

artık neye üzüleceğimizi, neye sinirleneceğimizi şaşırdık. pişkin pişkin gülüyor bir de!

izlerken utandığım rezalet açıklamalardır.

madem acıdan anlamıyorsun, empatiden yoksunsun konuşma be adam. insanları daha fazla kızdırma.

herkesi kendileri gibi “betonatapan” sanıyorlar. kehkehler eşliğinde lütufmuş gibi verileceğini söylediğin evler için kim bilir kaç senesini ipotek edeceksin garibanların. her şeyi geçtim bu adamlar hayvancılık yapıyordu, hayvanları öldü. çiftçilik yapıyordu, tarlaları yandı. anıları yandı be adamların anıları…

vicdanınız yok, insan değilsiniz.

yaptığı açıklamadan çok toki için 20 yıl kredi ödemek dikkatimi çekti. emekliliğinde ödemen bitiyor. milleti nasıl kendilerine borçlandırmışlar bunca zaman.

afet mağdurlarının kafasına çay atan siyasi parti liderinin, aynı partili belediye başkanının beyanı. çok görmeyin arkadaşlar..

vay be… ulan insanlar evlerini, tarlalarını, birikimlerini, hayvanlarını yani kısaca her şeyini kaybetmiş şu arsız pişkin utanmazın lafına bak.

gerçi yanlış hatırlamıyorsam seçimlerde bayağı farklı şekilde kazanmıştı akepe o ilçeyi. ne diyelim üzülüyorum bir yandan ama kendi düşen ağlamaz sevgili gündoğmuşlular.

haydi bakalım şimdi paşa paşa hayatınızın bir 20 yılını daha ipotek ettirin akepeye. hep dediğiniz gibi “inadına reyiz, inadına akepe, inadına kulluk, inadına kölelik.” siz bu kafayla daha çok ağlarsınız!

bir ülke nasıl borçlandırılır isimli çalışma. devlet sosyal olsa o evleri yapar, para falan da almaz. orada oy vermiş vatandaşa oh olsun demek de geçmiyor içimden. biz bunu haketmedik de.

evi yanan varını yoğunu kaybeden insanlara 20 yıllık borçlanma haberini müjdeymiş gibi gülerek veren empati yoksunu seçilmiş başkan..
keşke senin de evin yansaydı da bu fırsatı kaçırmasaydın.

bu başkanın bakış açısını anlamak çok zor değil. hayata sadece maddiyat üzerinden bakarsanız , tek önem verdiğiniz şey maddi unsurlar olursa bu açıklamalar elbette normal gelir. emekle bir yere gelmek nedir bilmezseniz her yardımı bir kazanç olarak değerlendirirsiniz. oysa o insanlar evlerini kaybetmediler sadece. anılarını, sevdiklerini kaybettiler. o insanlar için yaptıkları evler betondan çok geçmişleri ve gelecekleriydi. hayvanları, ağaçları onlar için fazlasıyla kıymetliydi. bunu başkanın anlaması mümkün değil. ne acı böyle bir durumda bunları konuşuyoruz.

francis bacon “bir kişinin budalalığı, başka birinin işine yarar” der.

bu zihniyete destek veren güzel kardeşim; ne zaman “yeter” diyeceksin? bak senin budalalığın, birilerinin bu cümleleri kurmasına neden oluyor. insan beyninde milyarlarca nöron var ama inan bu kadarına ihtiyacın yok. iki nöronu çarpıştır yeter. artık uyan be güzel kardeşim. bak! birlikte yanıyoruz. tükeniyoruz.

artık uyan be güzel kardeşim.

adamı fetöcü ve dış güçlerin oyunu ilan edebilirler.