1.
yazarların bir anısını aktarmasıdır.
yıl 2015. ben o zaman bedenimle ilgili sıkıntılar yasıyorum. 44 bedenim ve barısık degilim cevrenin abuk sabuk geri bildirimlerinden. bildiginiz uzere yanlıs cevre her zaman hayatı b.k eden bir seydir.
velhasılı fas da havalimanındayım. tunus a gecicem. havalimanında sigara odasına gittim. sigara icicem.
46 beden civarı, boyle sarı diz uztu bir etek giymis, cizmeler giymis, siyah sık bir buluz giymis, guzel bir pardesu giymis, bebek yuzlu o kadar guzel bir kadın karsımda sigara icti ki.
vay be dedim. dısardan belki ben de boyle guzel gozukuyorumdur:) dert ettigin seye bak gulmekicin yaratılmıs.
kalp.
yıl 2015. ben o zaman bedenimle ilgili sıkıntılar yasıyorum. 44 bedenim ve barısık degilim cevrenin abuk sabuk geri bildirimlerinden. bildiginiz uzere yanlıs cevre her zaman hayatı b.k eden bir seydir.
velhasılı fas da havalimanındayım. tunus a gecicem. havalimanında sigara odasına gittim. sigara icicem.
46 beden civarı, boyle sarı diz uztu bir etek giymis, cizmeler giymis, siyah sık bir buluz giymis, guzel bir pardesu giymis, bebek yuzlu o kadar guzel bir kadın karsımda sigara icti ki.
vay be dedim. dısardan belki ben de boyle guzel gozukuyorumdur:) dert ettigin seye bak gulmekicin yaratılmıs.
kalp.
devamını gör...
2.
yıllar önce meslek lisesinde okurken öğle aralarında derme çatma çadırda dürüm satan bir adamın yanına 10 kişi yemek yemeye giderdik.. 1.5 ekmekle verdiğimiz siparişler günden güne 2 ekmek, 3 ekmek, 4 ekmek, 5 ekmek derken en son abartıp 6 ekmekli dürüm siparişi verdik 10 kişi..
5 ekmeğe kadar sesini çıkartmayan dürümcü 6 ekmeği duyunca sinirlendi* "kardeş ben bırakıyorum bu işi bir daha gelmeyin amk" diyip ekmek sınırının 5 olduğunu bize öğretti.
5 ekmeğe kadar sesini çıkartmayan dürümcü 6 ekmeği duyunca sinirlendi* "kardeş ben bırakıyorum bu işi bir daha gelmeyin amk" diyip ekmek sınırının 5 olduğunu bize öğretti.
devamını gör...
3.
dun uyandim, ananem dedi ki haha, dedim neye guluyosun, dedi komik bisey izliyom da. bu da boyle bi animdir
devamını gör...
4.
5.
1 gun tapinakta tandir yapin demistim, herkes bana gulmustu.
devamını gör...
6.
bugün garip bir nostalji batağının içerisinde debeleniyorum.
ahanda gözümde canlandı mazi.
sene '98, istiklal caddesi, fransız kültür merkezi, kısa film festivali için toplaşmışız önünde. içeriye giriyoruz. kocaman bir avlu karşılıyor bizi. yeşillik, binanın doğal taş cephesi, bahar havası, bir kaç ağaç. elimizde biralar iç bahçede oturuyoruz bir köşeye. benim saçlar kısa ve kızıl, ayağımda kırmızı gazelle ayakkabılarım. çok biliyoruz hayatı ama hiç bilmiyoruz aslında hayatı. merak ve enerji tavan...
mutlu zamanlardı.
özlüyorum her şeyi bugün.
bir değil iki anı olsun.
mesela yine aynı yıllar, gece on bir trenine bineceğim haydarpaşa'dan, tek başıma biniyorum vapura. pat pat pat geçiyoruz karşıya kadıköy'e. hava soğuk mu soğuk. eskişehir'e girerken kar yağacak biliyorum ve karın altında sigara içmenin hayalini kuruyorum.
biniyorum dumanlı vagona. bir saat sonra hop yemekli vagondayım. bakkal fiyatına biralar rakılar elden ele dolaşıyor. tavuk ızgara söylüyorum garsona. beklerken sigaramı yakıyorum. karşımda bir kadın tüm dikkatini toplamış önündeki deftere bir şeyler karalıyor. yazar mısınız diye soruyorum. hayır diyor. mektup yazıyorum. başlıyor bir muhabbet, biralar gelip gidiyor, kahkahalar, bazı masalarda hararetli politik tartışmalar. merak ve enerji tavan.
özlüyorum her şeyi bugün.
ahanda gözümde canlandı mazi.
sene '98, istiklal caddesi, fransız kültür merkezi, kısa film festivali için toplaşmışız önünde. içeriye giriyoruz. kocaman bir avlu karşılıyor bizi. yeşillik, binanın doğal taş cephesi, bahar havası, bir kaç ağaç. elimizde biralar iç bahçede oturuyoruz bir köşeye. benim saçlar kısa ve kızıl, ayağımda kırmızı gazelle ayakkabılarım. çok biliyoruz hayatı ama hiç bilmiyoruz aslında hayatı. merak ve enerji tavan...
mutlu zamanlardı.
özlüyorum her şeyi bugün.
bir değil iki anı olsun.
mesela yine aynı yıllar, gece on bir trenine bineceğim haydarpaşa'dan, tek başıma biniyorum vapura. pat pat pat geçiyoruz karşıya kadıköy'e. hava soğuk mu soğuk. eskişehir'e girerken kar yağacak biliyorum ve karın altında sigara içmenin hayalini kuruyorum.
biniyorum dumanlı vagona. bir saat sonra hop yemekli vagondayım. bakkal fiyatına biralar rakılar elden ele dolaşıyor. tavuk ızgara söylüyorum garsona. beklerken sigaramı yakıyorum. karşımda bir kadın tüm dikkatini toplamış önündeki deftere bir şeyler karalıyor. yazar mısınız diye soruyorum. hayır diyor. mektup yazıyorum. başlıyor bir muhabbet, biralar gelip gidiyor, kahkahalar, bazı masalarda hararetli politik tartışmalar. merak ve enerji tavan.
özlüyorum her şeyi bugün.
devamını gör...
7.
"güne bir anı bırak" ile benzer başlıklar
güne bir söz bırak
1949