güzel okunan sela

acı çekmekte olan bir bünyenin kalbine hançer saplayan, durduk yere daha fazla melankoli yükleyen başarılı performans. hiç de hesapta olmayan beklenmedik konuk.

dur kendimi melankoliden uzak tutayım desen de pencerenden içeri süzülen sela seni bırakmaz. penceremin perdesini havalandıran sela. her etkili nağmede elini kalbine götürüp olduğun yerde kıvranırken hocaya durması için ümitsizce elini kaldırırsın (bitir hoca bitir). pause a falan da basamazsın mp3 mü bu? dinleyeceksin. ateist insanı ne hale sokuyorlar. gerek var mıydı bu başarılı performansa? herkes gibi oku geç. kuş uçsa, rüzgar esse, yaprak düşse zararı bize dokunuyor. mesela az önce kahve içtim. bundan da bir melankoli edinirim birazdan. nasıl mı? şimdilik bilmiyorum, bir yolunu buluruz.

yine akşam akşam yüreğe keder zerk etmiştir. dur hoca dur...

selayla ilgilenen biri değilim açıkçası. ama birileri var ki, selası duyulduğunda saygıyla ayağa kalkıp tanrıya şükranlarını sunmaya hazır yığınla ateist tanıdığım var.. (selaların gücü adına.! de hadi ama..)

dilkeşhaveran ve hüseyni olmak üzere iki makamda okunur. (yanlış biliyor olabilirim, eksiklik varsa yeşillendirin, boyayın beni.) perşembe akşamları ve cuma günleri okunan salâ, dilkeşhaveran makamında insanı mest ederken, hüseyni makamı zaten acılıdır ve mevta yakınınızda daha da acı gelir.

en güzel sela kim olduğunu bilirsin sen'in selası olacak.