roman / fantastik
9.3 / 10
puan ver

öne çıkanlar | diğer yorumlar

baştan belirteyim, hala okumayan, izlemeyen mevcutsa, spoiler içerebilir.

orijinal adıyla harry potter and the philosopher's stone, büyülü dünyanın ilk hikayesidir; çocuk kitabı olarak değerlendirmek de mümkün. zaten j.k rowling seriye başladığında ''çocukların kendilerini güçlü hissedeceği bir dünya yaratmak istedim.'' diye açıklıyor.

genel hatları ile baktığımızda geçmişinden bir haber 11 yılı geride bırakan öksüz bir çocuk; teyzesi, eniştesi ve kuzeni tarafından sistematik baskıya maruz bırakılmış bir gündelik hayat -merdiven altında yaşamasından direkt anlaşılıyor-, sürekli hor görülen, fazlalıkmış hissi yaratılan, hizmetçi gibi kullanılan bir çocukluk evresinin ardından, 11 yaşına bastığı gece yine henüz çocuk sayılırken hayatını komple değiştiren bir davet; büyü ile tanışma.

ama ne tanışma...

o vakte kadar ailesini trafik kazasında kaybettiğini sanan silik mizaçlı harry potter, büyücülük dünyasına adım atması ile birlikte aslında ''ünlü'' olduğunu, bu ününü de ailesini kaybederek, bir affedilmez lanet olan avada kedavra'dan sağ çıkması ile kazandığını öğrenir. tanınmak için kötü bir şöhret aslında.

zaman geçtikçe dahil olduğu sihirli evrene alışan harry, ilk günden yakın arkadaşlar edinmeye başlar ve fakat her amerikan fantezisinde olduğu gibi, zorba tipler ile de uğraşmak zorunda kalır. (bkz: malfoy)

yine, o çocuk haliyle, geçmişi ile ilk yüzleşmeyi yaşayacaktır. (bkz: voldemort)

gün sonunda ise hogwarts'ı gerçek evi olarak tanımlayacaktır.

kullanıcı tarafından yüklenmiş görsel
devamını gör...
harry potter'ı hayatında bir kez olsun duymamış olan sanıyorum ki yoktur. yıllardır filmleriyle , kitaplarıyla, sevenleriyle o kadar ünlü ki hatta sosyal medyada iç dizaynı bu büyülü dünyaya uygun bir kafe bile görmüştüm..

sahi büyülü dünya demişken , herkesin bildiğini düşünsem de ben yine de açıklamak isterim. harry potter ve felsefe taşı toplam 7 kitaplık serinin ilk kitabı. yazar j.k. rowling'in o büyülü kaleminden büyülü bir kitap. hatta burda geçenlerde edindiğim bir bilgiyi dipnot düşmek istiyorum. j.k. rowling bu kitapları yazdığında editörü ona ismini kısaltma şeklinde yapmasının erkek bir yazar gibi görüleceğini düşünüp de kitapların çok satacağını söylemesiyle gerçekten de ilk duyduğumuzda erkek yazar hissiyatı yaratan o isimle ünlenmesini sağlıyor. bir kadın olarak bunu çok cinsiyetçi bulsam da ise yarar bir uygulama olduğu aşikar. neyse devam edelim biz kitap hakkında bilgiye.

kitabımızın baş karakteri harry ailesini trafik kazasında kaybetmiş ve teyzesi eniştesi ve kuzeni ile birlikte yaşayan, zorbalık gören, evin merdiven altındaki bir odacıkta, içine kapanık bir çocuk. bir gün tüm da 11.dogum gününde eve gelen mektupla hogwarts büyücülük okuluna kabul edilmesiyle başlıyor. işte o zaman harry aslında anne ve babasını trafik kazasında kaybetmedigini, kendinin de ünlü bir büyücü olduğunu öğrenip hogwarts'a gidiyor.

yaşadığından çok farklı bir dünyada kendini bulan harry'nin maceraları da burda başlıyor.

öyle güzel bir hikaye okuyoruz ki rowling bunları nasıl hayal edip yazmış diye düşünmeden edemedim.

ben hep seriyi izlemeye başlayıp 3.de bırakıp asl bitiremeyenlerdendim. kitapları da anca okuyorum daa doğrusu dinliyorum. tilbe saran o muhteşem seslendirmesi ile bana okumaktan ziyade dinlemenin güzelliğini öyle bir gösterdi ki.. sanki okusam onun kadar duyguları anlayamazmisim gibi.

şimdi oturup filmleri de izleme zamanı. eee 2022 bir harry potter yılı olmasın mı yani?
devamını gör...
üçüncü kez bitirdiğim ve her okuduğumda mükemmel dünyadan her seferinde yeni şeyler çıkardığım serinin ilk kitabıdır. bugün dördüncü kez yeniden bitirdim. yahu bir insan her seferinde nasıl farklı farklı cümleler dikkatini çeker?

büyü dünyasında kendini hayal etmek inanılmaz bir rahatlama. okurken kendini karakterlerden birisinin yerine koymuyorum diyemezsin. her okuduğunda başka bir karaktere bürünüyorsun çünkü . her okuduğunda başkası oluyorsun.

felsefe taşı kitabında harry daha küçük yaşta hiç alışık olmadığı bir dünyaya giriyor. yaşadığı zorluklar da bi hayli yoğun. kitapta kafanda oluşan sorular bir on bir yaşında ki çocuğun nasıl olaylarla bağlantı bu kadar iyi kurabiliyor? küçük yaşta yepyeni bir serüvene nasıl bu kadar hızlı adapte olabiliyor? belki de bunun sebebi ilk olarak ron. ron ile arkadaşlığı onu güçlü kılıyor. birbirlerinden cesaret alarak zaten bir çok işe kalkışıyorlar.

belki de bu kitap ile ilgili tek negatif yorumum dumboldore çok pasif kalmış. belki daha da fazla karşılaşmaları ve harry ile olan diyalogları daha fazla olsaydı beni mutlu ederdi.

büyü dünyasına girmek aslında çok zor değil. yeter ki kitabı okuyun…
devamını gör...
burada kitabı yazanın j.k. rowling olduğunu, kitaplarının yky'den çıktığını filan detaylı detaylı yazmaya gerek görmüyorum. bir döneme damgasını vurmuş bir dizi kitabın ilkidir demek isterdim ama bir dönem değil, bu dönemde hala okunuyor, izleniyor. her türlü ürününü (figürler, asalar, legolar, posterler vs) biriktiriyor insanlar, sağlarına sollarına dövmesini yaptırıyorlar. hatta "harry potter mı yoksa yüzüklerin efendisi mi?" sorusuna hiç beklenmedik bir anda maruz kalmanız olası.

bense bu kitabı, kim bilir kaçıncı kez, normal sözlük kitap edebiyat kulübü'nde bir sohbet sırasında "ay hadi okuyalım yeniden!" diye gaza gelinmesi vesilesiyle okudum. çok stresli olduğum şu dönemde büyük bir nostalji yaşadım ve çok iyi geldi bana.

dünyanın en yalnız çocuklarından biriydim ve hep bu üç kafadarın dostluğuna özenirdim çocukken. bu kadar büyülü bir dünya söz konusu olmasaydı da bu arkadaşlık beni büyülerdi herhalde.

hemen her seride olduğu gibi, en açıklayıcı ve bu nedenle de en (benim için) sönük kitap ilk kitaptır. bir seride ilerledikçe, kendinizi o dünyaya ait hissettikçe, karakterlerle iyice bir tanış oldukça daha bir keyif alırsınız okuduğunuzdan. zira artık o kişiler sizin için canlıdır. eleştirir, savunur, dedikodusunu edersiniz. eh, benim için de böyle oldu.

harry'nin bir büyücü olduğunu öğrenmesi ve eğitim almak için büyücülük okuluna gitmesiyle başlıyor her şey. ama harry sıradan bir çocuk değil, daha konuşmayı bile bilmeden tarihin en karanlık büyücüsünü alt etmiş bir çocuk, kendisinin haberi olmasa da, sağ kalan çocuk.

bir yandan aile sevgisinden mahrum büyüyüşünün burukluğu, korkunç bir ailede (teyzesinin ailesinde) yok sayılarak ve aşağılanarak yetişmesinin getirdiği özgüven eksikliği, başarısız olma korkusu, o kendisiyle alakalı böyle kaygılarla boğuşurken insanların omuzlarına binen beklentileri. böyle bir büyüme öyküsünün ilk kitabı bu.

galiba bu gazla seriyi tekrar okuyacağım. henüz okumadıysanız, koşun okuyun. ama büyücülük dünyasının sakinleri gibi sizler de, harrynin öyküsünün üzerine büyük beklentiler yüklemeyin. çünkü böylesi size çok daha fazla keyif verecek.
devamını gör...
sevgili sissy gibi bende kitap kulübü sohbetimiz sonrası okumaya tekrar başladım. felsefe taşı hem filmi hem de kitabı olarak benim hiç tam izleyemediğim ve hiç tam okumadığım tek kitabı sayılabilir serinin. çünkü seriye 2. kitaptan dahil olup, sonrasını okumuştum küçükken. şimdi okurken ilkkez okur gibi hissettim.
basit, kolayca okunabilir ve hikayenin kuruluşu sebebi ile oldukça gerilimden uzak bir kitap açıkçası felsefe taşı. ilk kitaba göre yine de azımsanır heyecan yok tabiki. tek tek kim düşman, kim değil. kim harrye yardım ediyor ve edecek ilk sinyaller bu kitapta. çok fazla hadi canım bu bunu yapmaz dediğimiz olay yok. hikaye nasıl başladı ise öyle devam ediyor. ozaman sırlar odasına devam edelim.*
devamını gör...
sevgili yazar j.k. rowling eseridir.
benim için serinin en masum, en tatlısı her halde bu kitaptır. serinin diğer kitapları da tabi ki çok güzel ve özel ancak bu kitap benim için çok daha ayrı. nedenini bilmem belki karakterlerin küçüklüğünden kaynaklıdır belki olayların henüz en başı olduğundan bu konuda emin değilim. ancak emin olduğum bir şey varsa o da bu kitap serinin kesinlikle mükemmel olduğu.

harry küçük yaşta ailesini kaybetmiştir. bu yüzden teyzesi ve onun ailesiyle yaşamaktadır. yaşamak ama ne yaşamak. bu evde kesinlikle değer görmez harry adeta onların hizmetçisidir. kendine ait bir odası bile olmayan harry merdiven altında kendine ait küçük kutu gibi bir yerde vakit geçirir. tabi bu vakitleri de sınırlıdır çünkü teyzesinin oğlu yani kuzeni harryle uğraşmaktan, onunla dalga geçmeden durmaz. yine böyle bir günlerden bir gün bu merdiven altında yaşayan harry’e bir mektup gelir. bu mektup büyücüler ve cadılar okulu olan hogwarts’a kabul mektubudur.
bu mektup sayesinde geçmişi bir bilinmezlik bir sır olan harry’nin büyük bir aydınlanma yaşamasını sağlar. ayrıca çok güzel dostlukların da başlangıcıdır. ancak harry burada anne ve babasını öldüren kişinin varlığından da artık haberdar olur. artık onu bekleyen daha bir çok korkunç maceralar vardır.
ve mükemmel serinin en temel basamakları böyle başlar.
çevrenizde henüz bu kitabı okumamış ya da filmini izlememiş her kim varsa yanına usulca sokulun ve kitabını okutup filmini zorlada olsa izletin.
devamını gör...
devlet parasız yatılılık bursumla almıştım ikinci elini. hey gidi günle hey. ranzada pikeyi perde yapıp harry nin merdivenaltı yatağını simüle ettiğim ortamda bir çırpıda okumuştum. hala arada elime alır bazı kısımları tekrar açar okurum.

büyük efsanenin başlangıç kitabı.
devamını gör...

bu başlığa tanım girmek için olabilirsiniz.

zaten üye iseniz giriş yapabilirsiniz.

"harry potter ve felsefe taşı" ile benzer başlıklar

normal sözlük'ü kullanarak 3. parti dahil tarayıcı çerezlerinin kullanımına izin vermektesiniz. Daha detaylı bilgi için çerez ve gizlilik politikamıza bakabilirsiniz.

online yazar listesini görmek için lütfen giriş yapın.
zaman tüneli köftehor rehberi portakal normal radyo kütüphane kulüpler renk modu online yazarlar puan tablosu yönetim kadrosu istatistikler iletişim